|
|
|
|
Zeki bitkiler
Yüzyıllardır, Güneybatı Afrika'nın sıradağları ve kurak bölgelerinden Avrupa'ya ithal edilen bitkiler çorak topraklarda, Atlantik ve Hint Okyanusu'ndan gelen çifte rüzgâra maruz kalmalarına karşın yaşamakta direniyor. Frezyalar, glayöller, güzelavrat zambakları, turnagagaları, fundalar, süsenler, sümbüller, zambaklar, Protealar ve cennetkuşu çiçekleri... Kulakta bir şiirin mısralarından fırlamış etkisi yaratan isimleriyle uzun zamandan beri tezgâhları süsleyen bu çiçekli bitkiler, Cape Town'un hinterlandında doğanın zorlu koşullarına rağmen yaşanan bereketin meyveleri. Güney Afrikalı botanikçiler de 10 yıldır buradaki bitkisel patlamanın nedenlerini araştırıyor. Sonuçlar, bugüne kadar bitkilerin pasif olarak yaşayan organizmalar olduğuna dair yerleşik kanının sorgulanması gerektiğini işaret ediyor. Güney Afrika'nın sahil bölgesini kuşatan bitkiler, çetin çevre koşullarına mükemmel şekilde adapte olmuş. Bölgenin karakteristik bitki örtüsü olan 'fynbos' üzerine yapılan incelemeler sonucunda örneğin, bitkilerin geçmişte yaşananları aklında tuttukları, geleceğe dair planlar yaparak acımasızca kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettikleri ortaya çıktı. Bu da bizim insanlardan alışık olduğumuz, ancak yeşil yapraklı hiçbir canlının muktedir olduğuna inanmayacağımız türden bir davranış. Fynbos yani 'narin ağaç' deyimi, bölgeye gelen Hollandalı istilacıların icadı. İnce veya dayanıksız olduğu için ev veya gemi yapımında rağbet görmeyen bu ağaççıkları böyle nitelemişler. En belirgin özellikleri şiddetli sıcağa ve kuraklığa dayanma kapasitesi. Birçok bitki dar yapraklara ve incecik dallara sahip, bu özellik yaz aylarında su kaybını dengelemelerine yarıyor. Bölgedeki sınırlı kaynaklar dikkate alındığında söz konusu 'narin yeşillik' anahtar role sahip, zira biyokütleleri oldukça düşük olduğundan bitkiler çok az su emiyor. Plantasyonlarda yetiştirilen ya da sonradan getirilen türler ise çok daha fazla su tüketiyor. Nüfusu sürekli artan, kurak bir bölge için zor bir durum. Narin ağaç ismi aynı kalsa da zamanla anlamı değişmiş. Fynbos, bugün artık ulusal bir değer, botanik bir hazine, biyolojik çeşitlilik teriminin eşanlamlısı ve hepsinden önemlisi Güney Afrika'nın doğayı korumadaki şiarı olmuş. Bitki örtüsü 8 bin 500 türe evsahipliği yapıyor. Bölgede sadece 627 farklı funda türü saptanmış. Proteaceae familyası da 330 türle fynbos'da yerini almış. Protea Atlası Projesi'nin Direktörü Tony Rebelo yıllardır şiddetli rüzgâr, yüksek hava sıcaklığı ve çorak toprakla nasıl başa çıktıklarını anlamaya çalışıyor. Sonuçlar etkileyici. Dijital ortama aktarılmış raporlarda göze çarpan ilk şey, proteaların şaşırtıcı derecede seyyar olduğu ve familyanın evrimsel gelişim süreci içinde toprağı fethetme yolları. Bazı türler ıssız nişleri, bazıları sürekli yeni yaşam alanlarını hedef seçiyor; sahildeki hareketli kumullara yerleşeni bile var. Pek çoğu da işbirliğine giderek, çorak bölgelerde aynı dölleyenlerin ilgisini çekecek gruplar oluşturuyor. Proteaların neden bu tür stratejiler geliştirdiği araştırmacıların kafalarını daha uzun yıllar meşgul edeceğe benziyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|