Hastaneden epikriz raporunuzu isteyin
* Eşim, devlet hastanesinde 23 gün yatarak tedavi gördükten sonra, durumunun kötüleşmesi üzerine tıp fakültesine sevk edildi. Fakülteye ulaştıktan 3 saat sonra hastamızı kaybettik. Fakültedeki doktorlar, hastanın epikriz raporunu görmek istediler. Ancak bize böyle bir rapor verilmemişti. Durumunun ne olduğu tam anlaşılamadan hastamız vefat etti. Neden hastalar sevk edilirken, durumu hakkında açıklayıcı bir rapor verilmiyor?
Gerek evine taburcu edilen, gerekse bir başka hekime veya sağlık kurumuna sevk edilen hastalar için epikriz (dosya özeti) denilen bir raporun tanzim edilmesi gerekir. Bu rapor, hasta güvenliği açısından çok önemlili. Çünkü hasta ve hasta yakınları, kendilerine konulan teşhisi, yapılan tetkik sonuçlarını, uygulanan tedavileri tam olarak bilip aktaramazlar. Oysa hasta, bir başka hekime veya sağlık kurumuna başvurduğunda bu bilgilere ihtiyaç duyulur. Hastanın önceki/geçmişteki tıbbi durumunu bilmeyen hekim, o andaki sağlık sorunuyla ilgili olarak doğru karar vermekte zorlanabilir.
HEKİMİN AYNASI Bilhassa, acilen bir başka hastaneye sevk edilen hastaların ellerine, böyle bir raporun verilmesi şart. Çünkü, hastayı karşılayacak olan hekimin kısa sürede hastayı değerlendirip, gereken acil müdahaleyi yapabilmesi başka türlü mümkün olmaz. Bundan öte; hastanın röntgen filmlerinin, endoskopi veya patoloji raporu gibi önemli tetkik sonuçlarının birer kopyasının da epikrize eklenmesi doğru olur. Epikriz; resmi bir rapor olmaktan çok, hekimden hekime yazılan bir bilgi notudur. Hastanın ilk hekimi, hastayı gönderdiği hekime veya ileride hastanın başvurabileceği olası bir meslektaşına, hastası hakkında kanaatlerini belirtir. Raporda; hastanın ne durumda kendisine başvurduğunu, kendisinin neler düşünerek hastada ne tür tetkikler yaptığını, hastaya ne teşhis koyup hangi tedavileri uyguladığını ve tedaviden ne sonuç aldığını belgeleriyle açıklar. Epikriz, hekimin aynasıdır. Hastasına gösterdiği özeni, tıbbi bilgi ve deneyimini, tıp etiğinin ilke ve kurallarını ne ölçüde içselleştirdiğini, hekimin epikrizinden hemen anlayabilirsiniz. Epikriz düzenlemek, hekimin asli görevidir. Hiçbir hekim bundan kaçınamaz. Hasta ve hasta yakınları, işleri bittiğinde, hastaneden ayrılmadan önce hekimlerinden epikrizlerini istemeli ve bu raporları kaybetmeden bir dosyada saklamalı. Bugün olmasa bile, ileride hatta yıllar sonra bu belgeye ihtiyaçları olabilir. Örneğin; tüberküloz tedavisi almış bir hasta 20 yıl sonra tekrar rahatsızlanıp bir başka hekime gittiğinde, 20 yıl önceki hastalığının tüberküloz olduğunu ve o zaman kullandığı ilaçları hatırlamayabilir. Oysa, nüks olasılığı açısından bu bilgiler gereklidir. Ve düzenlenecek tedavi buna göre değişir.
|