SABAH - 21/12/2006 - Kazım Kanat

Şu an 21 Aralık 2006 - Perşembe tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Servislerimiz

Google Arama

Marcio Nobre ile asla!

Tamam anladık. Sahada çırpınıyor. Yani yüreğini koyarak oynuyor. Seyirci de bu nedenle O'nu çok seviyor. Sadece bu özelliği ile Beşiktaş'ın, 'maç kurtaran santrfor'u olamaz. Açık ve net yazıyorum;
1- Beşiktaş'ın sisteminde Nobre'ye asla yer yok. Bu sistem içinde Beşiktaş tek santrfor oynamaya mecburdur. Bu santrforun adı da Bobo'dur. Nobre ne yaptı? Savunmadan gelen İbrahim Toraman bile harika kafa şutu attı. (Bir özel not daha: Herkes Nobre gol atsın diye sürekli yan orta yaptı ve Beşiktaş'ın oyun disiplini bazen sıfıra indi. Dikkat!)
2- Nobre varsa, Beşiktaş sahada 10 kişi oynuyor demektir. Orta sahada bir eksikle oynarsan orta saha bir buçuk oyuncuya (Bir olan Rico Paşa, yarım ise dünkü çocuk Serdar) kalıyor demektir. Rico Paşa'nın oyuna çıkabilmesi için kesinlikle orta sahaya takviye şarttır. (Bu isim ise maalesef alternatifi olmayan Kleberson'dur.)
Mösyö Tigana'nın göremediği bu gerçeği G.Birliği antrenörü Mesut Bakkal gördü.
1- Orta sahayı 5'li yaptı. Hücumdan bir oyuncuyu Rico Paşa'nın başına dikti. Ayman'nın markajcı özelliğini de kullandı.
2- Beşiktaş'ın sol kanadında iki İbrahim'in (Üzülmez ve Akın) ileri birlikte çıktığı anlarda o bölgeyi çok iyi kullandı. Mehmet Çakır ilk 45 dakika da iki kez bu bölgeden ceza alanına girdi. Bu net gol pozisyonuydu. Çakır doğru yere yani arka direğe vurdu ama şanssızdı. İkinci yarıda ise golünü attı. Peki bu gol pozisyonlarında Beşiktaş defansı, özellikle Baki Mercimek neredeydi?
(Baki Mercimek'e bir çift lafım var; Hamino Draman'ı çektin, hakem görmedi penaltı vermedi. Dikkat!)

TİGANA İFLASINI BELGELEDİ
İkinci yarıda Engin Baytar'ın golü sonrasında Mösyö Tigana oyunu çevirmek için Burak'ı oyuna soktu ve Beşiktaş'ı hücuma döndürdü. Draman'ın golü ve Mehmet Sedef'in oyuna girmesi Fransız teknik adamın futbol felsefesinin iflas ettiğini belgeledi.
MESAJ: Hakem eleştirisi yapmayı sevmem. Ama bu kez acımasız olacağım. Çünkü Bülent Yıldırım'ın geleceği çok parlak. Ama o şimdiden kompleks yapıp, hep kendini ön plana çıkarıyor. Yani kuralları hiçe sayıyor. Rico Paşa'ya gösterdiği sarı kart da bu kompleksin sonucudur. Bu kompleks Yıldırım'ı çok erken bitirir. Dikkat!