|
|
Ben bu NTV'den şikayetçiyim (!)
EVET, hem de fena halde şikayetçiyim... Bayram boyunca ekran başındaki mesaimi aksattıkları için... Kim dedi size Yeryüzü belgeselini prime time'ın göbeğinde yayınlayın diye? (!) Her gece belgeseli izlemekten, seyretmek zorunda olduğum pek çok programı kaçırdım. İnsan bu belgesele bir bulaşınca, kumandaya hükmeden eline adeta felç iniyor, bir yere zap'layamıyor!.. Yeryüzü'nü haftalar önce bu sütunlardan belgesel sever izleyicilere tavsiye etmiştim. İzleyenlerin bana bolca dua ettiğine inanıyorum. En gelişmiş I-Max kameralarla yapılan enfes çekimler; muhteşem bir kurgu, harika metinler ve özenle seçilmiş müziklerle ekrana taşınırken, ben de pek çok izleyici gibi zevkten dört köşe oldum. Düşünebiliyor musunuz, ormanda üzerine basıp geçtiğimiz mantarlar meğer, toksinleri süzüp, yeniden ağaç köklerine vererek, yağmur ormanlarının yaşamasını sağlıyormuş. Eh, o yağmur ormanlarının gezegenimizin akciğerleri olduğunu da artık bilmeyen yok. Yani, yaşamımızı küçücük bir mantara borçlu olduğumuzu kaçımız biliyorduk ki? (Belki de tuzağa düşmeyi betimleyen "mantara basmak" deyimi buradan geliyor. Bundan sonra ormanda attığınız her adıma dikkat edersiniz umarım!) Yeryüzü belgeselini izlerken aklımdan hep aynı düşünce geçti: En koyu ateist bile bu belgeselin 10 dakikasını izlediğinde inanç sahibi olur. Zira bu muhteşem koroya, bu baş döndürücü makineye hükmeden bir şefin varlığını düşünmemek imkansız... Allah'ı görmek için etrafımıza bakınmak yeterli...
|