| |
|
|
Doğruları yazmak lazım
Geçenlerde bir yemekteydim. Yanımda genç bir işadamı oturuyordu. Herkesin konuştuğu ama kimsenin yüzüme karşı söyleme cesaretini gösteremediği bir soruyu sordu: "Fatih Bey, Doğan Grubu'nda bildiğim kadarıyla 13 yıl çalıştınız. Şimdi POAŞ nedeniyle eski grubunuz aleyhinde yazılar yazıyorsunuz. Yazdıklarınızın doğruluğu konusunda şüphe yok ama yine de bu sizi rahatsız etmiyor mu?" Etmez olur mu, hem de çok ediyor! Sabah'ta yazmaya başladığım günlerde, galiba Tercüman gazetesiydi, benimle bir röportaj yaptı. Orada röportajı yapan hanımefendi şöyle bir soru sormuştu: "Bir gün Doğan Grubu hakkında olumsuz bir haber önünüze gelirse ne yaparsınız?" Yanıtım şu oldu: "Ben gazeteciyim. Doğruları yazmak zorundayım. Tek dileğim Aydın Doğan'ın benim yazmak zorunda kalacağım bir yanlış yapmaması." Genç işadamına bunu söyledim. Ve ekledim: "Yazmasam bu kez de 'Eski çalıştığı kurumun hatalarını görmezden geliyor' diyenler olacak. Bizim işimiz zordur. Bunun için tek bir kıblemiz olmak zorunda. O da doğrulardır." Bu nedenle işim kolay, içim rahat. Bu arada bazıları hâlâ sapla samanı karıştırıyor. Bizim yazdıklarımızın İş-Doğan'la Petrol Ofisi birleşmesini eleştirmek olduğunu zannediyorlar. İsteyen istediğiyle birleşir. Bunun kurallarını kanunlar belirliyor. Yasak değil. Ama birleşmeyle birlikte devletten alınan malın parasını devlete ödetmek, yani devletin malını bedavaya getirmek vergi yasalarına aykırı. Gelirler Kontrolörleri bunu söylüyor, biz bunu yazıyoruz. NOT: POAŞ'ın yayın organları, bizim yaptığımız haberlerin Maliye'yi etkilemek amaçlı olduğunu yazıp duruyor. Gazetede haber yapmak gizli kapaklı bir iş değil. Ama bugün 1. sayfamızdaki fotoğraf kimin kimi etkilemeye çalıştığını net bir biçimde ortaya koyuyor. POAŞ'ın CEO'su Jan Nahum Maliye Bakanı'nın bir yemeğe katılacağını duyunca yemekle hiçbir bağlantısı olmadığı halde Bakan Unakıtan'ın yanına koşmuş. Anladığım kadarıyla Nahum, Kemal Unakıtan'ı tanımıyor. Unakıtan herkesi dinler ama kendi bildiğini yapar.
|