|
|
Böyle olmuyor Seda Bacı!
Araya yılbaşı, bayram ve geçen yılın ekran derlemesi girdiği için yazmaya fırsatım olmadı. Ama geçen hafta boyunca izlediğim Sabahların Sultanı programından pek çok izleyici gibi ben de rahatsız oldum. Yakından Kumanda'yı arayan çok sayıda okurum, "Ne oldu sarı kurdeleye Yüksel Bey? Gücünüz Tülin ile Caner'e mi yetti? Görmüyor musunuz Seda Sayan'ın programını?" diye sitem ettiler. Gerçekten de Seda Sayan'ı yeni bir Semra Kaynana, Sinem ve Tülin-Caner yaratmaya çalışırken izledim. Ortada, "kaçtı mı kaçırıldı mı?" belli olmayan bir manken kız, ayılıp bayılan, bazen intihara teşebbüs eden bir anne ve "fedakar" kaynana vardı. Durmadan konuşuyor, bağırıp, çağırıyor, birbirlerini suçluyor, zaman zaman hakaret ediyor, ağlıyorlardı. Bizim çok bilmiş stüdyo guruları da sanki kendi evlerinde her şey sütlimanmış, kocalarından fiske yemiyor, tek kötü söz işitmiyor, evlatlarıyla, gelinleriyle, damatlarıyla şahane geçiniyorlarmış gibi akıl öğretiyorlardı. Toplumu zerre kadar ilgilendirmeyen bir özel hayatın daha orta yerine balıklama dalmıştı Seda Sayan. Ne için? Tabii ki reyting savaşı için... Bu sütunlardan Seda Sayan'a övgüler düzdüğüm çok olmuştur. Ama bu kez ortaya çıkan manzaradan hiç de memnun değilim. Hele ki onca mücadele verip, bilinçli izleyicilerin ve televizyon yöneticilerinin yardımıyla ekranı biraz olsun temizlemişken... Olmuyor bacım. Böyle olmuyor!.. Ekran küpü sadece gözyaşıyla dolmuyor...
|