| |
|
|
Papa ve imaj sorunu
Süleyman Demirel "Türkiye'nin Batı'daki imajında çarpıklık var" dedi: * Türkiye uygar ülke. * Hoşgörülü ülke. * Başka dinlere saygılı ülke. * Özgürlüğü, adaleti, barışı hedef almış bir ülke. * İşte büyük Atatürk'ün cumhuriyeti bu. * Halkı Müslüman ama, laik bir devletiz.
Demirel sonra Batı'ya seslendi: * Müslümanlığı neden yadırgıyorsun? * AB içinde bulunmamızın sakıncası dinimiz mi? * Siz Hıristiyan kulübü müsünüz? * Bizi içine al, hoşgörünü barışçılığını göster.
Süleyman Demirel: - Yarın biri çıkıp da "böyle konuşuyorsunuz ama, işte Papa'ya yaptığınız muamele de orta yerde" diyememeli... Kimseye "hem davet ediyorlar hem de görüşmeye gelmiyorlar" dedirtmemeliyiz.
- Sayın Demirel... Ya bazı devlet büyüklerinin başka önemli işleri varsa? - Bunu kimseye anlatamazsın... "Başbakan değil, Devlet Başkanı davet etti" falan da diyemezsin.
Demirel: - Türkiye'nin en çok ihtiyacı olan şey imaj... Türkiye'nin imajını daha da çarpıtırsınız.
- 1967'de Başbakan'dınız... Babanız hacıydı... Papa ile konuştunuz. Çevreniz ne dedi? - Kim, ne diyebilir?.. Elhamdülillah Müslümanım... Olaya öyle bakmayacaksınız. - Nasıl bakacağız? - Papa geldi, Cumhurbaşkanı konuştu... Nerede hükümet başkanı?.. Nerede Meclis başkanı?.. Efendim, onların işleri var... Batı bunu farklı anlar. - Ne der? - Kaçtılar der... Bir şeyin şüyuu vukuundan beterdir... Yani şüyu bulması (duyulması, yayılması) vuku bulmasından (meydana gelmesinden) daha beter... Düzeltmeye çalıştığımız imajı bozar.
|