|
|
|
|
|
Fransa ve İngiltere: İran'ın önünde iki seçenek var
Fransa, İngiltere ve Almanya'nın BM daimi temsilcileri, BM Güvenlik Konseyi'nin İran karar tasarısının oybirliğiyle kabul etmesinin ardından ortak bir açıklama yaparak, İran'ın uluslararası alanda daha fazla tecrit edilmeyi istemiyorsa, işbirliğine gitmesi gerektiğini söylediler.
Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Jean-Marc De La Sabliere, İran'ın önünde çok net 2 seçenek olduğunu belirterek ''İran, ya uluslararası işbirliğine girer ya da daha çok tecrit edilir. Doğru olanı yapmak kendi elinde, umarız diyalog yolunu seçer'' diye konuştu.
Sabliere
ayrıca, İran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerine son vermesi durumunda, kararda öngörülen yaptırımların da askıya alınacağını, ancak İran'ın bunu yapmaması durumunda, konseyin yeni önlemler alacağını vurguladı.
Jean-Marc De La Sabliere, gazetecilerin, bu yeni önlemlerin askeri güç kullanımını içerip içermeyeceğini sormaları üzerine, yeni alınacak kararların yine BM Şartı'nın 41. maddesi uyarınca olacağını, bunun askeri güç kullanımını içermediğini bildirdi.
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Emry Jones Parry ise yaptığı açıklamada, bugün alınan kararın İran'a güçlü bir mesaj verdiğini, artık bundan sonra kararın İran'a ait olduğunu dile getirdi.
İranlı gazetecilerin, bu kararın çifte standart içerip içermediğini ve konseyin, İsrail'in nükleer programını neden hiç gözönüne almadığını sormaları üzerine temsilciler, bu konunun konseyin gündeminde olmadığını söyleyerek net yanıt vermekten kaçındılar.
Fransız büyükelçi Sabliere, İran'ın 13 yıldır nükleer faaliyetlerinin bir kısmını gizlediğini belirterek, İran'dan nükleer programı ve faaliyetleriyle ilgili açık olmasını beklediklerini kaydetti. Sabliere, 6 ülkenin (Çin, Fransa, Almanya, Rusya, İngiltere ve ABD) AB Yüksek Temsilcisi Javier Solona ile birlikte İran'a yaptıkları önerilerin hala masada olduğunu da vurguladı.
İRAN TEMSİLCİSİ
İran'ın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Cevad Zarif ise yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer programının barışçıl olduğunu savunarak, ABD'nin, BM Güvenlik Konseyi'ni kendi amaçları doğrultusunda İran'a karşı bir baskı unsuru olarak kullandığını ileri sürdü.
Zarif, İsrail'in elinde bulundurduğu nükleer silahların konseyin kararlarına uygun olmadığını, ama konseyin bu ülkeye karşı hiçbir şey yapmadığını söyledi. İran'ın nükleer programının barışçıl olmasına karşın konsey tarafından cezalandırıldığını öne süren Zarif, kendilerine nükleer faaliyetleriyle ilgili ''güven'' tesis etmeleri gerektiğinin söylendiğini, ancak bu güvenin karşılıklı tesis edilmesi ve uluslararası hukukun ayrımcı bir biçimde uygulanmaması gerektiğini bildirdi.
KATAR TEMSİLCİSİ
Katar'ın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Nasır Abdulaziz El-Nasır da yaptığı açıklamada, ülkelerin barışçıl olarak nükleer faaliyetler yürütmelerinin bir hak olduğunu belirterek, iki taraf arasında güven tesis edilmesi gerektiğini söyledi.
El-Nasır, karşılıklı kuşkuların bertaraf edilmesi gerektiğini belirterek, ''Diyalog yolu hala açık'' diye konuştu.
BM Güvenlik Konseyi, bugün oybirliğiyle bir karar alarak İran'ın, nükleer programının zenginleştirme, yeniden işleme, ağır su reaktörlerine dönük kısımlarını derhal durdurmasını ve İran'a doğrudan ya da dolaylı hassas nükleer malzeme ve balistik füze satışı ya da transferinin engellenmesini istemişti.
(AA)
|