kapat
   
20 Kasım 2006 Pazartesi
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
SMS:
EB yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 
Kavga(mız)
İstanbul Modern

Kavga(mız)

Yazılı basın son dönemde hiç tanık olmadığımız bir kavganın içinde. Kavganın nedeni tekelcilik, medya etiği vs. değil, doğrudan doğruya gazetecilerin veya kendilerine gazeteci diyen kimi insanların özel yaşamı.
Son dönemde köşelerde "medya Ajdar"ları türedi desek yanlış olmaz. Sağa sola bulaşıp herkese ahlak dersi veriyorlar ama dönüp kendilerini sorgulama noktasında zayıf kalıyorlar.
Bir tür daha var.
Gazetelerinin tirajı yerlerde sürünüyor. 130-140 bin seviyesinde olan tirajları ancak bahisçilerde, tostçularda bedava gazete dağıtılarak belli bir seviyeye getirilebiliyor.
Ama bakıyorsunuz gazetecilikle ilgili en çok fikir bu gazetelerde köşe tutmuş arkadaşlardan çıkıyor.
Her gün nasıl köşe yazarı olunur, nasıl yazı işleri elemanı olunur, birinci sayfa nasıl hazırlanır diye ahkam kesiyorlar.
Kardeşim, aklın beyninden taşıyorsa birazcığını kendi gazetene ver de toparlansın değil mi!
Yok, bırakın onlarınki dağınık kalsın. Bunlar büyük gazeteleri düzeltmekte kararlı.
Kardeşim sen sosyalist bir gazetede çalışırsın da, sistem gazetelerini eleştirir, düzeltmeye çalışırsın.
Hem sistemin içinde yer alıp hem de etrafa akıl fikir vermek bana doğrusu tuhaf geliyor. Sık paçanı, kendi gazetenin yazı toplantılarına katıl, belki tirajına üçbeş katkın olur. Yok, onlar rakiplere akıl vermekte kararlı.
Belki patronu görür, benim aklıma ihtiyacı olduğunu fark eder diye düşünüyorlar olsa gerek.
Sonuçta itibarı pek yukarlarda olmayan yazılı basınımız iyice küme düşüyor.
Bilgi Üniversitesi'nin İstanbul'da gençler arasında yaptığı son araştırma da bu durumu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
Kimi yazarlar zemzem kuyusuna pisliyen adam gibi, adını gündemde tutmak için sağa sola bulaşınca, ortaya bulaşık-yılışık bir insan tavrı çıkıyor. Bu tablodan ister bulaş, ister bulaşma herkes payını alıyor.
Sağlıksız rekabetin Türk basınını getirdiği nokta ortada.
Kimse mesleğin geleceğine yatırım yapmıyor. Gençliğin başarı örnekleri 5 dakikalık şöhret peşinde koşan ve bir köşe kapanlar olunca, gelecekten umutlu olmak da zorlaşıyor.
İnternet'in hızlı gelişimi nedeniyle tüm dünyada yazılı basının ömrü üzerine tartışmalar yapılıyor.
Ancak görünen o ki, bu gidişle en kısa ömür Türkiye'de olacak.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Eleni   / 19-11-2006
 Ergun Özen'den finans dersi   / 17-11-2006
 Yerel yönetimler ve Beşiktaş rantı   / 16-11-2006
 Erkek egemen siyaset   / 15-11-2006
 Amerikan vetosu   / 14-11-2006
 Tabandan korkmak   / 13-11-2006
 Batı'nın son vahşisi   / 12-11-2006
 11'i de başkan yapsın   / 11-11-2006
 Sıkıntılı bir dönem   / 10-11-2006
 Güney Amerika devrimci çemberi   / 09-11-2006
MEHMET BARLAS
İş yapmak kadar zamanında yapmak da önemli...
Bir işi...
ERGUN BABAHAN
Kavga(mız)
Yazılı basın son dönemde hiç tanık...
UMUR TALU
Böyle böyle
Etraf kalabalıktır.
Loştur.
Gürültü...
ERDAL ŞAFAK
AB ve küreselleşme
MHP Genel Başkanı Devlet...
Putin karşıtı ajana fare zehirli suikast
Putin karşıtı eski KGB ajanı Litvinenko Rus gazetecinin ölümünü...
Olmert: Hamaslı liderleri vurun
Olmert roket saldırıların önlemek için Hamaslı siyasi liderlerin...
Kadıköy terapi merkezi: 0-0
Kadıköy terapi merkezi: 0-0
Ne zaman sıkıntıya girse bir Fenerbahçe maçıyla krizi atlatan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu