Zico da form tuttu
Alex'in yokluğunda F.Bahçe'den çok rakiplerinin zor durumda kaldığını yine gördük. Puan kopartmak isteyen takımların ilk formülü Alex'i durdurmak oluyordu. F.Bahçe'nin 'fenomen' oyuncusu büyük bir ihtimalle oyunla alakasını kesiyor, "Nasıl olsa Alex var" tembelliğine alışanlar da bozulan düzeni tamir edecek aksiyonu üretemiyorlardı. Formül basit, işlem sabitti yani... Zor günlerinin kurtuluş ateşini arayan Ziya Doğan'ın sarılacağı öyle bir formül kalmamıştı. Belini büken eksikler ve sakatlıkların üstüne, bir de sonuç baskısı eklenmişti. F.Bahçe'yi avlayacak koşmayan oyuncu eksikliği de olmayınca Trabzon her iki devrenin ilk 15 dakikası hariç istenen ve beklenen etkiyi üretmedi. Deniz'in defansif performansının üstüne eklediği müthiş slalom ile hazırladığı golle birlikte F.Bahçe tempoyu isteğine göre ayarlamaya başladı. KezmanDeivid ikilisi çok canlı oynuyorlardı ama top kayıpları da yüksekti. Sol kanatta Uğur'a ikili baskı uygulayan Trabzon, sağ kanadında sürekli gedik verdi; MehmetÖnder bindirmelerine çare üretemedi. 67'de Umut beraberlik golünü atarken kaleci Volkan'ın yine karar hatası vardı. Alamayacağı topa hareketlendi ve avlandı. Zico, buna Mehmetler'i değiştirerek (Yozgatlı/Aurelio) hamle yaptı. Appiah sağ kanada geçti, Aurelio ile birlikte F.Bahçe'nin pas yüzdesi arttı. Daha kalabalık ve organize bindirmeler yapmaya başladılar. 73'te maçın kaderi değişti. Uğur'a Ufukhan'ın tekmesini Bülent Demirlek kırmızı yerine, sarı kartla değerlendirdi. Bu karardan yakınan Uğur'un frikiğini Aurelio gole çevirdi. Oyunda strateji kalmamış, bütün ipler F.Bahçe'nin eline geçmişti. Zico isteği yerden çekiyor, takımı da bu hamlelere cevap veriyordu. Tümer ve Kemal değişiklikleri ile top F.Bahçe'de kaldı. Riskli paslar yerine, ayağa oynayarak rakibin de skoru kabullenmesini sağladılar. Bu süre içinde pozisyonlar yakalayıp defansif disiplinlerini bozmadılar. F.Bahçe'de kötü oyuncular vardı (Kezman, Deivid) ama mücadele etmeyen yoktu. Palermo maçındaki müthiş oyundan sonra gelen bu sonuç, F.Bahçe takımı gibi, Zico'nun da form tutmasıydı. Yiğidin hakkını vermek lazım.
|