|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türkiye şanslı
Türk basketbolunun unutulmaz ismi Levent Topsakal, "Türkiye'de inanılmaz bir basketbol potansiyeli var. Bunu doğru değerlendirip, doğru eğitimi verebilirsek dünya bizi tanır" dedi.
Orhun Ene Işıkspor'un başında. Yıldız Milli Takımı 2006'da Avrupa Şampiyonu yapan Levent Topsakal şimdi İTÜ'yü çalıştırıyor. Milli Takımlar Direktörü Doğan Hakyemez bu görevini bırakıp, ikinci lig ekiplerinden Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin organizasyonunu üstlendi. 'Pegasus' Harun Erdenay 39 yaşında İTÜ forması ile basketbola dönüyor. İkinci ligde bir hareketlenmedir başladı, gidiyor. Biz de İTÜ'nün antrenörü, Levent Topsakal'a sorduk.
* Neden 2'inci Lig? Benim için mantıklı bir karardı. Çünkü ben üst seviyede antrenörlük peşinde değilim. Orhun iki senedir Işıkspor'da büyük bir mücadele içinde. Orada güzel işler yaptı, gerçek bir takım kurulmak üzere. Antalya Büyükşehir Belediyesi de çok büyük yatırım yapacağını açıkladı ve Doğan Hakyemez'i organizasyonun başına getirdi. İTÜ'de ise farklı bir durum var. Teknik
Üniversite profesyonel düşünmeyen gençlere ve basketbola hizmet etmek isteyen bir kulüp.
* Peki eski yıldız basketbolcuların misyonu ne olmalı? Alt yapıda mı üstte mi yer almalı? Bu, 1- Yetenek, 2- Kapasite meselesi. Her yıldız, altyapıda oyuncu yetiştiremez. Zaten maddi özgürlüğü olan bir adamın Türkiye şartlarında head coach'luk yapması benim için söz konusu değil. Prensipli, ilkeli, hayat felsefesi ve kendi görüşleri olan isim yapmış bir kişinin, maddi özgürlüğü de varsa profesyonel bağlamda Türkiye'de antrenörlük yapma şansı yok.
* Alt yapıyı nasıl görüyorsun? Altyapıda esas sorun şu: Bir altyapı antrenörü 'ben' dediği zaman kesinlikle oyuncu kaybediyor demektir. Bir antrenörün ben demeyip 'oyuncum, çocuğum' demesi lazım. Hedef maç kazanmak, şampiyon olmak dereceye girmek olursa bir sürü oyuncu kaybolur.
* 2010'da ne yaparız? 4-5 yıldır Avrupa'da bütün altyapı jenerasyonunu takip ediyorum. Bu oyuncuların büyük çoğunluğu da 2010'da milli takımları ile Türkiye'ye gelecek. Bizim de büyük bir potansiyelimiz var. Sonuç tabiiki önemli ama Türkiye şunu yerleştirmek üzere: Türkiye'de basketbolcu yetişiyor ve basketbol oynanıyor. Bunu kabul ettirdik sayılır ama konuştuğumuz sebeplerden dolayı kaybedebiliriz de. 2010'da dereceye girebiliriz, kötü sonuçlar da alabiliriz. Derece alamasak bile inanılmaz bir genç yetenek potansiyelimiz var. Bu neslin inanılmaz kabiliyetli olduğuna inanıyorum. Yeter ki bunlar doğru eğitim alsın, doğru yönlendirilsin. Türk basketbolu o zaman çok iyi temsil edilecektir.
* Son olarak Harun? Harun ile 15 yaşından beri birlikteyiz. Konuştuk, lisansını çıkardık. Basketbolculuğuna, takıma vereceği şeylere kimse bir şey diyemez. Ne zaman hazır olursa, oynamak istediğini söylerse yerini alır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|