| |
|
|
Sorun bölünmüşlük değil!
Araştırmalara dayanarak, seçmenleri açısından AKP ile CHP'yi karşılaştırdığım dünkü yazıya çok sayıda mesaj geldi. Bazı okurlarımız askeri darbelerin 'sağ' partilere yaradığını belirtiyor. Bazısı ise 12 Eylül'ün sağcılara, solcular kadar vurmadığını söylüyor. Acaba öyle mi? Mesela 12 Mart (1971) darbesinin ardından Bülent Ecevit başkanlığındaki CHP yükselişe geçmişti. 12 Eylül (1980) darbesinin ise çok sayıda solcuyu öldürdüğü, işkence ettiği, cezaevine attığı doğrudur. Aynı hunharlığı sağcılara göstermemiştir Kenan Evren yönetimi. Ancak biz burada partileri tartışıyoruz. 12 Eylül tüm partileri kapattı ve siyasi liderlere yasak getirdi. Bu açıdan eşit davrandı. O baskıcı ortamda, cunta yönetimi istememesine rağmen, Turgut Özal'ı çıkarabildi Türkiye sağı. Sol ise hep güdük kaldı. Eski gücüne erişemedi. Bence bunun nedeni bölünmüşlük de değil. Sağda da bir sürü parti var ama zaman zaman 'tek başına iktidar' olacak oyu alabiliyorlar. Demek ki seçmenin (ki çoğunluğu dar ve sabit gelirlidir) sorunlarına, talep ve arzularına daha iyi cevap veriyor sağ partiler. Öyle değil mi?
|