| |
|
|
Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar
Abuzittincim, Aziz Yıldırım'ın "şike olayını" niye o kadar uzattılar valla bi anlam veremedim. Çünkü çarşamba günü Hürriyet'in manşet üstünden yayınladığı o küçük fotoğraf olaya noktayı koymuştu kardeşim. İddiacı adam Star TV de ".. parayı yatağın üzerine serdim!" dememiş miydi? Şimdi düşün, odada iki kişi kalıyor ve iddia sahibi adam bunlardan birinin yatağının üzerine paraları seriyor. Oysa Hürriyet'in büyük gazetecilik yaparak ve de bütün rakiplerini atlatarak yayınladığı o fotoğrafta milletçe gördük ki 603 no'lu sefer sayılı, pardon odada "tek yatak" var, "iki" değil! Keşke diyorum bu resmi 1 buçuk sütun üzerinden değil de yarım sayfa verselerdi, bazı küçük beyinlilerin kafasında oluşabilecek soru işaretlerini kökünden kazırlardı. Gözünün önünde, "İki kişi kalıyor denilen odada tek yatak var!" Abuzittincim sen de bilirsin, otelciler arasında bi kural vardır. Hangi odalarda "tek" hangi odalarda "çift yatak" olduğu önceden saptanır ve kesinlikle değiştirilmez. Mesela diyelim 603 no'lu oda. Otel açılırken o oda tek yataklı mı düzenlenmiş. Otel, Allah göstermesin, bi zelzele olup yıkılıncaya veya bi başka felaket başına gelinceye kadar böyle, "tek yatak" gider. Hatta tut ki otel apartman oldu. O odada gene aynı sayıda yatak kalır! Eskiden zırt pırt polisler otel odası bastığından, onlara kolaylık olsun diye, odalardaki yatakların planı karakollara da dağıtılırdı. Yani bu ne kadar ciddi bi iş onu anlatmak istiyorum. İlave yatak bu kuralın dışındadır. Zaten iddia sahibi de böyle bi yataktan bahsetmiyor. Ayrıca muhabir kardeşimiz Süleyman Arat da, odaya girmiş, çok ciddi bi ifadeyle eliyle yatağı gösteriyor. Bu ne demek," Ekmek çarpsın, bu bi başka oteldeki 403 değil bu oteldeki 603'no lu odadır," demek! Bi şike iddiası daha nasıl güçlü biçimde çürütülebilir Abuzittincim? Adam bi de "..odaya yangın merdivenlerinden çıktım" diyor. Otel idaresi bunu hemen yalanladı. "Yangın merdiveninin kapıları içeri açılmaz!" Bu da doğrudur. Ta ki, merdivendeki adam içerden biriyle anlaşsın, "tık, tık, tık" kapının camına vurduğunda o da açsın.. Şeytanın bile aklına gelmeyecek çok zor ihtimal!.. İyi ki memlekette hür basın var da bunlar yazılabiliyor. Yoksa Aziz Yıldırım büyük bi zan altında kalabilirdi kardeşim. Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim. Kardeşin Güneş.
|