SABAH - 16/11/2006 - Ömer Üründül

Şu an 16 Kasım 2006 - Perşembe tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Servislerimiz

Google Arama

SMS:
OU yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder

Özgüven tazeledik

Mart ayında üst üste oynayacağımız Yunanistan, Norveç maçları öncesi Dünya Şampiyonu İtalya'yla kendimizi analiz etmek açısından çok önemli bir hazırlık maçı yaptık. Oyuna hızlı başlayan İtalya karşısında daha ilk dakikalarda çok ciddi bir kurtarış yapan Rüştü, ardından talihsiz bir sakatlık yaşayarak sahayı terk etti. Bundan sonra belli bir süre daha İtalya'nın baskısı vardı. Bu ataklarda pozisyon vermiyorduk ancak rakibimiz çok sayıda duran top kazandı. Bunların da hepsi tehlikeli oluyordu. Bu ortalarda ilk topları karşılıyor ancak 18'imizi iyi parselleyen İtalyanlar'a karşı dönen toplarımız ikinci pozisyon şansı veriyordu. İlerleyen bölümde oyunu dengeledik. Aynı rakibimiz gibi kontrollü anlayışla ayağa pas yaparak karşı alana sık sık geçtik. Arda faydalı icraatlar yaptı. Ancak 18 civarına getirdiğimiz ataklarımızı pozisyona dönüştüremedik. Bu da çok doğaldı. İtalya'nın en büyük özelliği geride iyi yerleşip alan bırakmamak. Dengeli oyunda kalemizde de hiç tehlike yaşamıyorduk ancak Volkan'ın inanılmaz bir hatasıyla hiç beklenmedik bir şekilde yenik duruma düştük. Kısa süre sonra da Arda'nın başarılı asistinde İbrahim'in yaptığı kesmeyi Materazzi kendi kalesine atınca skora denge geldi.

İKİNCİ YARI TEMPO DÜŞTÜ
İkinci yarıda oyuna daha fazla hükmeden taraf biz olduk. İtalya'nın hocası Donadoni'nin fazla oyuncu değiştirmesi onların kurgularını bozdu. Biz de daha fazla rakip 18'i tehdit ettik. Kontrollü anlayışımız bu yarıda da devam etti. Emre ikinci yarıda daha etkili oynadı. Mehmet Aurelio ise her geçen gün takıma daha çok ısındığını gösterdi. Bizim de oyuncu değişikliklerine başlamamızla temponun iyice düştüğü maç, beraberlikle noktalandı. Dünya Şampiyonu İtalya'yla deplasmanda berabere kalmamız özel maç da olsa önemli. Futbolcularımız herşeyden önce bir özgüven tazelediler. Fatih Terim'in kafasındaki kadro günümüz futbolu ilkelerinden olan yardımlaşma, mücadele, tempo açısından ciddi gelişme kaydediyor. Bu maçta görülen en büyük rahatsızlıklarımız alıştığımız biçimde kalemize gelen duran toplar ve iyi mücadele sergilemelerine rağmen defasın ortasındaki oyuncularımızın rakiplerinin sırtı dönükken gereksiz faul yapmaları. İlk oynayacağımız çok önemli Yunanistan deplasmanı için de iyi bir prova oldu. Çünkü Yunanistan'ın oyun tipi İtalya'ya benziyor.