SMS: AY yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder
Durgunluğun nedeni hızlı borç artışı olmasın?
Son yıllarda kamu kesimi tasarruf açığını kapatırken ve bütçesini giderek denkleştirirken, özel kesimin tasarruf oranı süratle azalıyor. Uzun yıllar milli gelirin dörtte birine varan özel tasarruflar, 2006'da yüzde 13'e kadar geriledi. Özel tasarruflar azalırken aynı zamanda hanehalkının borçluluğu da giderek artıyor.
* Borca boğulmak- Üstelik çok da süratli. Merkez Bankası'nın son Finansal İstikrar Raporu'nda yer alan rakamlar borçlanmanın çok hızlı olduğu ancak henüz borca boğulmadığımızı gösteriyor.
* Yukarıdaki tablodan görülebileceği gibi, hanehalkı borçluluk düzeyi harcanabilir gelirinin yüzde 25.6'sına çıktı. Bu rakam 9 ay önce yüzde 20.9 iken 2003'te yüzde 7.5 idi. Yılbaşında 48.7 milyar YTL olan hanehalkı borcu eylül sonunda 67.6 milyar YTL'ye yükseldi.
* Borçluluktaki artışa paralel olarak hanehalkının ödediği faiz de sıçradı. 2003'te harcanabilir gelirinin yüzde 2.1'i düzeyinde olan faiz ödemesi yüzde 4.2'ye çıktı. Hanehalkının ödediği faiz 11 milyar YTL düzeyinde.
* Borçluluktaki hızlı artış aynı zamanda geri ödemelere de yansıyor. Çıkartılan affa rağmen kredi kartı borcunu ödemeyen kişi sayısı yılbaşında 160 binden 182 bin kişiye yükseldi. Tüketici kredisi borcunu ödemeyenler de 16.7 binden 21.6 bine çıktı.
* Hızlı artışa karşılık geldiği düzey itibariyle borca batmadığımızı söylemek mümkün. Özellikle yüksek enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesi, reel faizlerin düşürülmesi ve vadenin uzamasıyla kredi kullanımı cazip hale gelmeye başladı. Ama son iki üç yıldaki yoğunlaşma henüz hanehalkını aşırı borçlu yapmadı. Bitişikte yer alan tablodan görülebileceği gibi, hanehalkı borcunun milli gelire oranı 2005'te yüzde 10 düzeyinde. 2004'e göre 4 puanlık bir artış göstermesine karşılık bu düzey, seçilen 15 ülke ile AB içinde en düşük düzey. Borçluluk oranı Euro Bölgesi'de yüzde 52 iken, İspanya ve Portekiz'de yüzde 70'e dayanmış.
* Durgunluğun nedeni- Son zamanlarda perakende ticarette başlayan durgunluğun nedeni hanehalkının borcundaki hızlı artış olabilir. Taksit ödemekten artık yeni harcama yapabilenlerin sayısı azalıyor. Faiz ödemeleri harcanabilir gelirin yüzde 4.2'sine çıkmış. Bu oranlar diğer benzer ülkelerle karşılaştırınca düşük ama bizlerin de pek alışık olmadığı düzeyler. Yeni harcama yapacak kişilerin azalmasından dolayı perakende ticaretin çarkları artık daha yavaş dönüyor olabilir.
* Cesaret ister- Önümüzdeki dönem siyasi ve ekonomik açıdan ciddi çalkantılara aday olabilir. Böyle bir dönemde gelirini veya işini kaybetme olasılığına karşı bireylerin harcamalarını artırması zor. Bırakın dövizle borçlanmayı, yükselmiş faiz oranlarından YTL'yle borçlanmaya dahi cesaret ister. Bu nedenle yılın üçüncü çeyreğinde hanehalkının borç artışı hız kesti. Şimdi belli bir süre mola alma, belirsizliklerin geçmesini ve faizlerin daha makul düzeylere gerilemesini, borçların biraz daha azaltılmasını bekleme zamanı.