|
|
|
|
|
|
Cem Yılmaz çocuklar için stand-up yapmaya zorlanır
Yaptığı işi; Cem Yılmaz'ın olağanüstü stand up'ının çocuklara indirgenmiş hali olarak tanımlayan tiyatrocu Metin Zakoğlu: Cem'e, çocuklara stand-up yapmasını tavsiye ederim! Eğer onu da kıvırırsa çocular için de çok keyifli olur! Ama çok zor....
Küçücük bir ev... Bir bahçe içinde, müstakil... Öyle ilginç bir yer ki, içeri girdiğinizde 'Şaka mı bu?' diyorsunuz... Çünkü siz alıştığınız gibi büyük bir tiyatro sahnesi beklerken; tiyatrocu Metin Zakoğlu'nun çocukluk hayali olan Kulis Sanat Evi, mütevazı salonu ile karşılıyor sizi... İçeride minderler, küçücük tabureler ve küçücük bir sahne var. Ama sahne; bildiklerimiz gibi değil. Oturduğunuz yerden elinizi uzattığınız mesafede. Zorlasanız 30-35 kişi kapasitesi olan; bu haliyle Beşiktaş-Mecidiyeköy otobüslerini andıran samimi bir tiyatro... 12 yıldır Gogol'un 'Bir Delinin Hatıra Defteri' adlı oyununu oynayan; eylül ayından beri de çocuk stand-up'ı yapmaya başlayan Zakoğlu, bu proje ile çocuk seyircisini yeniden kazandığını söylüyor. Kendisine stand-up'çı demekten 'Cem Yılmaz'a ayıp olur' diye çekinen tiyatrocu, kendini övmekten de geri kalmıyor: "Büyüklere yapıyor ama çocuklara stand-up yapmaya zorlanır. Denemesini tavsiye ederim ama çok zor!"
İP
ATLAMAMIŞ ÇOCUKLAR VAR! * Çocuk stand-up'ı yapma fikri nasıl çıktı? Üç ay önce eylül ayında başladım. Her cumartesi- pazar oynuyoruz. Ben oyunda Memiş diye bir karakteri canlandırıyorum. Memiş ile arkadaş oldu çocuklar. Onunla sohbet ediyorlar, sahneye çıkıp onunla oynuyorlar...
* Nasıl bir oyun, içeriği nedir? Çocukların 'büyük adam' gibi, bilmiş davranmasını sevmiyorum. Çocukluklarını yaşamalarını istiyorum. Memiş, çocukluğunu yaşayamamış. Altan Erbulak'ın bir sözü var, ben bu oyunu oynarken bunu hep aklımda tuttum: 'İyi bir aktörün sahneye çıktığı zaman yüreğine 4 yaşında bir çocuk yüreği oturmalı!' Çocuklar karşılarında kendileri gibi bir ruha sahip birini görüyorlar. Uçurtma uçurmamış, misket oynamamış, ip atlamamış çocuklar var. 'Playstation oynuyorum' ya da 'CD izliyorum' diyorlar. Birlikte olmayan bir uçurtmayı uçuruyoruz. Hayal güçlerini kullanıyorlar. Onlara çaktırmadan zamanı kullanmayı ve önemini anlatıyorum. Ama bunları didaktik salaklıklar şeklinde yapmıyorum. Çocuk oyunları ülkemizde maalesef para kazanılması gereken ticari bir amaç olarak görüldü. Milli Eğitim, buna çok izin verdi, okullarda çuvalla para kazandı insanlar; iki tane branda bez asıp salakça oyunlar oynayarak çocuk izleyicisini kaçırdık. Çocuk seyircisini, bu gösteriyle geri topluyorum.
* Neden oyununuza stand-up dediniz? Burada oyun ya da yazılı bir metin yok. Sadece belirlediğim konular var. Tamamen doğaçlama. Bu, Cem Yılmaz'ın yaptığı olağanüstü stand-up'ın çocuklara indirgenmiş hali. Bir çocuğu 20 dakikadan fazla hiçbir yerde tutamazsınız. Çocuk çok art niyetsiz bir seyircidir; hemen tepkisini koyar. Bir stand-up'çıyı izlerken çok keyif alabilirsiniz. Çünkü stand-up çok samimi bir şeydir. Bana 'Cem Yılmaz'ın stand-up'ını yap' deseler bin defa düşünürüm. Çünkü o konuda çok başarılı adam; çünkü oyuncu değil. Biz oyuncular sahneye çıkınca oynamayı öğrendiğimiz için stand-up yapsak elimizi kolumuzu nereye koyacağımızı şaşırıyoruz. O yüzden ben stand-up'çıyım diye ortaya çıkamam. Stand-up gösterisi yapıyorum ama adına 'Zik Zak Şov' diyorum. Çünkü Cem'den sonra stand-up demek bana çok iddialı geliyor. Biz oyuncular o kadar iyi yapamıyoruz çünkü oynamayı öğrendik biz. Bilmiyorum Cem'e tiyatroda bir görev verildiğinde ne yapar... Çocuklara yap desek zorlanabilir. Çünkü çok zor. Denemesini tavsiye ederim. Eğer onu da kıvırırsa, çocuklar için çok keyifli olur. Ama çok zor...
'BİTMESİN' DİYE AĞLIYORLAR * 30 çocuğu idare etmek zor olmuyor mu? Dinlemeleri gereken yerde dinliyor, katılmaları gereken yerde katılıyorlar. Her birine vakit ayırıyorum. Sahneye çıkaramasam bile göz temasıyla hepsiyle ilişki kuruyorum. Hiçbiri buradan 'şunu yapmadım' diye çıkmıyor. Şimdiki çocuklar çok akıllı. Buraya geldiklerinde ilk verdikleri tepki 'bu nasıl tiyatro' oluyor. Annelerinden öğreniyorum; büyük tiyatrolardan 20-25 dakika sonra çıkmak isterlermiş. Çocuk oyununun 40 dakikadan çok sürmemesi taraftarıyım. Bu, pedagojik olarak araştırılmış. 2 saat çocuk oyunu yapıyorlar! Niye? 40 dakikayı az bile buluyorlar burada. 'Bitmesin' diye ağlıyorlar.
* Oyunda neler anlatıyorsunuz onlara? Memiş gösteriye geç kalarak başlıyor. Gösteri 10 dakika geç başlıyor. Bunu gösteriden önce velilere söylüyoruz. Sonra geç kalmasının sebeplerini anlatıyor çocuklara ve özür diliyor. Elimdeki Karagöz-Hacivat tasvirlerini onlara gösteriyorum. Onlar oynatıyorlar ve çok keyif alıyorlar.
* Peri hikayelerinin işlendiği çocuk dizilerinin sakıncalı olduğu söyleniyor. Burada da siz hayali şeyler yapıyorsunuz... Peri gibi öğelerin kullanılması sakıncalı. Drama dersleri alan çocukların hepsinin gördüğü derstir bu. Öyle bir şey olsa; kaç yıllık eğitimciler böyle eğitim verir mi? Ama 'hayalet görüyorum, korkuyorum' diye anlatırsam yanlış bir şey... Eğer çocuğun psikolojisini etkileyen bir şey yapıyorsanız o zaman doğru değildir. Onlara hayal kurduruyorum. Beyin gözlerini açıyorum. Kulis Sanat Evi:0216 467 89 67 Bilet fiyatı: 10 YTL
SEZEN BAŞARAN GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|