SABAH - 15/11/2006 - Abdurrahman Yıldırım

Şu an 15 Kasım 2006 - Çarşamba tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Servislerimiz

Google Arama

SMS:
AY yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder

Yabancı, bonoda iştahlı borsada iştahsız mı?

Yerli bireysel yatırımcıların kaçtığı devlet iç borçlanma senetlerinde yabancılar payını giderek artırıyor. Merkez Bankası verilerine göre 30 Haziran'da 27.1 milyar YTL olan gerçek kişilerin bono-tahvil yatırımı 27 Ekim'de 26.2 milyar YTL'ye indi. Buna karşılık yurtdışı yerleşiklerin devlet iç borçlanma senetleri portföyü 22.1 milyar YTL'den 32.2 milyara çıktı ve 10 milyar YTL arttı.
Benzer rakamlar da ANKA'nın izlediği sıcak para verilerinden görülüyor. Bitişikte yer alan tablodan da izlenebileceği gibi, kamu menkul kıymetlerine gelen yabancı yatırımı ekim ayında 3.8 milyar dolar artarak 18.5 milyar dolardan 22.4 milyar dolara yükseldi. Yabancıların bono yatırımı faiz artışı sonrasında hızlanarak dalgalanma öncesindeki 21.4 milyar doların da üzerine çıktı.

Faiz artışı etkisi
Yabancıların buna yönelmesinde, küresel risk alma iştahının yeniden düzelmesinin yanında Türkiye'nin nominal faizleri en hızlı artıran ülke olmasının önemli payı olabilir. Devlet iç borçlanma senetlerine dövizle yatırım yaparken bunun riskini giderecek finansal enstrümanlardan yararlanan yabancılar için, Türkiye faizleri yüksek getiri sunuyor.

Kur riski
Yabancılar faiz yanında kurların düşüşünden de ikinci bir kazanç elde edebiliyorlar. Dalgalanma ile yükselen kurların gerilemesi de geçmiş aylarda böyle bir kazancı sağladı. Haziranda 1.75'i gören dolar bir süredir 1.45'ler civarında seyrediyor. Yabancı bonaya yatırım yaparken tabi ki kur riski üstleniliyor. Ancak bu riski de hedge ediyorlar. Yerlilerde ise böyle bir alışkanlık pek yok. Bu nedenlerle yabancılar devlet iç borçlanma senetlerine yatırım yaparken, yerliler kaçış eğiliminde.

Neden hisse senedi değil
Yabancılar hisse senetlerinde 34.5 milyar dolarlık bir portföye sahipler. Ama bonodaki gibi risk alma iştahları yüksek değil. Bunda, diğer borsalara göre Türkiye borsasında yüksek bir getiri potansiyeli görmemiş olmaları rol oynayabilir. Bu nedenle yabancılar Türkiye'de bono riskini alırken hisse senedi riskini aynı iştahla üstlenmiyorlar. Bunun sonucunda borsadaki paylarında kısmi bir gerileme var. Bu değerlendirme tabii ekim sonu itibariyle ortaya çıkan verilerden yapıldı.
Son günlerde ise her iki piyasada da güçlü bir yabancı alım dalgası olduğu söylenemez. Çünkü Merkez Bankası'nın döviz alım ihalelerine gelen teklifler yüksek değil, faizler de düşmüyor.

Sonuç
"Bir kâğıt yaprağının bile iki yüzü vardır" Japon Atasözü