|
|
Deja vu!
2007'ye bomba gibi bir filmle girdik, tamamına ereriz inşallah! Macera desen macera, kalp çarpıntısı desen gırla, oyuncuk desen bir tutam Denzel Washington'ımız var, eh yönetmen de işin ustası Tony Scott daha ne olsun! 'Deja vu'yu kaçıran kafasını duvardan duvara vursun! Sinemasız hafta sonu, manşetsiz Hülya Avşar'a benzer. Olmaz yani! Durum böyleyken cumartesi akşamüstü soluğu Kanyon Sinemaları'nda aldık. Ooo üç saat öncesinden bütün seanslar dolmuş, rezervasyondan yer bulmaya imkan yok. Gişeden dönenin, yüzü asılıyor. Seansa kırk beş dakika kala alınmayan biletlerin rezervasyonları düşüyor ya, bekledik kaptık bileti. Malum, kabaca Deja vu; bir anı daha önce yaşamış gibi hissetme hali. New Orleans'ta bir feribotta patlama oluyor, 543 kişi ölüyor. Denzel Abimiz de hadiseyi çözmeye çalışıyor. Ama bu kadar basit değil. Senaryo en ilgincinden, seyirci nefes almadan izlerken dejavu meselesinin selinde sürükleniyor. Aşk da işin içine girdi mi, film tadından yenmiyor! Bir de Kanyon'un tek otopark ödeme istasyonu olmasa, insanlar gece yarısında kuyrukta sefil olmasa nasıl olur, ey yetkili?
|