Türk, Kürt, Arap, Süryani, Yezidi...
Türk, Kürt, Arap, Süryani oturmuş, sohbetteler. "Konuştukları diller" birbirine karışıyor. Muhabbet koyu. "Kadro tamam mı" diye takılıyoruz. Midyat Belediye Başkanı Şehmus Nasıroğlu: - Hayır, kadro noksan... Yezidi eksik.
Bu sırada "Yezidi Bino Demir" geliyor. Neşeli mi neşeli. Nasıroğlu "Yavuz abi, bunlar şeytana tapar" diyerek Bino'yu kızdırıyor. Bino: - Abi Başkan'a inanma... Biz tanrıya, güneşe ve bir de meleğe taparız.
Bir Midyatlı'nın anlattığına göre Yezidiler'in taptığı aslında "şeytanmış." Ancak bu şeytanın adı "Melek Tavus"muş. Yezidiler "şeytanın adını ağızlarına almıyorlar." Günde 3 kez "güneşe dönerek" ibadet ediyorlar. Midyat "işte böyle bir yer." Kimi "camiye gidiyor." Kimi "kiliseye." Kimi "Peygamber" diyor. Kimi "güneş." Ve hepsi "canciğer, kuzu sarması." Belediye Başkanı: - Yavuz abi, Bino'nun şeytana taptığını yaz. Bino Demir: - Abi inanma... Yezidi Bino güneşe tapıyor diye yaz.
|