|
|
|
|
|
'Hastalığımı el ele aştık'
Teşhisi öğrendiğimiz ilk gün, niye bana demedim ama tabii ki çok kötü oldum. Sönmez'in davranışı beklemediğim kadar olağanüstüydü. Bir kere paniğe kapılmadı hiçbir şekilde. Ancak bir insan çocuğuna bu kadar mücadele ile yanında olur diye düşündüm. Hiçbir şeye aldırmadan. Teşhisi öğrendiğimizde bana çok yanlış bir teşhis konulmuştu, sonradan öyle değilmiş Allah'a çok şükür öğrendik. Benim tedavi sırasında boynumdan yumrular çıkacak, omuzum çarpık kalacak. Ve bir kafeye getirdi Sönmez beni. Orada el ele oturduk. Hiç utanmadan ki, utanırız öyle bir şey yapmaktan uluorta. Orada öyle bir baktı ki gözümün içine, benim tabi yanağımdan yaşlar akıyor, tutamıyorum kendimi. Ama bana öyle bir baktı ki, benim kocam, benim sevgilim, bana aşık olan insan benim ölmeme müsaade etmeyecekti. Ve bu duyguyu biz el ele tutuştuk, bir tünelden geçtik. Onun çok büyük bir payı vardır benim tedavimde ve iyileşmemde... S.K.:
Ben bir erkek olarak diyorum ki, kadınlarımıza saygılı olmamız lazım. Onları eşitimiz görelim. Onlar hayatımızın parçası. Onları sevelim ve sayalım. Son mesajım bu benim. F.A.: Sönmez kadınlara, yalnız bana değil, önem veren bir insan. Onları kadın ve erkek eşitliğinden daha farklı bir boyutta gören biri. Bu çok alışılmış bir şey değil. Kadınların duygusal zekalarının daha da gelişmiş varlıklar olduğunu düşünüp saygı duyan bir insan.
|