|
|
|
Beyoğlu'nda avukatlardan cübbeli yürüyüş
İstanbul Barosunca, ''cezaevlerindeki tecrit uygulamalarının son bulması, savunma ve adil yargılanma hakkının kısıtlanmaması'' istemiyle Beyoğlu'nda yürüyüş düzenlendi.
İstiklal Caddesindeki Baro Merkezi önünde toplanan avukatlar, buradan yürüyüşe başladı. Tamamı cübbeli olan avukatlar, ''Tecrit insan hakları ihlalidir'' yazılı büyük bir pankart açtı.
Ellerinde ''3 kapı 3 kilit açılsın, tecrit kaldırılsın'', ''Tecriti kaldırın, ölümleri durdurun'' yazılı dövizler taşıyan avukatlar, çeşitli sloganlar attı.
İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu ile çeşitli illerden gelen baro başkan ve temsilcileri kortejin en önünde yer aldı.
Çevredeki
bazı vatandaşların da alkışlarla yürüyüşe destek verdikleri görüldü.
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na yaklaşık 100 metre kala polis ekipleri, baro başkan ve temsilcilerinden oluşan öndeki 10-15 kişilik grubun geçişine izin verdikten sonra arkadaki büyük grubun önünü kesti.
Yaklaşık 500 kişiden oluşan grup, polisin bu engellemesi üzerine ''Hukuka değil çetelere barikat'' şeklinde slogan attı.
Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürü Tuğrul Pek, Kolcuoğlu'na, tüm grubun anıtın önüne kadar gitmesine izin veremeyeceklerini söyledi.
Kolcuoğlu da yürüyüşün, anıta çelenk konulması ve saygı duruşunda bulunulmasının ardından basın açıklamasıyla sona ereceğini ifade ederek, tüm grubun buna katılması gerektiğini kaydetti.
Kazım Kolcuoğlu, daha sonra telefonla İstanbul Valisi Muammer Güler'i arayarak, durumu bildirdi.
İlçe Emniyet Müdürü Pek'in, basın açıklamasının anıttan önce yapılması halinde daha sonra gruptakilere izin verileceğini söylemesi üzerine Kolcuoğlu, bulundukları yerde basın açıklaması yaptı.
KOLCUOĞLU'NUN AÇIKLAMASI
Kolcuoğlu, Türkiye'de yaklaşık 6 yıldır F tipi cezaevlerinde tutuklu ve hükümlüleri en doğal gereksinimlerinden uzaklaştıran ''özel bir model'' uygulandığını kaydederek, bu modelin havalandırma, görüşme, okuma, giyim ve sağlık gibi temel vazgeçilmez hakların kullanılmasına engel olduğunu ileri sürdü.Kolcuoğlu, bu modelin aynı zamanda tutuklu ve hükümlülerin fiziksel sağlığı, ruhsal bütünlüğü ve kimliğinde telafisi mümkün olmayan hasarlar oluşturduğunu söyledi.
F tipi cezaevlerinde avukat-müvekkil ilişkilerinin sağlıklı yürütülmesinin olanaklarının da ortadan kalktığını iddia eden Kolcuoğlu, bu sorunun bugün de aynı boyutuyla devam ettiğini, yaşamların kaybedildiğini ve durumun ciddiyetinin kavranması için avukatların ölüm orucuna yattıklarını söyledi.
Kolcuoğlu, ''Tecrit bir insan hakları ihlalidir. Asla kabul edilemez. Tecrite maruz bırakılan kişinin tutuklu veya hükümlü olması da bu gerçeği değiştirmez. En kısa zamanda tecrite son verilmeli ve ölümler durdurulmalıdır'' şeklinde konuştu.
Yürüyüş eylemini, ölüm oruçlarına destek vermek amacıyla değil, tam tersine sonlandırılması için yaptıklarını vurgulayan Kolcuoğlu, ''Çözüm güç ya da olanaksız değildir. Mevzuatta değişiklik öngörmeyen, hiçbir mimari tadilat gerektirmeyen, güvenlik kaygılarından uzak bir biçimde insanca muamelenin başlatılması için talimat verilmesini talep ediyoruz. Böylece ölümler duracak, insan hakları ihlalleri sona erdirilmiş olacaktır'' diye konuştu.
Kolcuoğlu, Adalet Bakanlığı, barolar ve ilgili meslek odalarının oluşturacağı bir çalışma grubu ile sorunun kapsamı ve çözüm olanaklarının araştırılması gerektiğini anlatarak, ''Öncelikli talebimiz, savunmanın ve adil yargılanma hakkının kısıtlanmasının önündeki tüm engellerin kaldırılması ve tecritin sona erdirilmesidir. İstanbul Barosu olarak sorunun çözümü için her türlü katkıyı vermeye hazırız'' şeklinde konuştu.
Kolcuoğlu, açıklamanın ardından Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bıraktı. Saygı duruşunda bulunulmasından sonra avukatlar dağıldı.
Öte yandan, yürüyüş için toplanan avukatların yaklaşık 100 metre ilerisinde, N.E. adlı bir kişi, üzerine ve çevreye bir miktar tiner dökerek, kendisini yakacağı tehdidinde bulundu.
Elinde, içinde ampul, elektrik kabloları ve tiner şişesi olan karton kutu bulunan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yazarak yardım istediğini, ancak kendisine cevap verilmediğini belirten N.E, polis tarafından kısa sürede etkisiz hale getirildi.
N.E ile yanında bulunan ve üzerine Türk Bayrağı saran annesi, polis merkezine götürüldü.
(AA)
|