|
|
Başkasının ağacını sömürmeyi bırakın!
SANIRIM "ölümlerden ölüm beğenme" zamanımız geldi. Gün geçmiyor ki, bilim adamları yeni bir felaket senaryosunu ortaya atmasın. Buzullar eriyecek, dünyayı sel götürecek. Sera etkisi gezegeni önce kavuracak, sonra buzullaştıracak. Göktaşı çarpacak, dinozorlar gibi yok olacağız. Yağmur ormanları tükenecek ve tabii oksijenimiz de... Volkanlar coşacak, depremler vuracak ve daha neler neler olacak... National Geographic'de dehşetle izlediğim belgesel, işte bu tehlikelere dikkat çekiyordu. ABD'li bilim adamları San Francisco'nun fabrikalarından yayılan kahverengi bulutları uçakla dünyanın diğer ucuna kadar izlediler. Ve gördüler ki, ABD, aldığı ucuz mallar karşılığında Çin'e kötü hava ihraç ediyor!.. Ama belgesel umut da veriyordu. Zira uluslararası anlaşmalarla zararlı gazların üretimine sınırlama getirilmesi, gezegenimize biraz olsun nefes aldırmıştı. Kutuptaki ozon deliğinin büyümesi durmuştu. 2006, "felaketin yaklaştığının görüldüğü yıl" olmuş, insanlar tepki vermeye başlamıştı. Yani teşhis tamamdı. Sıra tedaviye gelmişti. Bu arada Orta Afrika ülkelerinde UNESCO'nun başlattığı bir kampanyadan da söz edildi. Her köylü 10 ağaç dikecekti. Böylelikle 10 yıl içinde dünya kurtulacaktı. Bir köylü kadın şöyle diyordu: "Gidin ve kendi 10 ağacınızı dikin. Başkalarının ağaçlarını kullanmayı bırakın!.." Çevrecilikle ilgili son yıllarda duyduğum en etkileyici söz, Afrikalı bir köylü kadına aitti... NOT: Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Radyo Televizyon Yayıncıları Derneği (RTYD) "Orman Yangınlarının İzlerini Silelim" adıyla bir ağaçlandırma kampanyası başlattı. 3177'ye göndereceğiniz 5 YTL tutarındaki SMS ile bir fidan da siz dikebilirsiniz.
|