|
|
|
Da Vinci'nin bir şifresi yok
Matematik ve Mona Lisa kitabıyla tüm dünyada büyük ilgi gören fizikçi Prof. Dr. Bülent Atalay, SABAH gazetesinin davetlisi olarak geldiği İstanbul'da, 'Leonardo'nun Sanatı ve Bilimi' isimli bir konferans verdi ve Da Vinci'nin aslında bir şifresi olmadığını belirtti
Leonardo Da Vinci'nin mühendislik harikası olarak nitelendirilen çizimleri, tarihçilerin, mühendislerin ve bilim adamlarının ortak çalışmasıyla hayata geçirildi. 31 Aralık tarihine kadar Rahmi M. Koç Müzesi'nde sergilenen eserler, Leonardo'nun kusursuz bir ressamdan öte bir mühendis ve bir bilim adamı olduğunu ve paraşütü, tüfeği, matbaayı bundan yüzyıllar evvel keşfettiğini gösteriyor. Eserlerinde kusursuz 'altın oranı' kullanan Leonardo Da Vinci, son yıllarda ise Dan Brown'un kitabıyla gündemde. Herkes onun eserlerinde bir şifre olup olmadığını tartışıyor. Kendisi de bir ressam olan, fizikçi Prof. Dr. Bülent Atalay, Mona Lisa ve Matematik kitabında, tüm bu iddianın aksine bir tez ortaya koyuyor. "Da Vinci şifresi diye bir şey yok. Leonardo, doğanın şifresini ve aritmetiğini çözdü ve bunları kendi eserlerinde kullanarak, mükemmelliği elde etti, o bir dahi" diyor.
KİMDEN
DAHİ OLUR, BİLİNMEZ
'Leonardo'nun Bilimi ve Sanatı' konferansındaki konuşmasına, istatistiklerin bazen kafaları karıştırabileceği teorisi ile başlayan Prof. Dr. Bülent Atalay, "Müzik denilince akıllara Beethoven, bilim denilince ise Einstein geliyor. Resim de ise ilk iki sırayı Leonardo ve Michelangelo alıyor. Bugün üstün yetenekli çocuklara baktığımızda anne babalarının akıllı, kendilerininse sınıf birincisi olduğunu görüyoruz. Ama böyle bir genelleme yapmak çok güç. İlla üstün yetenekli birinin anne babası da öyle olacak diye bir şey yok ," diyor. Atalay tezine örnek hikayeler anlatarak devam ediyor: "Beşinci çocuğuna hamile bir kadın doktora giderek, çocuğunu aldırmak istediğini belirtmiş. Neden olarak ise dünyadaki her beş çocuktan birinin Çinli olmasını göstermiş. Bu durum da bazen istatistiklerin nasıl kafa karıştırabileceğini gösteriyor." Atalay'ın verdiği başka örnekler ise, kimin 'dahi' olabileceğini önceden tahmin etmenin imkansız olduğunu gözler önüne seriyor: "Beşinci kez hamile, eşi cinsel hastalık taşıyan veremli bir kadın, çocuğunu aldırmak için doktora gitmiş. Çünkü çiftin, ilk çocukları kör, ikincisi ölü, üçüncüsü sağır, dördüncüsü ise veremli olarak dünyaya gelmiş. Ama doğurmaya karar verdiği beşinci çocuk Beethoven'mış. Leonardo Da Vinci ise zengin bir adamla, fakir bir köylü kadınının gayri meşru çocuğu olarak dünyaya gelmiş."
HİÇ OKULA GİTMEDİ
Bülent Atalay, konferansta Leonardo Da Vinci'nin hayatında hiç okula gitmediğini de vurguluyor. Beş yaşında babasının yanına giden Leonardo, 15 yaşında Floransa'da meşhur bir heykeltıraşın yanında çıraklık yapmaya başlamış. Solak olan Da Vinci, yazılarını da tersten yazıp ayna tutarak okuturmuş. Atalay, "Leonardo Da Vinci, mükemmel bir ressam olmasına rağmen, hayatı boyunca sadece 12 resim yaptı ve bunların sadece altısını tamamen kendi bitirdi. İnanılmaz bir öngörüsü ve matematiğe ve bilime karşı ilgisi vardı. İnsan vücudunu incelerdi. Hastanelere gidip, kadavralar üzerinde çalışırdı. İnsan anatomisini de ilk kez doğru şekliyle o çıkardı," diyor.
ALTIN KURAL
Atalay, "Fibonacci dizinindeki birbirini izleyen sayılar incelendiğinde ortalama 1, 62 civarında seyreden değerler ortaya çıkıyor, 17 ve 18. sayılardan sonra ise bu değer 1, 618034'te yuvarlanıyor. Bu sayı da doğada 'altın kural' olarak kabul ediliyor. Leonardo Da Vinci de eserlerini bu altın kurala göre oluşturuyordu. Hiçbir ressam çalışırken ağaçları, dalları, yaprakları saymaz. Ama Leonardo sayıyordu, doğadaki olayların nedenlerini bilmek istiyor ve bilimle yakından ilgileniyordu. Mona Lisa tablosuna baktığımızda da altın kuralı görebiliyoruz. Yüzü altın dikdörtgenle çevrelenmiş ve vücudu da altın üçgen doğrultusunda çizilmiş," diyor.
ÖNCELİK BİLİMDE
Kusursuz bir ressam olmasına karşın Leonardo Da Vinci'nin toplam 12 tablosu bulunuyor. Yüzde 100 kendisinin yaptığı tablolar ise sadece altı tane. "Çünkü onun için bilim, resimden daha önce geliyordu. Galilei'dan 100 yıl önce 'Güneş hareket etmiyor," diyen Da Vinci, ilk otomobili, bisikleti, uçma aygıtını, paraşütü ve matbaayı çizmekle meşguldü," diyen Atalay, Da Vinci'nin eserlerinin bilinçli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğinin önemini vurguluyor. İşte Da Vinci'nin zeka ve mühendislik harikası çizimleri, bundan yüzyıllar sonra replikalar (klasik ya da koleksiyon özelliği olan bir şeyin birebir kopyası) olarak Rahmi M. Koç müzesinde sergileniyor.
|