| |
|
|
Seks mi, şefkat mi?
Bizim gazetenin hafta sonu ilavelerini yöneten Elçin Yahşi, takside bir parça dinlemiş. Bir iki kelimesini hatırlıyordu. İnternette aradık, bulduk: Sinan Özen'in ' Islak Islak' albümünde yer alan ' Anneme Benzeyenim' adlı şarkısı. Bir bölümü şöyle: Ey benim sevmeleri anneme benzeyenim Ben seni hiçbir zaman bu kadar özlemedim Ey benim gözlerimi avucuna yumduğum Senden sonra kimseyi sevmedim sevemedim. Adam kadına âşık. Çünkü kadın, adamı, annesi nasıl seviyorsa, öyle seviyor. Kadını istiyor erkek, çünkü, yüzünügözlerini bir çocuk gibi onun ellerine yumabiliyor. Tarih boyunca gelinlerle kaynanalar çekişmiştir. Fıkralara da yansıyan bu güç mücadelesi, erkek üzerinden yürür. Gelin kocasına, kaynana (anne) ise oğluna hâkim olabilmek için mücadele eder. Bu yüzden, annesine fazla yüz veren, onun dediğinden çıkmayan erkekler, eşlerini mutsuzhuzursuz eder. Hele hele adamın, karısını annesine benzetmesi gelini iyice çileden çıkarır. Çünkü kaynanaya benzediği takdirde asla başarılı olamayacağını bilir: Aslı varken kopyası ya da taklidi hep ikinci planda kalacaktır! Bir noktayı daha bilir kadın: Anneyi andırdığı takdirde, erkekle arasındaki cinsel elektriğin voltajı düşecektir. Sinan Özen ise bütün bunları hiç önemsemeyen, anneyle sevgiliyi özdeşleştiren bir şarkı tutturmuş: Bir türlü büyümemiş, hep çocuk kalmış, daima annesini arzulamış olan adam; sevme biçimi annesini çağrıştıran kadına âşık oluyor. Ve de bunu açıkça söylüyor. 'Gözlerimi avucuna yumduğum' dizesine bakılırsa, kadın, adamın kafasını bir annenin oğlunu koruması ya da teskin etmesi gibi göğsüne yaslayıp, saçlarını okşuyor olmalı. Yani adam sadece şefkat arıyor. Peki seks nerede? Yok. Bu şarkıdaki sözlerin cazip bulan kadın var mı acaba?
|