| |
|
|
Cudi'nin eteklerinde bir belde: "Çalışkan"
Az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik. Mardin-Kızıltepe'den sonra Nusaybin'i geçtik. Sonra Girmeli, ardından Dicle ve karşımızda Cizre. "Sınır boyunca" yol aldık. Sağımız Suriye Ovası, solumuz vatanımızın taşı, toprağı, suyu, ağacı, koyunu, kuzusu. Cizre'den sonra yol ikiye ayrıldı. Soldaki "Şırnak'a gidiyor." Sağdaki "Silopi'ye... Habur'a... Irak'a." Direksiyonu "sağa kırdık."
Silopi'de gezindikten sonra... Irak sınırına ilerledik. Ve "sola... Cilo dağlarına doğru" yöneldik. İklim birden değişti. Karşımıza bir "belde" çıktı: "Çalışkan." Silopi'ye 31 kilometre uzaklıktaydık. Irak sınırına "5 kilometre." Çalışkan 400 hane. "Resmi nüfus" 3.800. Belediye Başkanı'nın söylediğine göre ise "6 bin."
Cizre'de Belediye Başkanı Demokratik Toplum Partisi'nden. (DTP) Silopi yine "DTP." Çalışkan Belediye Başkanı'na gelince: - Ben DYP'liyim... Burası 1999'da belde oldu... O tarihten bu yana da Belediye Başkanı'yım... Ben sapına kadar Doğruyol'cuyum.
Belediye Başkanı İsa Yiğit'in "1 hanımı, 13 çocuğu, 15 de torunu var." Hepsi "aynı evdeler." Çalışkan'da "2-3 eşi olanlar da" az değil. Örneğin Mehmet Salih Yağız "2 eşli, 25 çocuklu."
İsa Yiğit: -Huzur gibisi yok... Eskiden 96 bin hayvanımız mevcuttu... Terör geldi, hayvancılık bitti... Şimdi 10 bin var yok... Ama huzur geldikçe hayvan sayısı artıyor.
Cudi'nin eteklerinde sohbet ediyor, çay içiyoruz. İsa Yiğit: - Huzurumuz iyidir, hoştur, normaldir... Ama terör tamamen bitmiştir desem, yalan olur. - Başkan bu köyden hiç dağa çıkan oldu mu? - 1 genç çıktı... Öldü mü, hayatta mı bilenimiz yoktur.
Çalışkan halkına soruyoruz: - Ne diyorsunuz? Hepsi de teröre karşı. Belediye Başkanı "herkes şunu iyi bilsin" diye sesini yükseltiyor: - Halk teröre destek verseydi bugün burada olmazdık... Etraftaki 9 köy boşaltıldı, biz ise toprağımızı bırakmadık... Toprak için, bayrak için yaşıyoruz.
|