|
|
Lübnan'daki Genelkurmay akreditasyonunun perde arkası
Geçen hafta, Başbakan Erdoğan'la Lübnan'a gelen ve aralarında Genelkurmay'ın akreditasyon blokajı bulunan Yeni Şafak ile Zaman gazetelerinden temsilcilerin de bulunduğu 8 gazetecinin askeri birliğimize girişte hangi uygulamayla karşılaşacağının merak konusu olduğunu yazmıştık. Yazının ucunu açık bırakmıştık. Gazeteciler oradaki Türk askeri birliğine alınmadı. Daha doğrusu, Genelkurmay "şık bir ara yolla" kimseyi almadı. Erdoğan'ın birlik ziyaretine sadece AA'yı kabul etti. Böylece, "akredite olanlar girdi, diğerleri kapıda kaldı krizi" yaşanmadı. CHP lideri Baykal'ın aralık ortasındaki Lübnan gezisinde de, akreditasyon sorunları olmamasına rağmen beraberindeki medya mensupları askeri birliğe alınmadı. Ki, CHP bunun için önceden girişimde bulunmuştu. Konuyu araştırdım ve ilginç bir sonuçla karşılaştım. O da, Genelkurmay'ın kim olursa olsun, siyasetçilerle birlikte gelen gazeteciler konusuna sıcak bakmaması. Yani, "Bu tür hassas görevlerimiz siyasi prim malzemesi olmasın. Gazeteci götürürsek biz götürürüz" mantığı. Konunun gizlilikle ilgisi de yok. Hatırlanacağı üzere, Genelkurmay 16 Kasım'da Lübnan'a çok sayıda basın mensubu götürmüş ve birliğin detaylarına kadar görüntülenmesine izin vermişti. Tabii, yine de bazı kurumlar için akreditasyon konusu hassasiyetini koruyor. Son gelişmelere bakıldığında kavramların birbirine karışmaması açısından önemli.
|