| |
|
|
Sevmek nedir?.
(Bu yazı 19 Ocak 1993'te yayınlandı)
DÜNYAMIZIN, çağımızın, nerdeyse unutturmak üzere olduğu bir kavramı, siz okuyucularımla paylaşmak, tartışmak ne güzel şey.. Sevgi'den söz ediyorum, tabii.. Her gün tomarla mektup konuyor, masamın üzerine.. Öğle yemeğinden sonra, kahvem geliyor.. Günün tek sigarasını yakıyorum ve hayatımın en mutlu anları başlıyor.. Sizleri okuyorum.. Bırakın satırı, kelime atlamadan.. Hepsini dosyalayıp saklıyorum mektuplarınızın.. Günün birinde onları tekrar tekrar okumanın keyfini bildiğimden.. Hemen her yazdığıma tepki geliyor. Destekleyen, karşı çıkan.. Bir yazar için öylesine önemli ki, okuyucusu ile bu diyaloğun içine girmek.. Ama "Sevgi" dedim mi, durum hemen başkalaşıyor. Tomarın yarısından çoğu, o yazıyı tartışıyor.. Belli.. Hepimizin içinde ayni özlem var.. Sevgiyi unutmuş dünyada, bu yaşamın en güzel duyusuna öyle bir özlem var ki.. Nevin Hanım, çatmış biraz bana.. "Diyorsun ki "Sevgide karşılık olmaz. "Doğrusu çok şaşırdım. Dünya sevgi üzerine kuruludur. Devamlı ben seviyorum, sevdiğim için fedakârlık ediyorum, onun mutlu olduğunu görmek için yaşamın en ince ayrıntılarına kadar hassas davranıyorum. Şimdi ben sevgide karşılık beklemeyeceğim, senin felsefene göre.. Bütün sevdiklerime hoşgörülü davranıyor, onların kendilerine ait bir hayatları olduğunu unutmuyorum. Ama çok sevdiğim insanların beni sevmemelerine dayanabileceğimi sanmıyorum.." diye yazmış Nevin.. "Sevmek sevdiklerini mutlu etmektir" demiş, ünlü bir filozof.. İşin doğrusu da işte bu.. Gerçekten sevdi mi insan, başka türlüsünü düşünemez zaten.. Ben sevgiyi ikiye ayırırım, hep.. Sizi, sizin için sevenler.. Sizi kendisi için sevenler.. İkisi de sever, ama bu iki sevginin anlamı çok farklıdır. Sizi sizin için seven, karşılık beklemez. Onun sevgisi, sizi mutlu görmeye yöneliktir. Gerçek sevgi, en saf, en yüce sevgi budur işte.. Çünkü o sevgide beklenti yoktur, "Sev beni, seveyim seni" pazarlığı yoktur.. Sizi sizin için seven, karşılık beklemez. Onun sevgisi, sizi mutlu görmeye yöneliktir. Gerçek sevgi, en saf, en yüce sevgi budur işte.. Çünkü o sevgide beklenti yoktur, "Sev beni, seveyim seni" pazarlığı yoktur.. Sizi kendisi için sevenlerin asıl içgüdüsü ise, sevmek değil, sevilmektir. Sevilmek için sever onlar.. Karşılık görmez olunca da sevmekten vazgeçer, başkasını ararlar, kendilerini sevecek.. Etrafınıza bir dikkatli bakın.. Bu iki tür sevgiyi mutlak göreceksiniz.. Sizi sizin için seven ve kendisi için sevenleri ayırmanın bir yolu daha var... Birinci gurupta olanlar, sizi özgür bırakırlar. "Birini seversen serbest bırak. Geri dönerse senindir. Dönmezse, zaten hiçbir zaman olmamıştır ki'' sözü onların felsefesidir. İkinci gurupta olanlar ise, kıskançlık krizleri içinde sizi, eve ve kalabalık giysilere boğanlardır. Amaç sadece kendileri olduğu için, saklarlar sizi.. Bu iki sevgi türünü ayırt edebilirseniz, seçiminizi çok daha doğru yapabilirsiniz, genç sevgililer.. Ben sevmenin, sevdiklerini mutlu etmek olduğuna inananlardanım.. Aptallık demeyin. Başkalarını mutlu etmek de bir mutluluk kaynağıdır çünkü..
|