|
|
Irak meselesini Gaffur çözer (!)
Hem Başbakanımız hem de Dışişleri Bakanımız söyledi. "Bizim için şu anda en önemli mesele Irak" dediler. İşte tam da o günlerde Maskeli Beşler: Irak filminin galasındaydım. Gaffur ve arkadaşları Kerkük'te ABD'nin kontrolünde bulunan bir petrol tesisini zaptedip, Türkiye'ye giden petrol boru hattının vanalarını sonuna kadar açtılar. Gaffur tanınmamak için pijamalarını çıkarmıştı. Bu tebdil-i kıyafeti nedeniyle onu Kuzey Irak'ta kimse tanımadı!.. Sonra da aynı boruların içinden Türkiye'ye geri döndüler. Hem Barzani'yi, hem Talabani'yi hem de Bush'un askerlerini madara ettiler!.. Salondan çıkarken hepimiz önemli bir memleket meselesinin halledilmesinden dolayı içimizde derin bir huzur ve mutluluk hissettik. (!) Polat'tan sonra Maskeli Beşler... Irak işi bitmiştir. Beyazperdede... Görüyorum ki, sinemacılar bizim Dışişleri'nden daha aktif bir dış politika yürütüyorlar. Önce Kurtlar Vadisi: Irak, ardından Çinliler Geliyor... Amerikan dondurma firmalarını tuş eden Dondurmam Gaymak... Şimdi de Maskeli Beşler. (Yahu bu filmin ismini her yazışta aklıma maske takmış sucuklar geliyor. Bence Beşler firması önemli bir reklam fırsatını kaçırdı) Yakında Amerikalılar Karadeniz'de filmi de vizyona girecek. ABD'liler Karadeniz'e düşen füzelerini geri almak isterken, Temel fıkralarının birer aktörü haline dönüşecekler. Yine önümüzdeki hafta vizyona girecek Emret Komutanım'ın da uluslararası gelişmelerden nasipleneceğini sanıyorum. Metal Fırtına romanının beyazperdeye aktarılacağı film ise son nokta olacak. Öyle görünüyor ki, Kuzey Irak sadece hükümetin değil, bizim sinemacılarımızın da en önemli meselesi!..
IRAKLI KERTENKELE Gelelim filme: Mehmet Ali Alabora "diziden raporlu" olduğu için bu kez yok. O "hava değişiminde" olduğu için Maskeli Beşler bu kez "dört buçuk" kıvamında. Filmin açılış sahnesinde cip, Kuzey Irak'ta ilerlerken taşın üzerinde bir iguana görülüyor. Benim bildiğim bu hayvanat, Pasifik'teki Galapagos adaları civarında yaşar ya neyse... Sanırım o anda prodüksiyon görevlilerinin daldıkları pet shop'ta tek müsait hayvan oydu... E, film zaten komik. Bu detaylarla iyice gülünç oluyor. Maskeli Beşler: Irak, Türk Sinema Tarihi'nin en çabuk çekilip, en kısa sürede montajlanan filmlerinden biri. Bu nedenle fazla eleştirecek halim yok. Çekirdek çıtlar gibi izlenecek, eğlenceli bir film. Peker Açıkalın'ın Gaffur tiplemesiyle imajını cilalaması, ona rütbe kazandırmış. Gaffur filmde rol arkadaşlarından bir adım önde durmasına rağmen, öyküyü taşıyan isim Şafak Sezer. Dizilerde performans gösteremeyen Sezer'in, her filminde oyunculuk çıtasını biraz daha üste koyması ilginç. Sezer, kendine özgü bir stil geliştirdi. Perdede çok inandırıcı duruyor. Erdal Tosun da; iki yüzlü, çıkarcı Peşto Ağa tiplemesiyle küçük çaplı bir destan yazıyor. Maskeli Beşler: Irak'ın ustalıkla gizlenmiş ama iyi okunması gereken mesajları var. Peker'in boynundan sallanan cep telefonu, ayıp el işaretinin Beyaz Saray logosuyla birleştiği sahne gibi... Nihayetinde ABD'nin bölgedeki varlığı, üzerimizde ciddi bir kompleks yaratmış gibi. Sinemacılar bu duyarlılığı kullanıp, ürünlerini milliyetçi soslara bulayarak servis edince gişeyi sağlama alacaklarını düşünüyorlar. Filmden çıkanlar da geçici bir süre "Kerkük'e nasıl Türk bayrağı diktik ama" diye avunuyorlar...
|