|
|
|
|
|
|
|
Suikastların ardındaki sırlar
Mumcu, Kışlalı, Aksoy, Üçok, İpekçi, Emeç... Aydınlara ve devlet adamlarına yönelik suikastlar gizemini koruyor.....
Dünyanın birçok yerinde işlenen suikastlar ve girişimlerinin sırları halen sürüyor.
Gazeteci Hrant Dink'in cinayeti ile ilgili soruşturma çok yönlü sürdürülürken, dünya coğrafyasının değişik yerlerinde devlet adamlarına ve aydınlara karşı yönelik suikast ve girişimlerinin ardındaki sis perdesi aydınlatılamadı.
Gazeteci Abdi İpekçi'nin de katili olan Mehmet Ali Ağca'nın Papa 2. Jean Paul'a karşı yaptığı suikast girişiminin ardında kimlerin olduğu halen dünya kamuoyunun en büyük merakı...
Eski ABD Başkanı John F. Kennedy'nin öldürülmesinin sırrı da hala gizemini koruyor.
22 Kasım 1963'de Dallas'ta üstü açık arabayla halkı selamlarken, depo olarak kullanılan bir binadan açılan ateş sonucu öldürülen ABD'nin 35. Başkanı Kennedy'in uğradığı suikast tüm dünyada büyük yankı yarattı.
Katili zanlısı olarak yakalanan Lee Harvey Oswald'ın mahkemeye götürülürken Jack Ruby adlı kişi tarafından öldürülmesi ise suikast üzerindeki sis perdesinin aradan yıllar geçmesine rağmen halen aydınlanamamasına neden oldu.
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 1988'de başbakanlığı döneminde ANAP'ın kongresinde uğradığı silahlı saldırıda elinden yaralanması Türkiye'de büyük etki yaratmıştı. Kartal Demirağ adlı saldırgan olaydan sonra yakalanırken, Özal'a yönelik bu suikast ile ilgili çeşitli iddialar ortaya atıldıysa da, gerçek neden bir türlü aydınlatılamadı.
Tüm dünyanın sevgisini kazanmayı başaran Prenses Diana'nın İngiliz veliahdı Prens Charles'tan ayrıldıktan sonra birlikte olduğu Arap asıllı Dodi El Fayed ile Paris'te paparazilerden kaçarken 31 Ağustos 1997'de geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitirmesiyle ilgili çeşitli iddialar ortaya çıktı.
Kamuoyunda suikast olarak yorumlanırken, İngiltere'de yüksek mahkeme Prenses Diana ile Dodi El Fayed'in ölümlerini soruşturmak üzere ele alacağı davanın bu yıl mayıs ayında başlaması bekleniyor.
DİĞER SUİKASTLAR
ABD'de siyahilere karşı baskı ve şiddete karşı mücadele veren Malcolm-X, 21 Şubat 1965 bir balo salonunda konuşma yaparken, bir saldırganın açtığı ateş sonucu aldığı 16 kurşun ile öldü. Öldürülmesiyle ilgili birçok iddia ortaya atılan Malcom-X'i İslam Cemaati'nin öldürdüğü yönünde söylentilere karşın, konuşma yaptığı salonda polis korumasının olmaması ve FBI'ın İslam Cemaati'yle arasının açılması yönünde gayret sarf ettiği yönünde iddialar da suikastla ilgili bazı soruları hep akıllara getirdi. Halen gizemini koruyan suikastla ilgili Malcom- X'in, uyuşturucu mafyası tarafından da öldürülmüş olabileceği de iddialar arasında yer alıyor.
ABD'de siyahlar, kendi taleplerini dile getirirken, bazı bölgelerde siyah-beyaz çatışmaları yaşandığı günlerde, Martin Luther King bu hareketin en sağduyulu sesiydi. Vietnam Savaşı'na karşı çıkan Nobel Barış ödüllü King, 4 Nisan 1968'de kaldığı otelin karşısında bulunan otelden açılan ateş sonucu öldürüldü.
King'in suikastının ABD'de demokrasi ve insan haklarını istemeyenlerin gerçekleştirdiği iddiaları gündemden silinmedi.
Savaş karşıtı olan ve ABD'nin Vietnam müdahalesini sert şekilde eleştiren İsveç Başbakanı Palme, 28 Şubat 1986'da Stockholm'de eşiyle birlikte gittiği sinemadan çıkarken uğradığı silahlı suikast sonucu öldürüldü.
Bu cinayetin birkaç gizli servisin ortak gerçekleştirdiği iddiası sürekli gündemde kaldı.
Tel-Aviv'de 4 Kasım 1995'de İşçi Partisi tarafından düzenlenen barış mitinginde Yigal Amir adlı Yahudi tarafından öldürülen barış yanlısı İsrail Başbakanı İzak Rabin'e yönelik suikaste dünyanın en önemli gizli servisi Mossad'ın bir zaafı mı veya kastı mı olduğu sürekli dile getirildi.
ABD'nin Irak işgalini kabul edilemez olarak değerlendiren ve AB karşıtlarından tehdit aldığı söylenen İsveç'in kadın bakanı Anna Lindh, 10 Eylül 2003'de uğradığı suikastla ilgili de birçok soru da yanıtsız kaldı.
Lübnan Başbakanı Refik Hariri, 14 Şubat 2005'te Beyrut'ta bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda öldürülmesiyle ilgili çeşitli suçlamalar yapılmasına rağmen bu suikastla ilgili sırlar halen çözülemedi.
MUMCU, KIŞLALI, AKSOY, ÜÇOK
Gazeteci-yazar Uğur Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok'a yönelik suikastlarla ilgili Umut Davası 2005 yılında sona ererken, bu cinayetlerle ilgili birçok bağlantının çözülemediğine inanılıyor.
Prof. Dr. Muammer Aksoy'u 31 Ocak 1990'da Bahçelievler'deki evinin girişinde, Doç. Dr. Bahriye Üçok'u ise 6 Ekim 1990'da evine gönderdiği bombalı paketle, 24 Ocak 1993'te Mumcu ve 21 Ekim 1999 günü de Prof. Dr. Kışlalı da otomobillerine konan bomba ile öldürülmeleri olaylarını kapsayan ''Umut Operasyonu''na ilişkin davada, sanık Ferhan Özmen, ''Anayasal düzeni cebren değiştirmeye teşebbüs etme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış, davada 1 sanık 15 yıl, 2 sanık 6'şar yıl 3'er ay, 4 sanık 3'er yıl 1'er ay, 1 sanık da 3 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum edilmişti.
Dava sonuçlanmasına rağmen bu cinayetlerle ilgili birçok bağlantının halen çözülemediği, azmettiricilerin yakalanılamadığı inancı yaygın.
ABDİ İPEKÇİ VE ÇETİN EMEÇ
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Abdi İpekçi, 1 Şubat 1979 aksamı gazeteden Nişantaşı'ndaki evine giderken otomobilinde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmesi, yakalanan suikast sanığı Mehmet Ali Ağca'nın 28 Nisan 1980'de Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçırılması ve yıllar sonra Türkiye'ye getirildikten sonra ''Ben Abdi İpekçi'nin katili değilim. Ben sadece aktördüm'' demesi hep akıllarda suikastla ilgili soru işaretleri bıraktı.
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Çetin Emeç'in şoförüyle birlikte 7 Mart 1990'da öldürülmesi üzerindeki sis perdesi de halen ydınlatılamaması dikkati çekiyor.
HABLEMİTOĞLU
18 Aralık 2002'de evinin önünde silahlı saldırı sonucu öldürülen Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun cinayeti de her zaman akıllarda soru işareti bıraktı.
CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı ve arkadaşların, 14 Aralık 2006'da TBMM Başkanlığına sunulan önergede, Ankara Üniversitesinin eski Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hablemitoğlu'nun katillerinin bugüne kadar ortaya çıkarılamadığı, olayın ''faili meçhul cinayet'' sayıldığı kaydedilerek, Hablemitoğlu cinayetinin araştırılması, irdelenmesi ve yeni siyasi cinayetlerin önlenebilmesi için meclis araştırması açılmasını istendiler.
AA
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|