SABAH - 26/12/2006 - Fatih Altaylı

Şu an 26 Aralık 2006 - Salı tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Servislerimiz

Google Arama

SMS:
FA yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder

	İhmalin başlangıcı 1995
	Mister No
	NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

İhmalin başlangıcı 1995

Pazar akşamı Habertürk televizyonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sefa Sirmen'in durumu içler acısıydı.
Önemli hiçbir soruya yanıt veremedi.
Ancak Sefa Sirmen hakkında herhangi bir şey yapılmayacak ve Türkiye Cumhuriyeti devletine ve vatandaşların kesesine verdiği milyarlarca dolarlık zarar yanına kâr kalacak.
Çünkü Sefa Sirmen sanki "teflonla" kaplı.
Nedenini anlatayım.
Sirmen ve Yuvacık Barajı hakkında şimdiye kadar hazırlanmış 3 ayrı
"teftiş raporu" var.
Bunlardan ilki 24.09.1995 tarihli. Hazırlayan Mülkiye Başmüfettişi İlhan Atış . Rapor "yapılan işlemlerin kanuna aykırı" olduğunu söylüyor.
Hiçbir şey olmuyor.
Ardından yine Mülkiye başmüfettişleri Ali Hikmet Tuncer ve Erkan Toprak "Hazine'nin ve ilgili kamu kurumlarının yanıltılması ve Hazine zararına sebebiyet verilmesi" ile ilgili 20.04.2002 tarihli bir rapor hazırlıyorlar.
Yine bir şey olmuyor.
Hemen sonra Başmüfettiş Zekeriya Şarbak tarafından 27.06.2002
tarihli bir raporla İçişleri Bakanlığı'nın soruşturma açması isteniyor. Dönemin İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen izni veriyor fakat izin "Danıştay 1. Nolu Daire" tarafından kaldırılıyor.
Danıştay'ı suçlamak istemem. Çünkü önlerine gelen dosya tam anlamıyla tekamül etmemiş olabilir ama görünen o ki, "1995'ten bu yana" ortada bir rezalet var ve kimse buna "el atmamış."
Şimdi Sefa Sirmen "Dokunulmazlığımı kaldırın" diyor.
İyi de, kaldırılırsa ortada hukuki bir engel yok mu?
Yasalara göre aynı kişi hakkında, aynı suçtan ikinci kez soruşturma açtırmak pek de kolay değil. Bu konuda daha yazacaklarımız var ama bugünlük yerimiz bu kadar.