|
|
'Bende baba şefkati arıyor olabilirler'
- Asker babanız nasıl bir motifti? - Babam tam bir Prusya subayı gibiydi. Tam askerdi yani. Onun ölçüsünde sevgiyi ifade etmek, göstermek ayıptı. Ben babamın annemi ne kadar çok sevdiğini, annemi kaybettiğimiz gün öğrendim.
- Sizde bunun kalıntıları yok mu? - Vardı. Bunu Holly değiştirdi.
- Ama ilk ve tek karınız olan Holly Amerikalı bir kadındı. Türk olsa bunu değiştirme şansı olabilir miydi? - Bilemiyorum. O da zaten ayrılma kararı alıp onu havaalanına bırakırken, bana söylediği bir söz üzerine gerçekleşti. Belki Holly de onu sevdiğimi, o yolculuk sırasında öğrendi. Bunun üzerine "Sen bana bunu hiç söylemedin ki! Hiç olmazsa bundan sonra sevdiğini söyleyebil," dedi. O yolculuktan sonra odadaki saksıdan çiçeğe, böceğe kadar "Seni seviyorum," diyebilmeyi öğrendim. Artık sevdiklerime sevdiğimi söyleyebilen bir adamım.
-
Babasız kızlarla ilgili ne düşünüyorsunuz? Genç hanımlarla ilgilisiniz diye soruyorum. Baba şefkatini sizde arayanların oranı yüksek olmalı. Var mı böyle bir doğru orantı? - Var. Toplumumuzdaki en büyük sorunlardan birisi de o. Babalar ile kızlar arasındaki mesafe aşılamıyor. Kırsal kesimde böyle bir sorun yok. Babası ne derse, o oluyor. Kentli kızlar daha zor durumda. Babanın kafasında başka bir kız var. Kentli kız diyelim ki tiyatrocu olmak istiyor, babası "İşletmeci ol," diyor. Babasının dediği yoldan mı yürüyecek, babasını ret mi edecek...
- Ben şu bakımdan sordum, ikili ilişkilerinizde sizde şefkat arayanlar var mı? - Bende baba şefkati arayanlar mı? Olabilir.
- Tavrınız ne oluyor? Siz nasıl karşılıyorsunuz bu açığı, bu eksiği? - Benim sorunum değil. Benden bir şey bekleyerek, bir şey umarak benle ilişki kurduğu zaman beni kullanmış oluyor, pazarlıklı oluyor.
|