|
|
|
Çenemiz küçülüyor, kafamız büyüyor
Çenedeki daralmayla birlikte, 20'lik dişlerin çıkmasının zorlaştığına işaret eden tıp tarihçisi, diş boyutlarının da küçüldüğünü, insanoğlunun gelecekte 32 yerine 24 dişli olacağını bildirdi.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı Başkanı ve Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlter Uzel, yaşam ve beslenme tarzındaki değişimler, gelişen teknolojinin neden olduğu hareketsiz yaşam gibi birçok faktörün insanoğlunun evrimsel değişimini hızlandırdığını, anatomisinde değişim yarattığını bildirdi. Uzel,
''Örneğin, eskiden ulaşım atlarla yapılırken bugün at binme sadece spor amaçlı oldu. İnsanoğlu eskisi gibi doğal ürünlerle beslenmiyor. Teknolojinin neden olduğu tembelleşme de doğal olarak vücudun anatomisine yansıyor'' dedi.
İnsanoğlunun yaşadığı evrimsel değişimin özellikle diş ve çene yapısında yoğunlaştığını, çenenin daraldığını, arkaya doğru çekilerek kısaldığını, bu nedenle yukarı doğru baskı yapan çenenin ise kafatasında büyümeye neden olduğunu anlatan Uzel, şunları söyledi:
''Çenedeki daralma ve kısılma nedeniyle kendine yer bulmakta zorlanan dişler çarpıklaşıyor. 20'lik dişlerin sürmesinde yaşanan sorunlar da yine bu değişimden kaynaklanıyor. Bu diş çıkarken zorlandığı için yanındaki dişlerin de çarpıklaşmasına neden oluyor.''
Son yıllarda çarpık dişler gibi ortodontik sorunlardaki artışın da bu değişimden kaynaklandığını, çenedeki geriye çekilme, daralma ve kısalmanın yanı sıra diş boyutlarının da küçüldüğünü belirten Uzel, ''Yaptığımız araştırmalarda elde ettiğimiz bulgulara göre, ayağa kalkan ilk insanın diş boyutlarıyla, günümüz insanının diş boyutu arasında yüzde 30 kadar küçülme var'' diye konuştu.
Binlerce yıl sonra evrimsel değişim nedeniyle insanın 32 yerine 24 dişli olacağını ifade eden Uzel, ''Lateraller dediğimiz yan kesici dişler ile alttaki ikinci küçük azı dişler olmayacak'' dedi.
Uzel, Çatalhöyük başta olmak üzere Anadolu'da yaptıkları araştırmalarda, insanoğlunun çenesinin 7 bin yıldır küçüldüğünü tespit ettiklerini kaydetti.
''DEĞİŞİM, ALTIN ORANI YOK EDECEK''
Uzel, alt çenedeki küçülme ve geriye çekiliş ile kafadaki büyümenin ''Altın oran'' olarak bilinen, yüzün matematiğini de olumsuz etkileyeceğini, yüz hatlarının altın orandan tamamen uzaklaşacağını, insanoğlunun çirkinleşeceğini savundu.
''Altın oran''ın güzelliğin matematiksel yanını oluşturduğuna dikkati çeken Uzel, şöyle devam etti:
''Düzgün sıralı olmayan dişler, aralıklar, diş etinin gereğinden fazla göründüğü gülümsemeler, küçük dişler altın oranı bozar. Örneğin üst çenedeki ön iki dişin enlerinin toplamının boylarına oranı altın oranı verir. İlk dişin genişliğinin merkezden ikinci dişe oranı da altın orana dayanır. Bunlar bir diş hekiminin estetik ve ideal bir gülüş yaratırken dikkate alabileceği oranlardır.''
(AA)
|