|
|
Zico sadece seyretti
Fenerbahçe çok ağır maç trafiğinden iki kulvarda da büyük avantaj yakalayarak çıktı. Denizli ve Beşiktaş karşısındaki kötü futbolla kaybedilen 4 puandan sonra hafta arası UEFA maçlarının da yorgunluğuna rağmen Trabzon deplasmanı ve Galatasaray derbisinden 6 puan çıkarmak, takdir edilecek bir başarıdır. Tabii kötü gidişte nasıl bir teknik direktörü eleştiriyorsak, iyi gidişte de teknik patron olduğundan kendisini kutlamamız gerekir. Ama bu galibiyete rağmen Zico hakkındaki olumsuz görüşlerimde herhangi bir değişiklik yok. Derbinin ikinci yarısında şans yardım etmese F.Bahçe sahadan yenik bile ayrılabilirdi. G.Saray'ın etkili baskısında erken golle fark bire indikten sonra büyük sıkıntılar yaşanırken, Zico sadece seyretti. Bir büyük takım düşünün, arka arkaya zorlu maçlar oynamış, yorgun. İkinci yarıda sahada her şey ters gidiyor. Son dakikalarda Alex sakatlanmasa, Zico tek oyuncu dahi değiştirmeden 90 dakikayı biterecek. Bunun çeşitli sebepleri var. Alex'i çıkaramayacağı için Tümer'i düşünmüyordu. Deivid'e de artık güvenmiyor. Semih, Zico için önemli bir isim değil. Serkan'ı Dinamo Kiev maçından sonra sildi. Tabii ki Kemal'e de bu tip maçta görev veremez. Tek yapabileceği değişiklik Mehmet Yozgatlı da sakatlık dolayısıyla kadroda olmayınca Zico'dan ses çıkmadı. Halbuki iki değişiklik yapsa bu sıkıntılar yaşanmazdı.
MADALYONUN ÖBÜR YÜZÜ Zaten hazır olmadığından Kezman ikinci yarıda yoruldu, Alex iyice kayboldu. Bu ikili hem topa sahip olamıyor, hem karşı defansı rahatsız edemiyor, hem de savunma yapmayarak baskı altındaki takımı yalnız bırakıyorlardı. Zico, Alex ile Kezman'ı çıkarıp, Tümer ile Deivid'i sahaya sürse işler önemli ölçüde düzelirdi. Tümer top tutar, adam eksiltir; aşırı risk alan ve kendi alanında 40 metre genişlik bırakan rakip karşısında Deivid, yapısına uygun ortam bulurdu. Şimdi madalyonun öbür yüzünü düşünelim. G.Saray bulduğu pozisyonları değerlendirip maçı kazansa neler olurdu? Şampiyonluk yarışında bütün avantaj G.Saray'a geçerdi. Zico, 50 bin seyircisi önünde iki farklı skor avantajından maçı kaybeden bir teknik adam olarak en ağır eleştirilerin hedef tahtası olurdu. F.Bahçe'nin kadrosunda çok önemli üç isim var: Tuncay, Aurelio ve Appiah. Tuncay her ne kadar düşünce eksikliği ile bazı basit top kayıpları ve pozisyon öldürmeleri yapsa da; hırsı, çabukluğu ve bitmeyen teşebbüsleriyle her zaman çok önemli bir oyuncu. Aurelio'nun iş ciddiyetine, devamlılığına, ikili mücadelelerine ve garantili oynamasına saygı duymamak mümkün değil. Appiah da son haftalarda geçen seneki görüntüsüne iyice yaklaştı. Bir de bu üçlünün ortasına monte edilen Deniz'in sınırlı kapasitesine rağmen mükemmel görev anlayışı eklenince, orta dörtlü F.Bahçe'nin her şeyi oldu. Bu sayede Lugano ile Edu da rahatlayıp, yaptıkları pozisyon hatalarını en aza indirdiler.
|