Tek gecelik kaçamak öyle bir affedilir ki...
Dünkü SABAH gazetesinin sürmanşetinde bu soru vardı: "Bir gecelik kaçamak affedilir mi?" Tamer Karadağlı ve Deniz Uğur'un başrollerini paylaştığı 'Hayatım Sana Feda' isimli dizi bu soru üzerine oturtulmuş. Belli ki; dizinin de şekli itibariyle bu soruyu biz kadınlara soruyorlar. Vallahi bu sorunun cevabı açık ve net: Affedilir, hatta öyle bir affedilir ki; bu haltı yiyen adam bile şaşırır! Ama iç dünyamızda hiç de o kadar net değildir işler. Aslında bir süre bu durumla yüzleşmekten kaçarız. Gördüğümüz tüm delilleri görmezden gelir, Sherlock Holmes'luk yapıp bulduğumuz saçları "Yok yok canım, başkasınındır" diye sümen altı ederiz. Çünkü yüzleşmek hiç de eğlenceli değildir ve kimbilir insan kendini bir anda yeniden bekarlar marketinde bulup, "Merhaba Ben Rahşan" cümlesini tekrar, tekrar ve tekrar söylemeye yeniden başlayabilir.
İtiraf etmesi beklenir Bu nedenle önce sanki ilişkide bir sorun varmış gibi davranılır. Üzerinizden eksik olan ilgisi, dalıp dalıp iç baygınlığı geçirmesi, cep telefonu ile olan ilişkinin tuhaflaşması (ki bazı vakalarda suçlu cep telefonu ile çok yakınlaşırken, kimilerinde ise cebin sesini kapatıp uzaklaşıyor), durup dururken kilonuzasaçınıza- giyim tarzınıza laf etmesi konu edilerek kavga çıkarılır. Ve karşı taraftan okkalı bir itiraf gelmesi beklenir. Bu arada gözyaşı kanallarına bolca gözyaşı yığınağı yapılır. Böyle bir durumla karşı karşıya kalındığında sizin söylemenizdense; 'bu haltı yiyen' sevgilinizin 'sevinince kuyruğunu sallayan, suçlu hissedince kuyruğunu bacakları arasına sıkıştıran dört ayaklı evcil hayvan' kıvamında kendisinin söylemesi makbuldur. Biz kadınlar, erkekteki suçluluk duygusunun ne kadar işe yaradığını ve çiçek, romantik bir akşam yemeği, tek taş pırlanta (maddi duruma göre mercimek ve fındık arasında farklı boyutlarda), Viagra takviyeli sıcak bir gece olarak geri döndüğünü biliriz.
Yüzleşme faslı ağırdır Bu nedenle itiraf ettirene kadar evin içinde; yağmurda kapıda kalmış kedi yavrusu bakışımızla gezer dururuz. İtirafa geldiğinde ise tırnaklar çıkıverir! Aslında neler döndüğünü bilmemize rağmen ağır bir yüzleşme faslı geçiririz. Önce insanın kalbi kulaklarında atmaya başlar, sonra sanal kerpetenler kollarınızdan gerçek et parçaları koparır. Bu arada akşamdan ısladığınız gözleriniz bu organizasyonun en değerli parçaları olan gözyaşlarını salıverir. Önce bir boy yıkılınır, arkadaşlarla uzun uzun konuşulur ve bu arada gaza gelinir. Tabii ki, sevdiceğimizi bir şırfıntıya kaptırmayacağız ve sonuna kadar savaşacağızdır! Eğer sevgili meşhur değilse ve köşe yazarları ilişkinizi tüm hafta çeşitli boyutları ile tartışmayacaksa, bunu arkadaşlarınızdan rica edersiniz ve her arkadaş, köşe yazarı titizliğinde sevgilinize yorumlarını dile getirir.
Eve gelirse tamamdır Bu arada siz dip boyanızı yaptırır, uzun zamandır gözünüze kestirmiş olduğunuz ama evin daha önemli ihtiyaçları olduğu için almadığınız gül kurusu iç çamaşır takımını satın alırsınız. Bu arada da bu durumun tek gecelik bir ilişki olması için dua edersiniz. Tabii güçlü olmanız; "Onunla da böyle öpüştü mü?", "Sevişirken 'kraliçem', 'tanrıçam' kelimelerini kullanıyor mu?", "Seviştikten sonra sarılıyor mu, yoksa size yaptığı gibi kıçını dönüp uyuyor mu?" gibi nezih sorularla boğuşmanızı engellemez. Final ise itiraf sonrası geçirilecek olan gecedir. Eve gelirse tamamdır, nedense yenilgi büyük olduğu halde kendinizi muzaffer bir kumandan zannedip havaya girersiniz. Erkekse bir kez daha paçayı kurtardığı için mutlu, yeni maceralara doğru güvenle ilerleme gücünü bulur!
|