|
|
|
|
|
'Mükremin benden çok daha tutarlı bir adam'
|
|
- Hoşgeldiniz diyelim.. - Hörmetler diyelim!
- Bekliyorduk gerçi sizi ama yeni projeniz Tatlım Tatlım'la.. Nasıl oldu da Bir Demet Tiyatro'yla geri döndünüz? - Ben aslında onu (Tatlım Tatlım) iki bölüm yazdım. Dekorlarımızı kurduk. Çekmeye de başladık. Ama güzel olmayan bir şey vardı. Ayrıca neden Bir Demet Tiyatro'yu yapmadığımız sorulduğunda, hiç tatmin edici bir cevap bulamadığımı fark ettim. Bu arada Berçim ve Derya, Bir Demet Tiyatro'yla ilgili bir belgesel hazırladı. O belgeselde gördüm ki insanlar Bir
Demet Tiyatro'nun yeniden başlamasıyla ilgili agresif beyanlarda bulunuyorlardı.
- Yani siz diziyi bitirmişsiniz, ama seyirci bitirmemiş. - Aslında biz de bitirmemiştik.
- Sizin özellikle o dönem diziden çok sıkılmış gibi bir haliniz vardı ama.. - Benim derdim o zaman televizyonlaydı. Televizyona artık iş yapmak istemiyordum. Sinemayla ilgilenmek istiyordum. Nitekim 2002'den bu yana da planladığımız gibi üç tane film yaptık. Ama sonra Bir Demet Tiyatro'nun bizim bile tam olarak anlayamadığımız bir büyüsü olduğu tekrar yayınları ve belgeselle ortaya çıkınca artık bizi aşan bir şey ortaya çıktı.
- Tüm ekip çok mutlu görünüyor. Belki de Tatlım Tatlım'da bu heyecan yaşanmayacaktı? - Bir Demet Tiyatro'nun parantezi, her şeyi anlatacak geniş bir alan. Diğeri ise sadece ikili ilişkiler ve aşk meselesiydi. Ama bizimle olacak bir iş değil. Düzgün adam düzgün kadın moduna girdik orada... Fazla A-B grubu arkadaşlardı o tipler.
- Açıkçası ben böyle bir atmosfer beklemiyordum. Hatta daha da açıkçası. 'Yahu ne gerek vardı ki şimdi eskiye dönmeye. Yeni bir dizi olsa daha hoş olmaz mıydı?' diye düşünmüştüm. - Kolaycılık asla değil bu... 160 sayfa yazdım ben Tatlım Tatlım için, dekorlar kurduk. Oradan dönmek ciddi bir cesaret işi yani...
- Ne oldu çöpe mi gitti o senaryo şimdi? - Yoo proje olarak bir sorun yoktu ki! Şimdi ben sana o senaryoyu versem hastası olursun. Ama o kastın karşılığı biz değildik!
- Peki sinema? - Sinemada artık, benim yazdığımı başkası çeksin ve ben hiç oynamayayım... Başkasının çektiğinde de ben oynayayım istiyorum.
- Kim çeksin mesela? - Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan, Ezel Akay, daha çok var aklıma gelmiyor ama hangisi teklif ederse giderim. Buradan duyurulur. Başrol olması da şart değil. Rolü seveyim yeter. Öyle dertlerim yok.
- Öyle bir derdiniz var mıydı peki bir zamanlar? - Tabii.. Aslında hâlâ var. Kendi anlayışım bir yol tutturmayı her zaman istiyorum ama bu başka bir şey yapmayacağım anlamına hiçbi zaman gelmedi. Sektöre bir zamanlar, 'Kendin ye kendin pişir durumundayım, size ihtiyacım yok,' gibi bir his yansımıştı, ama bu hesaplanmış bir şey değildi. Şartlar böyle oluşturmuştu sadece.
- Bazı değişiklikler var sanırım değil mi? - İlk bölümü izleyenler eğer gerçekten dikkat ederlerse hiçbir şeyin değişmediğini, ama her şeyin değiştiğini görecek. Toplumun, bu ara verdiğimiz dört beş yıl içinde yaşadığı değişikliklerle ilgili, örneğin televizyon kültürüne mesela, ciddi göndermeler var.
- Neler olacak ilk bölümde? Nerede kaldığımızı mı hatırlayacağız? - Mükremin kayıp birinci bölümde. Dağılmış ekibin de toparlanması yaşanacak bir yerde. İlk bölümde Mükremin'in neden bu kadar uzun zamandır ortada olmadığının ciddi cevapları var. Ben metinlerde biraz birkaç katmanlı, böyle alt metin üst metin triplerine giriyorum. Bir şey derken, başka bir şey de demek istiyorum. O zaman edebiyat oluyor. Sadece bir televizyon metni yazmıyorum ben.
- Cumhur Zimmet çıkacak mı ortaya? - Yook! Asıl Fadıl yok ortada. Çünkü Cumhur Zimmet yüzünden başı derde giriyor ve cezaevine girmemek için yurtdışına kaçıyor. Mükremin'in bundan sonra yeğenleriyle ilişkisi bir tür baba figürünü de içinde barındırıyor.
- Bu dizi çok fazla değişikliği kaldırmadı hatırladığım kadarıyla. Örneğin Çıtır Ailesi'nin evi değiştiğinde, izleyici bunu çok yadırgadı değil mi? - Evet, o bir faciaydı. Bence yaptığımız en büyük hatadır. Dekor olanakları çok sınırlıydı biz de platoya gidelim, dedik.
- Siz gittiniz, ama seyirci arkanızdan gelmedi. - Gelmedi. Çünkü yaptığımız dekor çok yanlıştı. Çıtır Ailesi'nin sınıfsal pozisyonlarını değiştirecek kadar bir değişiklik olmuştu. Hiç yapılmayacak bir hatayı yaptık, reytinglerimiz çok ciddi şekilde düştü. Bir Demet Tiyatro bizim hocamız. Mükremin benden çok daha net bir adam. Mükremin benden daha tutarlı bir adam. Dolayısıyla Mükremin benim koruyucum. Onun için de çok daha iyi hissediyorum ben kendimi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|