|
|
Çin eylülde buğday ithalatına hazırlanıyor
Geçtiğimiz salı akşamı Türkiye Genç İşadamları Derneği'nin (TÜGİAD ) ekonomi ödül töreninde Ülker Grubu İstişare Konseyi üyesi Necdet Buzbaş ile karşılaştık Ödüller, tarım sektörüne veriliyor, ödülleri de Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker veriyordu. Buzbaş, gıda sanayii temsilcilerinden, Türkiye Gıda Sanayicileri İşverenler Sendikası Başkanı. Dedi ki , "Çin, 50 milyon tonu bulan 10 yıllık buğday stoklarını 1998 ile 2004 arasında yani 7 yılda tüketti. Dünyanın en büyük buğday üreticileri, eylül ayında Çin'in dünya piyasalarından yüklü miktarda buğday ithal etmesini bekliyor. " Konu ilginçti. Biz de vakit kaybetmeden Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) istatistiklerini inceledik. Çin, en son 2004 yılında 8 milyon ton buğday ithal etmiş. Çin'in buğday ithalatı beklentisi dünya buğday piyasasında çok ciddi dalgalanmalara neden olacak. Bugün küresel ısınma nedeniyle buğday fiyatları, 200 ile 250 dolara tırmanmış durumda. Çin için 'petrol ve buğday' olmazsa olmazlardan. Çünkü Çin'in büyümesi için petrole, 1.3 milyar nüfusu beslemesi için de buğdaya ihtiyacı var. Oysa Çin'in derdi başka Çin, çok ciddi küresel ısınma tehdidi altında. Çin'de yıllarca toprak çok fazla ekilmiş, çok fazla gübreye gömülmüş, dolayısıyla verim düşmüş. Şimdi topraklar erozyon tehdidi altında. Üstelik bitki dokusu değişmiş, küresel ısınma nedeniyle yerüstü su kaynakları tükenmiş, yeraltı su kaynakları ise bitmeye yüz tutmuş. Çin, buğday üretemez olmuş. Dünyanın en büyük buğday üreticileri ABD, Kanada ve Kazakistan, Çin'i yakın takibe almış. Gelişmeleri izliyorlar. Dünyanın 5'inci büyük buğday üreticisi Türkiye ise rekolte tahminini 22 milyon tondan 20.5 milyon tona çekmiş. Buğday üreticisi ise 2006'da ancak 2003 yılı fiyatını yakalayabilmiş. Üretici perişan. Hal böyleyken bir başka sıkıntı da un sanayicisinde. Çünkü Türkiye, unda buğday üretiminin 3 katı kadar kapasiteye sahip. Peki, Türkiye bu kadar unu ne yapacak? İhracattan başka şansı yok ki. Zaten pek çok un fabrikası batmış. Uncular sıkıntıya girmiş ve çareyi son iki yıldır Irak pazarına asılmakta bulmuş. Türkiye, 2005 yılında Irak'a 2.5 milyon ton, 2006'da ise 2.4 milyon ton un ihraç etmiş. Gelin görün ki, bu ihracat AB Komisyonu'na takılmış. 8 Kasım 2006 tarihli İlerleme Raporu'nun 11'inci bölümündeki tarım değerlendirmesinde bir detay çok önemli. Burada, "Türkiye'nin tahıl un ihracatına destek mekanizması ve bu mekanizma ile Türkiye'nin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) taahhütleri ile yükümlülüğüne özel bir dikkat verilmesi gerekmektedir'' deniliyor. AB, "Türkiye, DTÖ kurallarını çiğniyor. Tarım ürünlerine sübvansiyon uyguluyor,'' demeye getiriyor. Açıkça uyarıyor!
|