| |
|
|
TEBESSÜM
Bu hafta Pazar neşemiz Bülent Özcan'dan.. Berlin Utanç Duvarı yıkıldığı zaman, çevrede oturan aileler onun bir parçasını alıp evlerinde saklamaya karar vermişler.. Böylece yaşamları boyunca pencereden her baktıklarında gördükleri o tuhaf şeyin küçük bir anısına sahip olabilecek, geçmişin somut bir kanıtını gösterebileceklermiş torunlarına. Yaşlı bir karıkocanın payına da üstünde yazı olan bir parça düşmüş.. Bilirsiniz, duvarın Batı'ya bakan yüzü renkli duvar yazılarıyla süslüydü. Kentin özgür tarafında yaşayan gençler yıllar boyunca bu utanç anıtının üstüne kardeşliğe ve Birleşik Almanya'ya duydukları özlemi yazmışlardı). Yaşlı karıkocanın aldıkları parçanın üzerindeki sözcüklerin yabancı bir dildeymiş. Bunun hangi dil olduğu ve ne yazdığı hakkında en küçük bir fikirleri yokmuş. Duvar parçasını sevgiyle saklamışlar, kutsal bir emanet gibi üzerine titremişler. Anlamını çözemedikleri yazının ne demek istediğiniyse, yıllar sonra evlerine gelen bir Türk dostları sayesinde keşfetmişler: "Yetmiş ikiye bir tertip Samsunlu Nuri kimseyi beceremeden bu diyarlardan gidiyor.."
|