|
2007'de trend 90'lar nostaljisi olacak
|
|
Bu, herkes postal ve yırtık kot giyecek demek değil. Ama her 10 yılın ikinci yarısında bir önceki 10 yılın nostaljisi yükselmeye başlar. Ve sıra 90'larda
Böyle bir kural var mı bilmiyorum, ama şu ana kadar işlediğini söyleyebiliriz. 90'ların sonunda 80'ler partileri başlamıştı. 2000'lerin sonuna yaklaştığımız şu devirde de artık top 90'larda. Rolling Stone'un eylül sayısında A'dan Z'ye 90'lar konusu yapmış, 'Artık 80'leri unutun, 90'lar geri döndü,' demiş, kapağa da Kurt Cobain'i koymuştuk. Geçenlerde İngilizlerin pek sevdiğim müzik dergisi Q'yu görünce hayretler içinde kaldım. Kapakta '90'lar nostaljisi' diye bir konu var. Ve kapak figürü bilin bakalım kim? Kurt Cobain. Haber yabancıdan gelince trend gelmiş olur, memlekette yapılınca anca aval aval bakılır. Tabii bu durum beni sevindirdi, havayı önceden koklamışız demek ki. Bu arada Okan Bayülgen'in Makina'sında da sürekli 90'lar parodilerini ve anekdotlarını görünce "Tamam,'' dedim, bu iş oldu. Şimdi sıra 90'ların ekmeğini yemeğe, 90'lardan malzeme çıkarmaya geldi. 90'larda nerede, ne yapıyordunuz bilemiyorum, ama benim için 90'lar Beyoğlu demekti. Müzisyendim ve Beyoğlu ikinci evimdi. Geceleri kulüplerde çalar, gündüz uyurduk. Üniformam kot, gömlek ve süet çizmeydi. Postalım da vardı tabii. Sonra çizme devri kapandı, 2000'lerde Reef kaykay ayakkabıları giydim. Zaten benim gibi biri için giyim kuşam kodları çok basit. Kot, gömlek, tişört sabit. Ayakkabılardan hangi 10 yılda olduğumu anlayabilirsiniz. American Eagle ise 80'ler, çizmeyse 90'lar, Reef ise 2000'ler. Whitesnake'ten kalan zamanlarda Nirvana ve Pearl Jam dinlediğimi hatırlıyorum. Bunu gizli yapardım çükü bizim âlemde grunge pek hayırla karşılanmamıştı. İstiklal'de ilk rock barın ve kafelerin açıldığı zamanları hatırlıyorum. Teoman ve Timuçin (Esen) uzun saçlıydı. Bu arada Teoman'ın tam da Beyoğlu'nun 90'larında bir grup müzisyen genci anlatan bir film çektiğini hatırlatayım. Görüyorsunuz 90'lar derya gibi yeni keşfediyoruz. Ne diyordum ben, Şebnem (Ferah) ve Özlem (Tekin) Volvox'taydı. Bulutsuzluk Özlemi ve Gür Akad Ortaköy'de Kapı diye bir kulüpte peş peşe çalardı. Juilana's, Pasha, Cartoon, Kedi Bar, Bukalemun gibi mekânlar olduğunu hatırlıyorum.
ROCK'N ROLL'UN GÜCÜ 90'lar Beyoğlu'suna takılmışsanız belli figürleri muhakkak tanırsınız. O zaman herkesin hayatında Erbakan, İnönü, Demirel, Çiller vardı. Ama Punk Levent'i tanıyan azdır mesela. Ne zaman alt Kemancı'ya gitsem barın arkasında dururdu. Hepsi gitti Punk Levent taş gibi ayakta. Yaşasın rock'n roll'un gücü. Her 10 yılda bir olduğu gibi geleneksel olarak bir balans ayarı, bir de ekonomik kriz yaşadım. Beyaz Balina Aydın'ı sevdim, Yıldo'ya katlandım, yine geleneksel Körfez Savaşı'nı gördüm. Arada SSCB, BDT sonra da Rusya oldu, AT AB oldu, Galata Köprüsü yandı, Metallica, Guns N' Roses ve diğerleri İnönü Stadı'na geldi. 90'ların sonlarında doğru işler iyice hızlandı. Susurluk, klon koyun Dolly falan derken Viagra icat olundu. Daha 90'ların 10'da birini bile anlatmış değilim. Valla bu hadise dipsiz kuyu, malzeme sonsuz. Pek yakında ne demek istediğimi anlarsınız zaten. Uzun lafın kısası sıkı durun, 90'lar geri döndü.
|