|
|
Hülya Avşar'ı izletmenin tek yolu
Kadın Severse dizisini, oyuncuların ve ekibin toplandığı restoranda değil, evde izlemeyi tercih ettim. Zira bu tür gala gecelerinde insan ister istemez ambiyanstan etkileniyor. Üstelik o karmaşada dikkati de dağılıyor. Öncelikle Birol Güven'i kıvrak zekasından dolayı kutluyorum. Zira yüzünü televizyonda hovardaca kullanan Hülya Avşar'ı bir dizi karakteri olarak izletmenin tek yolu ona "kendisini" oynatmaktı. Zira magazin objesi Hülya Avşar'a bundan böyle bir televizyon dizisinde komşunun kızı, avukat, doktor ya da remayözcü rolü vermek düpedüz intihar olur. Çünkü özel hayatıyla bu kadar göz önünde olan biri, artık ne yapsa ekran başındakilere inandırıcı gelmez. İşte bu nedenle Birol Güven en doğru yolu seçmiş ve Hülya Avşar'a "Hülya Avşar rolü" biçmişti. Sanırım yeni bölümlerin senaryosu, Hülya'nın özel yaşamındaki gelişmelerle paralel ilerleyecek. Öyle tahmin ediyorum ki, Hülya'- nın etrafını Saran gölgeler, bir bir ekrana düşecek! Ama dizinin ekranda şöyle iki taşım daha kaynamasına ihtiyaç var. İlk bölüm pek yağına binmemişti. (Bu kadar çok yemek programına katılırsam, sonunda olacağı buydu. Mübarek, dizi eleştirisi değil, kuru fasulye tarifi) Her nedense Hülya Avşar'ın sinema perdesindeki muhteşem oyunculuğu bir türlü televizyon ekranına geçmiyor. İçimden "Acaba ekranı fazla ciddiye almıyor mu?" diye geçiriyorum ama onun eşsiz iş disiplinini hatırladığımda bu düşünceyi hemen beynimden kovalıyorum. Sanırım Avşar, sinema oyunculuğu ile dizi oyunculuğu arasındaki nüansı kavramakta zorlanıyor. Hüsnü Şenlendirici'ye keşke dublaj yapılsaydı. Zira bazı diyaloglarda sıkça tonlama ve vurgu hatası yaptı. Bana göre ilk oyunculuk denemesinden kanaat notuyla geçti. Üçlünün içinde en iyi performans ise önceden tahmin ettiğim gibi Sinan Albayrak'a aitti. Ancak aynı kanalda Kadın Severse'nin hemen ardından başlayan Beyaz Gelincik'te Sinan'ı bir başka rolde izlemek, bana biraz tuhaf geldi. Ha, unutmadan, ilerleyen bölümlerde bizim X-Large yazarımız Rahşan Gülşan da avukat rolüyle ekranda arz-ı endam eyleyecek. İster misiniz, üçünü de bastırsın. Hiç şaşırmam vallahi!.. Dizi boyunca bir türlü öykünün içine giremememin nedeni ise beynimde uğuldayan soruydu: Ülkenin en ünlü sanatçısı, sadece peruk takarak nasıl tanınmaz hale geliyor? Sanırım bu, Birol Güven dizilerine özgü bir durum. Kadın İsterse'de 20 yıllık anne, eşini ve çocuklarını birkaç estetik müdahale ile aylarca başkası olduğuna inandırmamış mıydı?
|