
sabriaycicek50 <sabr
23.08.2006 18:44
5 Ağustos günlü Sabah'ta görüp de paylaşmadığım değerlendirme ve bilgilendirme hataları şunlardır:
1-Günaydın'ın 8.sayfadaki "Açık Düşünce"köşesinde "Nefret etmek bir tercih"adlı yazıda "kimliğin"öne çıkarıldığını gördüm.
"Bu negatiflik içinize yerleşti mi kimliğiniz oluyor"cümlesinin doğru olmadığını düşünmekteyim.Öfke,nefret,sevgi,sevimlilik gibi özelliklerimiz kimliğimiz değil;kişiliğimizdir.Ve yazının bütününe bakarsak da,denilmek istenen şey,"kişiliktir."Ancak,adlandırma doğru yapılmamış..Ha,yazar bu doğrudur derse de onu daha net "itirazım" vardır:Hem de tarihi gerekçelerle:Fransa'da 3.Cumhuriyet döneminin yıkılmasını bir tarihçi üç hataya bağlar:Birincisi yolsuzluğun ayyuka çıkması,ikincisi hukuksuzluğun meşrulaşması,üçüncüsü de kişiliklerin değil kimliklerin öne çıkması...1870-1940 dönemi kabaca.
Ben kişilikten yanayım;kimlikten değil!

ozen mete <meteozen@
23.08.2006 18:43
Sayýn Baydar;
Sayýn Ahmet Davutoðlu'nun tekzip yazýsýna cevaben
yazdýklarýnýzý okuyunca köþenizin adýný gazete
temsilcisi olarak deðiþtirmenizin daha doðru olacaðý
kanaatine vardým.Sadece muhabirin güvenirliðine
dayanarak habere konu þahsa ve olayýn þahidine
doðrulatýlamadan yazýlan habere ne dendiðini siz daha
iyi bilirsiniz.Sayýn Ahmet Davutoðlu'nun misyonunu
dikkete alarak ülkemizin dýþ politikasýný menfi yönden
etkileyebilecek böyle bir haberin sadece gazetecilik
heyecanýyla yapýlmadýðýný düþünüyorum.Ecz.Mete Özen

turker aydemir <hagi
23.08.2006 18:42
Şimdiye kadar hakkaniyetle sürdürdüğünüz görevinizde bundan sonra da
başarılar dilerim
Antalya"nın Gazipaşa ilçesi Belediye Başkanı Cem Burak Özgenç, önceki gün
Sabah Gazetesi"nde yer alan "Haşemalı havuz keyfi başkandan veto yedi"
başlıklı haberin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Belediyeye ait sosyal tesislerde bazı kuralların uygulandığını belirten
Özgenç, havuza mayo benzeri kıyafetler ya da haşemayla girilmesinin
yasaklanmasının söz konusu olmadığını bildirdi. CHP"li Belediye Başkanı
Özgenç, "Haberde geçen "... havuza tesettürlü giremezsiniz" ifadelerinin
aksine, olaya konu olan Gülten Göktaş"a "Havuza nasıl tanga ve bikini ile
girilebiliyorsa haşema ile de girilebileceğini söyledim." dedi. Özgenç,
habere konu olan bayanın akrabası olduğunu doğrulayarak, "İlk defa sosyal
tesisleri ziyarete gitmiştim. Bir bayanın haşemayla havuza girmek istediğini
gören havuz görevlisi yanıma gelerek durumu anlattı. Yanına gittiğim bayan,
uzaktan akrabam çıktı. Bana, "Başkanım bana yardım eder misiniz? Havuza
girmeme izin vermiyorlar" dedi. Ben de bayanın havuza haşemayla girmesine
izin verdim. Bayan ondan sonra haşemayla rahat bir şekilde havuza girdi.
Veto etme durumu söz konusu değil." diye konuştu. Haberde fotoğrafı
kullanılan Gülten Göktaş ise havuz başında Özgenç"i görmesi üzerine, uzaktan
akrabalığı dolayısıyla hal hatır sormak için yanına yaklaştığını, bu sırada
izinsiz olarak fotoğrafının çekildiğini kaydetti.
Zaman

Roslyn Pardo <pardor
23.08.2006 18:41
Sayin Sabah Gazetesi Okur Temsilcisi Yavuz Baydar
Tahminen 2 hafta once editor@sabah.com.tr adresine "Savasin Bilancosu" baslikli haber icin bir mail yazmistim. Bu mailimi da once oraya yolladim ama bana geri dondu, o yuzden size yolluyorum.
Biraz evvel "Bir Aylik Aci Bilanco" baslikli haberi okudum. Bahsettigim bir onceki mailimda yaptigim elestirilerin cok benzerini yapacagim. Bu savasin iki boyutu var ama koskoca haberde nedense Israil'in ve Israillilerin yasadiklarindan sadece tek 1 cumleyle bahsediliyor: 101 (36 sivil) Israilli oldu.
Acaba neden Israil'in kuzey sehirlerinde yasayan (daha dogrusu yasamaya calisan) insanlarin ne acilar cektiginden, 1 aydir neredeyse evlerine bile giremediklerinden ve surekli siginaklarda yasamak zorunda olduklarindan bahsedilmiyor? Neden savasin basladigi gunden beri kuzey sehirlerine her gun ortalama 100 Katyusha fuzesi ve toplamda su ana kadar Israillilerin kafasina, evine, dukkanina, ULKESINE 2000'den fazla Katyusha fuzesi atildigindan bahsedilmiyor? Neden olen bir Lubnanli cocugun resmi boy boy gosterilirken, ornegin bugun oldurulen 3 yasindaki Israilli cocugun resmini hicbir zaman gazetenizde goremiyoruz?
Sizi (gazetenizi) TARAFSIZ gazetecilige davet ediyorum! Ama hicbir sey degismeyecegini biliyorum aslinda, cunku GERCEKLER PARA ETMEZ VE MEDYA GERCEKLERLE DEGIL PARA ILE DONER...
Saygilarimla...
Roslin Pardo

sabriaycicek50 <sabr
23.08.2006 18:40
12 Ağustos Cumartesi günlü Sabah'ın 28.sayfasında yer alan ve Gürcan Bilgiç'e ait olan yazıda Mustafa Denizli'ye mal edilmiş bir söz var:"Ya yeni bir yol bulacağız,ya yeni bir yol yapacağız."
Oysa bu sözün sahibinin Sayın Denizli olmayıp,ünlü Kartaca kumandanı Hannibal(MÖ:247-183)olduğunu hemen hemen herkes bilmektedir.Ve sözün doğrusu da şudur:"Ya yeni bir yol bulacağız,ya da yeni bir yol açacağız."--Farklı söylenmesi de yanlış değil bence-
Ünlü kumandana haksızlık edildiği kanaatındayım..Ayrıca mülkiyet,sadece mal-mülk değildir.Kişilerin düşünceleri ve ona bağlı olarak oluşturdukları değerler de/eserler de bu kapsamda olmalıdır diye düşünmekteyim..
Paylaşmak istedim.
Güzellikler dileğimle.
Sabri Ayçiçek,Okur.

Murat Yalic <murat_y
23.08.2006 18:38
Sabah gazetesine haberlerin doðruluðunu araþtýrmadan
yayýn yapmak yakýþmýyor.. Elazýðlý bir muhabirin kendi
açýsýndan baktýðý þekliyle Elazýð- Malatya maçýný
yorumlamasý hiç etik deðil...Malatyalýlarý suçlama
yarýþýna herkes girmiþken bir de Sabah gazetesi buna
katýlýrsa memeleket iyice kokmuþ demektir.. Yok mu
gezetenizde bu yazýlanlarý sýrgulayabilecek birileri...

İhsan Mursaloglu <ih
03.08.2006 12:29
Yavuz Rençberler'in italyanlarda türk müydü haberinin başlangıcında. italyanların türklere barbar dedikleri ileri sürülüyor. Bu aşağılamayı çok duyduk ama alman veya fransızlardan. Ben italyanların bu sözü ne zaman dediklerini öğrenmek istiyorum. Böyle bir söz sarfettiklerini de sanmıyorum. Muhabirlerimizin eğitimsiz alaydan yetişmelerinde genel kültür eksikliği olduğunu biliyorum ama uyduruk haberler sizin gazetenize hiç yakışmıyor. Bir basın mensubu olarak böyle bir ileri sürmede olayın kaynağı ilkin ortaya konulur. Şu yazıda veya haberde türklere barbar diyen italyanlar diye girilir.Ama türk basınındaki sıradan muhabirler ne yazık ki bu kuralı sürekli unutuyorlar. Amaçtan yoksun vasıfsız, incelemeden yoksun bir haber çıkıyor ortaya sonunda ne yazık ki. Biraz daha ciddiyet lütfen. Saygılarımla İhsan Mursaloğlu

ahmet faruk <starky_
03.08.2006 12:28
Merhaba kapak güzeli köşenizdeki bir yanlışlığı düzeltmek istiyorum.jim
carrey'nin evlendiği kişi jenny Mc Cartney deil jenny jenny mccarthy
olucaktı ama bence jim carry'nin zaten o hanımla evlenmesi yanlış
saygılarımla...

sukru uysaler
03.08.2006 12:27
30 Temmuz 2006 tarihli Sabah gazetesinin "PKK'yý
Daðdan Ýndirme Planý"baþlýðý ile manþetten verilen ve
Aslý Aydýntaþbaþ tarafýndan kaleme alýnan haberini
dikkatle okudum.
Öncelikle þunu ifade etmek istiyorum ki haberin
belirli bir planý açýða vurmaktan ziyade kamuoyunda
tartýþýlmasý amacýyla ele alýndýðýný düþünüyorum ve bu
yönüyle haberin önemli bir iþlevi yerine getirmeyi
amaçladýðýný deðerlendiriyorum.Ancak:
-Manþetin altýndaki birinci maddede PKK'nýn daðdan
indirilmesi hususunda Barzani desteðinden söz
edilirken, 22nci sayfada sunulan ayrýntýlarýn altýnda,
bu kez Sibel Hürtaþ'ýn haberinde, Barzani'nin
Türkiye'ye gelecek bir KDP heyetine "PKK karargahlarý
Irak sýnýrýnda deðil Türkiye sýnýrlarýnda.Türkiye bu
sorunu kendi topraklarýnda çözsün." mesajýný
iletmesini istediði belirtilerek,Aslý hanýmýn
belirttiði planla çeliþse de, planýn uygulanmasýnda
herkesin dikkatli olmasý gerektiði hususu dolaylý bir
biçimde herkese hatýrlatýlmýþtýr.Teþekkür ederim.
-Aslý haným, manþet altýndaki maddelerde planýn
uygulanmasý için Öcalan'dan destek isteneceðinin
kararlaþtýrýldýðýný,Kürt liderlerden ve belediye
baþkanlarýndan ise destek istendiðini belirtirken, iç
sayfadaki açýklamalarda bu taleplerin planýn ancak
ileriki aþamalarýnda-o aþamalar neyse-
istenebileceðini öne sürerek, planýn uygulanmasýndaki
belirsizlik konusunda biz vatandaþlarýn dikkatini
çekmiþtir.Teþekkür ederim.
-Böylesi hayati bir planýn MGK tarafýndan "Denemekte
yarar var" yaklaþýmýyla ele alýndýðý haberini vererek,
Aslý haným, "sýnama yanýlma" usulünün tehlikelerine de
dikkati çekmeye çalýþmýþtýr.Teþekkür ederim.
-Þimdi Aslý hanýmdan yeni bir hizmet daha rica
ediyorum, hem bir okuyucu hem de bir vatandaþ
olarak:Planýn uygulanmasýnda PKK'nýn neler pahasýna
silah býrakacaðýný, yani þu meçhul yeni demokratik
adýmlarýn neler olduðunu da açýklayabilirse kendisine
daha fazla müteþekkir olacaðým. Ne bileyim ben, belki
mesela bu 5000 kiþi geçenlerde kurulan ve federalizmi
savunan yeni bir siyasi partimize entegre edilerek
ülkemizin birliði konusunda çok önemli bir demokratik
aþamaya ulaþýlabilir.Saygýlar sunarým efendim..Þükrü Uysaler
__________________________________________________
Do You Yahoo!?
Tired of spam? Yahoo! Mail has the best spam protection around
https://mail.yahoo.com

a.umit gullu
03.08.2006 12:26
Gazetenizde gecen gün kazaen gördügüm mansetlerden sonra gercekten dehşete düştüm. İki manset birbiri ile bu kadar tezat oluşturacak sekilde nasıl yan yana gelebilir hayret ettim! Bir tarafta elinde bebegini kaybetmis annenin feryadı , diğer yanda Demi Moore’un kahve falı! Haberi habersizleştirmek, heberi etkisizleştirmek bu olsa gerek! Artık gazete okumuyorum ve gazetelerin tele vole habercilik anlayışı sürdügü müddetcede okumayacağım.1 yıldır artık evime gazete almıyorum ,bir sey kaybettim mi? Sanmıyorum... Saygılarımla.. Op.Dr.A.Umit Gullu

burcinelmastasi <bur
06.07.2006 13:35
Sayın Editör,
ZİCO'nun üst satırda 2 milyon dolar alacağı yazılı.Alt satırda ise 1.750 hangisi doğru ?
Lütfen görevinizi savsaklamayın

XzgXr KASAP <mkasap@
06.07.2006 13:34
\\"Mastır\\\" kelimesi ile ilgili olarak ne zaman yazı yazdınız bilmiyorum ama tesadüfen rastladım. Üsteğmenin şehit edilmesinden biraz sapıyor konu ama bu da çok ciddi bir mesele. Ben, Türk halkının bir ferdi olarak yazım kurallarına uymaya ve İngilizceden gelme kelimeler kullanmamaya dikkat ederken, ellerinde güç olan ve halkı etkileyebilecek ve yön verebilecek olan basın-yayın organlarının böyle konuları hafife almaları maalesef bana dokunuyor. Bu kurumlar daha sonra dildeki yozlaşmanın ve yabancı dilin etkisinin ne derece büyük olduğunu anlatan programlar yapmaktadır. Bunun büyük bir çelişki ve daha da ötesinde ikiyüzlülük olduğunu düşünüyorum. Sonuç olarak ben \\\"mastır\\\" kelimesini kabul etmiyorum. Ayrıca Sayın Metin Sever\\\'i ve de gazetenin düzeltmenini şiddetle kınıyorum.

MUSTAFA KOKSAL <mus_
06.07.2006 13:33
"K.Kale'de gergedan fosili" başlığında "Kırıkkale" nasıl olur da "K.Kale" şeklinde yazılır! Anlayabilmiş değilim...Daha dikkatli olmanız dileğiyle

Nil
24.06.2006 13:15
Sayin Baydar, \\\"Sesleri Duyulmayanlar\\\" yazinizdan dolayi sizi alkislamak isterim. Bu konu Turkiyede hemen hic bir basin yazarinin ustunde durmadigi ancak Turkiye\\\'nin en buyuk sosyal sorunlarindan biri. ABD nin butun eyaletlerinde binlerce bu sesleri duyulmayanlara ait vakif kurum ve sivil orgutler varken Turkiyede hemen hemen hic olmamasi cok utanc verici. Ben burada(Chicago) IL eyaletinin engelliler icin en buyuk siviulvakfi/kurumunda 12 yil direktorluk yaptim. Chicagoda engelliler icin yuzlerce bu konuda vakif var bunlar devlete ait olanlarin disinda,ama yerel devlet her engelli icin bu vakiflara para oder senleik olarak ve bundan dolayi senede iki veya uc kere bu vakiflari engellilere dogru olarak hizmet verip vermedigini denetlerler. Devletin ve vakiflarin amaci bu kisleri topluma kazandirip,calisma imkanlari sagliyarak daha ozgur ve bagimsiz kaliteli hayat yasamalari. Bundan dolayi bu vakiflarin cogunda yaklasim engelli kisi merkezli ve fokuslu,sistem merkezli degil. Engelle rinin seviyesine gore,24 saat denetlemeli 6 kisilik evlerde(her kisinin kendi odasi olmak uzere)-24 saat dediysem gunduz calisma yerlerine gidip aksam uzeri eve donerler-veya engellilere normal bir apartman bulunur orada odeyebildiklerine gore yalniz veya iki kisi beraber otururlar,buradaki kisiler seviyelerine gore vakiftan haftada uc dort kere hizmet alirlar,yemek pisirme,alisveris etme,butce yapma yetenekleri ogretilir,is bulmalari saglanir. Bu engelliler ya baba ve annelerinden dolayi sosyal maaslari alirlar,alamiyanlarda yerel devletten aylik yardim maasi alirlar. Bu vakiflar hem devletten kisi basina senelik para alir hemde ozel kisilerden bagis alabilirler. Bu vakiflar asla ticaret sirketleri degildir. Bu engellilerin ilerlemelerini gozetlemek icin yilda 2-4 kere engellinin,ailesinin,psikologun,vakif calisanlarin,ve engellinin davet edecegi ksisilerin katildigi ilerleme degerlemesi diye toplanti yapilir,ve engellininde kabul ettigi yeni hedefler saptanir ve bunlar uzerinde calisanlar engelliye hizmet verirler. Turkiyenin engellileri topluma kazandirmak icin boyle sivil tesilere cok ihtiyaci var. Ben Turkiyede bazi ksilerle konustum boyle kucuk tesisler acmak icin ama yanitlar olumsuz geldi. Turkiyede boyle bir proje yapilabilirmi? Sizin sozunu ettiginiz uc yillik proje cok iyi birsey,eger bir yardimim olursa bana bildirin. Tekrar tesekkurler ve basarilar dilerim. Saygilar.

Bahri Yazıcı <BahriY
24.06.2006 13:12
Gana'nın ikinci tura yükselmesi öncesinde Afrikalı futbolculardan büyük destek geldi. Kamerunlu Eto'o, Gana kampını ziyaret ederek moral verdi. Fildişi Sahili'nden Drogba ile Togo'dan Emmanuel Adebayor telefonla kaptan Appiah'ı arayıp başarı dilediler. Gana, Dünya Kupası'nın 32 ülkeye çıkmasından bu yana grup maçlarının ilkinde yenilmesine rağmen ikinci tura çıkan ilk ülke olmayı başardı.
--------------------------------------------------------------------
Merhaba
Yukarıdaki haber hatalı. Zira 2002'de Türkiye ilk maçta Brezilya'ya yenilmesine rağmen 2.tura çıkmıştı. Aklıma ilk gelen örnek bu.
Zatenbütün gazetelerin spor sayfalarında transfer haberlerinde yeterince yalan yanlış haberler yapılıyor . Bari bu tür istatistiklerde doğrusunu yazmaya çalışın.
İyi çalışmalar
M.BAHRİ YAZICI

Aziz KURUHAN <aziz.k
24.06.2006 13:11
Yazının sonundaki gök mavililerin 24 yıllık final hasreti,
24 yıllık şampiyonluk hasreti olmalıydı.Zira İtalya 1994
Amerika Dünya Kupasında Brezilya ile final oynadı.
Saygılarımla…
Aziz Kuruhan

AKIN ORAL <pazarlama
24.06.2006 13:11
bakın bugün gürcan bilgiçte hatalı yazı yazmış Gürcan Bilgiçin hatalı yazısı aşağıda. Hatayı herhalde farkedersiniz.
24 yıldan bu yana final hasreti taşıyan Gök Mavililer'in uzun zaman sonra yakaladıkları bu iddialı kadro en azından maçı kazanacağını biliyor..
Sizin hatalı yazınızda şöyle :
1966'dan beri ilk kez Dünya Kupası'nda ikinci tura çıkma başarısı gösterdi.
meksika 1986 yılında çeyrek final oynadı. Siz nasıl iş yapıyorsunuz.
AKIN ORAL

nejat1923@mynet.com
24.06.2006 13:09
değerli sabah çalışanları, Tarihimizin baş yapıtlarından olan Topkapı Sarayı ile ilgili haberiniz gerçekten mükemmel. İlber Beyin isyanı da boşuna değil doğrusu. Her zaman yayınlarınızda böyle duyarlı ve tutarlı olmanız dileklerimle

Ebru Bozacioglu <Ebr
07.06.2006 18:31
Turk gazetelerinde sik gorulen tipik bir hata. Yeni bir yerin acilisi ve
diger butun ozellikleri anlatilirken, Kanyon'un Istanbul'un neresinde
oldugu yazinin bic bir yerinde belirtilmemis. Halbuki, ilk cumlede, bu
bilginin yer almasi gerekirdi..
Ebru Bozacioglu
Relationship Manager, Europe and Central Asia
Trade Finance & Insurance Division
Export Import Bank of the U.S.
Phone:202-565-3907
Fax :202-565-3677

İnci Elboğa <inci@al
07.06.2006 18:29
Sayın editor,
Gazetenizin günlük okuru bir aileyiz (ben yabancı basını takip ederim ama bazı yazarlarınızı beğenerek okuyorum). Diğer Türk gazeteleri gibi Sabah'ın da her gün "imam nikahıyla evlendirilen kadınlar" hakkında haberler verdiğini garipseyerek görüyorum. Medeni kanunla Atatürk'ün resmi nikahı Türkiye'ye getirmesinden nerdeyse 100 yıl sonra ne yazık ki hala imam nikah, muta nikah gibi hukuken geçerli hiçbir sonuç doğurmayan çok eşli toplumı çağrıştıran uygulamalar meşrulaştırılarak basın tarafından zaten çoğu cahil, kafası karışık Türk kadınlarına adeta empoze edilmektedir.
Arap toplumları dışında bu tür ilişkilere benim tanıdığım hukuk düzeninde sadece "evlilik dışı ilişki" denir. Öyle sade papazla, imamla, din kitabıyla, ayinle kayıtsız kuyutsuz evlendim diye kendini ve karşısındakini avutan kişilere prim verilmesi akıl almaz bir şey. Bu konunun anlaşılıp düzelmesi için sanıyorum bu toplumda birkaç yüzyıl gerekecek.

Alptekin YILMAZER <a
07.06.2006 18:28
Konuda belirtilen tarihli yazıda Beşiktaş yerine Fenerbahçe yazılmış.Özür diliyorum ama ben ciddi anlamda dalga geçildiğini düşünüyorum özellikle sondaki ünlem işareti nedeniyle!!!
Bir de Türkçemiz maalesef düzgün kullanılmamış."Fahri, F.Bahçe altyapısından yetişmesine rağmen, çocukluğundan bu yana Beşiktaşlı olmuş" böyle bir kullanım güzel Türkçemizde yok!! Bilgilerinize...
Alptekin YILMAZER

ugur <ugur@bolgebilg
07.06.2006 18:27
Bu haber başlığı yanlış sanırım fahri tatan bildiğim kadarıyla beşiktaşa transfer oldu
Saygılar
Uğur şakraker
Fenerbahçe'den bir transfer daha!
Beşiktaş, F.Bahçe alt yapısından yetişip sonra Rizespor'a transfer olan Fahri Tatan ile 3 senelik sözleşme imzaladı.
Beşiktaş, Rizespor'dan transfer ettiği Fahri Tatan ile resmi sözleşme imzaladı. 3 yıllık mukaveleye imza atan genç oyuncu, "Hedefleri olan, çok büyük bir camiaya geldiğim için mutluyum. Burada çok büyük başarılar elde etmek ve bunun kalıcı olmasını istiyorum. Dinamik bir ekip olacağımızı düşünüyorum" dedi.

Mr Ercan Kadakal
25.05.2006 15:27
Sayin Sabah Gazetesi Editoru:
Ataturk havalani ile ilgili yazinizinizda "Modernliðiyle kýskandýran Atatürk Havalimaný" basligini kullandiniz. Ben buna biraz sasirdim. Bu hava alaninda terminal binasi harcinde modern olan bir yeri yok. Inis kalkis pistleri, cevre duzenlemesi, ucaklarin park yaptiklari yerler bakimindan pek modern degil bence. Siz Guney Kore, Hong Kong, Singapore, Tokyo hava alanlarini pek gormediniz galiba.
Saygilarimla
Ercan

Sinan YILDIRIM <gurb
23.05.2006 15:33
Bugünkü "Ne Var Ne Yok" sayfasında bulunan "Ünlü tiyatrocu Haldun Dormen'in kaleme aldığı Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Meşrutiyetten....." diye başlayan haberinizdeki bahsi geçen tiyatro oyununun yazarı Haldun Dormen değil Haldun Taner'dir. Türk Tiyatrosu'nun en önemli eserlerinden biri olan bu oyunun yazarından bihaber olan sizleri kınıyorum. Hele ki Türkiye'nin en önemli ulusal gazetelerinden biri olan Sabah gazetesinde böyle bir hatanın yer alması beni çok üzmüştür. Kültür-sanat sayfası hazırlayan insanların kültür ve sanatla ne kadar ilgili olduğu bu sayede anlaşılmıştır.
Sinan YILDIRIM
1 Mayıs Pazartesi

Kozikoğlu
23.05.2006 15:30
Gazetenizin spor sayfalarının birinde Fenerbahçe ile ilgili “ Yüzyılın rezaleti” şeklinde bir başlığı Sizlere hiç yakıştıramadım.
Ne günden beri bir Anadolu takımı ile berabere kalmak,ve hele o takımın küme düşmemek için mutlak puana ihtiyacı varsa rezalet oluyor ?
Ayrıca son 2 yılın şampiyonu ve son haftaya kadar ligi önde götüren bir takımı aşağılamaya çalışmak ta bana gore hakarettir.
Şunu da yazarlarınız unutmasınlar ki Fenerbahçenin seveni sevmeyeninden daha çoktur.
Saygılarımla,
L.Kozikoglu

Ismail Erten
23.05.2006 15:29
Başlığı 'azmettiriciye şükran plaketi' olarak atmışsınız. Bahsedilen şahsın 'azmettirici' olduğuna dair bir mahkeme kararı var mı? Eğer böyle bir karar yoksa bu yaptığınız yargısız infaz değil mi? Eğer azmettirici diye şimdiden mahkum ettiğiniz şahsın daha sonra bu olayda bir suçu olmadığı ortaya çıkarsa veya azmettirici olmadığı yönünde bir karar çıkarsa bu yazınızla ilgili düzeltme yapmayı düşünüyor musunuz? Sonradan yapacağınız düzeltmenin kamuoyunda şahıs hakkındaki 'azmettirici' hükmünü değiştirebileceğini düşünüyor musunuz?
Hangi bilgi ve belgeler ışığında şahsın azmettirici olduğuna karar verdiğinizi gazetenizde açıklarsanız kamuoyu olarak bilgilenmiş olursunuz.

Selman Delil <selman
23.05.2006 15:28
Sayýn temsilcim,
Bugün sabah gazetesinin yazarlarýný okudum ve kendi kendime dedim ki;
-Ýþte demokratik bir ülkenin demokratik gazetesi....
Neden mi? Ergun Babahan'dan, Umur Talu'dan, Mehmet Barlas'tan, Mehmet Altan'dan dolayý....
Umarým demokrasinin kara gün dostlarýnýn sayýsý artar.... Çocuklarýmýz için çok geç olmadan...
Sözkonusu yazarlarýmýzýn antidemokratik oluþumlara, kürelere, saunalara, þemdinlilere, susurluklara, çetelere ve derin güçlere karþý dik duruyorlar....
Dik durmaya devam etmeliler.... Çünkü millet kendi düþmanlarýnýn önünde eðilenleri affetmez....
Kanaat ve desteklerimizi sayýn yazarlarýmýza iletirseniz sevinirim...
Teþekkürler

Ali Aydemir <aaydemi
23.05.2006 15:27
21/05/2006 tarihli gazetede Çinde yapılmakta olan dünyanın en büyük santralının 700 MW olduğu belirtilmektedir.
700 MW çok düşük. Rakamda yanlışlık var.

Ahmet Dindar
23.05.2006 15:27
Sayın Editör,
22.05.2006 tarihli Sabah Gazetesi'nin spor sahifesindeki "Vekil Başkan Olmaz" haberinin sonunda yer alan ve Sn. Aziz Yıldırım'a yönelik "Camiaya kucak açarsan, yönetimini yenilersen, vekil atama gibi F.Bahçe genlerine uygun olmayan bir yol seçmezsen desteğimiz seninle. Dön ve 100. Yılda başkan ol." koşullarını öne süren CAMİA kimmiş çok merak ediyorum.
Bu tür haberleri nereden uyduruyorsunuz.
Aziz Yıldırım dönmüş de, şartları yerine getirmesi kalmış.
Ahmet Dindar

Erol Kutlu
02.05.2006 14:45
Sn. Yetkili acilen bir düzeltme yapmanız gerekmektedir !
Türk sinema tarihinde sadece birkaç filmi olmasına rağmen çok önemli bir yere sahip olan ve eğitimci yönü MÜKEMMEL olarak niteleyebileceğim değerli hocamız Prof. Semir Aslanyürek’in adını yanlış yazmış bulunuyorsunuz (Semir Aslan Yürek yerine Semir Aslanyürek olmalıdır!!!!)
Lütfen hatanızı düzeltin!
Erol KUTLU
Foreign Trade Manager

Aziz KURUHAN
02.05.2006 14:43
Sayın ilgili,
500 cc yarışları mazide kaldı.Artık üst kategoriye
MOTO GP (1000 cc) deniyor.
Saygılarımla…
Aziz Kuruhan
Ulustransdfds
Exportwarehouse
Tel: 0 212 654 65 00

cemil dere <cemilder
02.05.2006 14:42
SAYIN BAYDAR. BUGÜN SPOR SAYFASINDA TRABZON-FENERBAHÇE MAÇININ YORUMUNDA,FENERİN GALİBİYET SEVİNCİ, HAKEME RAĞMEN ŞEKLİNDE VERİLİNCE ÇOK ÜZÜLDÜM...SİZİN SPOR SAYFANIZ ARTIK FENERBAHÇE DERGİSİ OLMUŞ.DAUM AÇIKLAMASINDA VE ÜRÜNDÜL YAZISINDA HAKEM İYİYDİ DİYOR AMA SİZİN GAZETE BÖYLE Bİ BAŞLIK ATIYOR..NE VERİLMEYEN Bİ PENALTI VAR NE SONUCA ETKİ EDEN Bİ YANLIŞ..PARDON TOROĞLUNUNU SÖYLEDİĞİ SERVETE VERİLMEYEN ,(DAHA DOĞRUSU YAN HAKEMİN DİBİNDE VERİLEMEYEN )Bİ SARIKART VAR.BEN DOĞUDA GÖREV YAPAN TRABZONSPOR TARAFTARIYIM.EĞER SABAH GAZETESİ İSTANBUL GAZETESİ İSE BAŞKA, YOK EĞER TÜRKİYE GAZETESİ İSE LÜTFEN ONA GÖRE DAVRANSIN.TRABZON SANKİ Bİ BAŞKA ÜLKENİN TAKIMIYMIŞ GİBİ YORUM YAPILIR MI..Bİ DE İDDAINIZ SABAH TÜRKİYEDİR..İNANALIM MI ACABA ? SAYGILAR...

Fatih ozgur <fozgur1
02.05.2006 14:42
Sayın Baydar,
Ben çıktığından beri SABAH okuyorum. Bu sıfatımla yazıyorum.
Cumartesi DYP Lüleburgaz'da miting yaptı. Sayın Ağar'ı TV canlı yayınından
izledik ve dinledik.
Gerek kalabalık gerekse konuşmanın içeriği, söylem ve iddialar ilginç idi.
Pek çok gazete yer verdiği halde SABAH Pazar günü öyle bir aktivite hiç
olmamış gibi davrandı.
Bunu anlamakta ve manalandırmakta sıkıntıya düştüm.
Ülkenin yönetiminden şikayetçiyim. Demokratik seçeneklere değer veriyorum.
DYP bu bağlamda benim için ilginç. Anketlerde barajı geçenlerden olan DYP yi
basından izlemek okurun hakkı değil mi ?
Acaba hangi nedenlerle DYP Lüleburgaz mitingi Sabah ta yer bulamadı. Pazar
günü gazetedeki siyasi haberler acaba hangi ölçütlere göre DYP yi yok
sayacak kadar önemli idi.
Bir okur olarak şikayetimi ve sorularımı saygıyla arz ediyorum.
M.FATİH ÖZGÜR

Sinan YILDIRIM <gurb
02.05.2006 14:41
Bugünkü "Ne Var Ne Yok" sayfasında bulunan "Ünlü tiyatrocu Haldun Dormen'in kaleme aldığı Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Meşrutiyetten....." diye başlayan haberinizdeki bahsi geçen tiyatro oyununun yazarı Haldun Dormen değil Haldun Taner'dir. Türk Tiyatrosu'nun en önemli eserlerinden biri olan bu oyunun yazarından bihaber olan sizleri kınıyorum. Hele ki Türkiye'nin en önemli ulusal gazetelerinden biri olan Sabah gazetesinde böyle bir hatanın yer alması beni çok üzmüştür. Kültür-sanat sayfası hazırlayan insanların kültür ve sanatla ne kadar ilgili olduğu bu sayede anlaşılmıştır.
Sinan YILDIRIM

ugur gul
02.05.2006 14:40
Sayin Baydar...
23 Nisan 2006 tarihli gazete spor sayfasinda yayinlanan "Herkes haddini
bilecek" mansetini Sabah gazetemize yakistiramadim.
(risk aldik) Ozru kabahatinden buyuk olan spor servisi mudurunuzude esefle
kiniyorum!
6 yildir sabah gazetesi hergun evime, isyerime giriyor. Ozur gelmezse
birdaha almayacagim, hincal uluc'u okuyamayacagim belki ama kendi protestomu
yapmanin rahatligiyla yasayacagim.
Derhal resmi ozur bekliyoruz.
Saygilar,

a.kuzgun <aydin_kuzg
02.05.2006 14:39
Sayın Baydar;
Bukonunun tartışılması bile abes. Nedemek yani az alkol ondan ,az benden aha sana tam promil .Sokaktaki vatandaşın günahı neolaki?Bence o muhabirinizi kutlamak lazım.Sizlerde toplumu yönlendiren insanlar olarak aynen otoüs sürücülerinde olduğu gibi traikteki tüm sürücüler için sıfır alkolü savunan yazılar yazmalısınız Ve yasanında değiştirilmesini destekleyecek yazılarınız olmalı.Ne yani otomobil de az insan vardır kaza da az insan ölürmü veya daha mı dikkatli otomobil sürücüleri ?Nasıl mantıkla bu yasa düzenlendiyse!Geçenlerde Fransa da kaza yapan bir sürücü için misafirliğe gittiği ev sahibi sorumlu tutulmuştu.Her ne kadar abartılı olsada;bizim canlarımız daha mı az kıymetli. Bu arada uzun süredir sürücüyüm ,uygun yer ve zamanlarda içkide içerim;Yolunuz düşerse misafirlerimize bir duble rakımız her zaman bulunur.
Selamlar.
Aydın KUZGUN Edremit -Balıkesir 05553964706

dogan Cay
02.05.2006 14:38
Üzerinden iki hafta geçmiş bayatlamış bir konu ama. 'Herkes haddini bilecek' başlığı ile ilgili olarak sayın Spor Müdürü'nün ne diyeceğini de merak etmiştim. Ancak görünen o ki. Tükürdüğünü yalamaya pek niyeti yok gibi. Efendim sayın spor müdürü içindeki o FB fanatiğini başlıkla dışa vurdum demiyor da. Bir yıl önce oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maçında TESADÜF DEĞİL SÖKE SÖKE başlığını, lig maçının ardından attıkları HERKES HADDİNİ BİLECEK başlığına örnek gösteriyor. Galatasaray'ın FB'yi kupa maçında 5-1 gibi bir skorla yenmesi elbette tesadüf değil söke sökedir. Bu başlığın HERKES HADDİNİ BİLECEK ukalalığıyla uzaktan yakından alakası yok. HERKES HADDİNİ BİLECEK demek sadece Galatasaraylılara yapılmış veya verilmiş bir mesaj da değil. Bu başlık genelinde Türkiye'deki tüm takımlara, özelinde de Galatasaray'a AZİZVARİ meydan okumanın Sabah versiyonudur. Sonra TDK'ya bakıp, had bildirmek şu anlama gelir, bu anlama gelir diye kıvırtmanın alemi yok. Sen alemi kör, sersem ve salak mı sanırsın Serdar Çeliker kardeşim. Efendim sansasyonel bir başlık atmak istemişler de... Sıradan başlıklar gündem belirlemiyormuş da... İyi o zaman. Stadda o igrenç pankartı başlık yapsaydın. Daha iyi gündem belirler, bırakın Türkiye'ye dünyanın tepesine otururdun. Serdar Çeliker kardeşim. Ettin bir halt! Kıvırtma delikanlı ol!

Teoman Yamaç <teoman
02.05.2006 14:37
Sayın Altaylı,
1 MAyıs 2006 tarihli gazetenin manşetinin altında yeralan yazıda "sümenaltı edilen dosyasını..."cümlesinde,bir francophone olarak, Fransızca bilgim beni yanıltmıyorsa şayet, sümen(sous-main) zaten elaltı anlamında kullanılır.Sümenaltı olmaz,zaten o da sümen değil,sumendir.Maalesef,bu ve benzeri dilbilgisi ve tümce kurallarına gazetenizde sıkça rastlıyor ve şaşkınlığımı gizleyemiyorum.Bir francophone olan şahsınızın bunu atlamasını daha da yadırgıyorum.Uzun süredir alıştığım ve okumaya devam etmek istediğim gazetenizin bu tavırları beni gitgide soğutuyor.İyi ki Yılmaz Özdil,Hıncal Uluç gibi yazarlarınız var da,ben de bu düşüncemi sumen ediyorum.
Sevgiler ve başarılar
Teoman Yamaç

ahmet dertsiz <ahmet
02.05.2006 14:36
sevgili sabah gazetesi yetkilileri
bugünkü manþetinizi anlayamadým
70 milyonluk bir ülkede 2 tane kapkaççýyý manþet yapmanýzý kýnýyorum
sanki onlarý teþfik eder gibi bir durum
lütfen daha ciddi konularý manþet yapýn
tamam onunda haber deðeri var ama 1.manþettten verilecek bir haber deðildir diye düþünüyorum
ülkenin birliðine ahlaki deðerlere katký saðlayacak daha ciddi haberleri iþlemeniz dileklerimle
ahmet dertsiz
harita mühendisi
soma-manisa
ahmetdertsiz@yahoo.com

deniz kutlu
02.05.2006 14:35
Son 1 haftadır gazeteniz spor sayfaları Fenerbahce Tv gibi yazılarla dolmaya başladı. Sabah gibi büyük bir gazetenin özellikle derbi karşılaşmalarında tarafsız haber, tarafsız yorum yapması gerekir diye düşünüyorum.
Köşe yazarları bir klube sempati duyabilir o klubü anlatıp o klubün gözünden yazılar yazabilir ama bu gazetenin genel haberlerine sirayet etmemeli.
Örnek vermek gerekirse
kazanmak şart (fb gs derbisi öncesi)
Hıncal Uluç'un eleştirileri haklı çıkıyor bizim nazarımızda da.
Dikkatinize.

Sabri Aycicek
28.04.2006 14:43
Değerli Yavuz Baydar'a,
Aristo,"Ayrıntılar önemlidir ama boğulmamak koşuluyla"diye buyurmuş.İşte 17 Nisanda Sabah'taki ayrıntılar ve hatalar:
I.Kişi adları ile ünvan ve makamları büyük harfle yazılmalıydı.
a-2.sayfada "Kaymakam Yüksel"bir büyük,bir küçük yazılmış,
b-6.sayfada "Belediye Başkanı"resimde doğru,resmin altındaki yazıda ise küçük yazılarak hatalı davranılmıştır.
II.5.sayfadaki"BAŞYAZI"da,AİHM'nin açılımında "hakları"küçük olarak yazılmış.Bana göre,yazarı insan haklarının güçlü bir savunucusu yani Sayın Barlas olmasa,acaba "bilinçaltı"nın bir yansıması mı diye düşünesim gelecekti...
III.20.sayfadaki"Anzak isyanı"haberinde çoğul eklerinden sonraki ekler de ayrılmamalıydı.Dilci değilim ama dilin kuralı-Türkçenin-böyle...Türkler'le değil Türklerle, Almanlar'ın değil Almanların,
Japonlar'ın değil Japonların olmalıydı.
IV.23.sayfadaki"Protokol yolu"köşesinde "mütevazi bir ev..."yazılmış.Bir nokta deyip geçemeyiz,çok şeyi değiştiriyor;"paralel"olmuş anlamı.Mütevazı olmalıydı başlıktaki.Kaldı ki yazının içinde doğru kullanılmış.

koray ozcan
28.04.2006 14:39
merhaba,
gazetenizin önce 19.42006 tarihli baskýsýnda manþette ve günaydin ekinin 2 ayrý sayfasýnda yer alan, sonraki gunlerde de cesitli ayrýntýlarýnýn açýklandýgý "sosyete aşkı-aldatma" haberinin, haber degeri tasýyan kýsmý konusunda merak ettigim bazý noktalar mevcut.
Bu haberi haber yapan olay nedir?Soyle bir bakýlýrsa ortada evli bir erkegin aldatmasý olayýndan baska bir sey mevcut degil. O halde bu haberi bu kadar onemli kilan sey nedir?Aldatýlan kisi mi, aldatan mi, yoksa aldatmaya vesile olan mi? Daha da onemlisi, sosyetenin parlak ancak ozel hayatýnýn toplumumuzu hiç ilgilendirmedigi bir evli erkegin gonul macerasýnýn bu kadar abartýlýp her gun haber ustune haber yapýlmasýný ve bunun surekli mansette tutulmasýný anlayamýyorum dogrusu!Ustelik ayrýntýlar verilince insan daha da sinir oluyor, benim elime yýlda 14000 dolar gecmezken, adamýn aylýgý 14000 dolar olan 700m2'lik bir daire kiralamasýndan bana ne?Gelismelere gore, aldatan erkegin ayakkabý numarasýný, aldatýlan kadýnýn kuaforunu, sevgilinin vucut kutle endeksini, bosanma davasýna bakan hakimin gomleginin rengini de mi manset yapacaksýnýz? Gunaydýn ekini anlayabilirim ama Sabah gibi koklu oldugunu dusundugum bir gazetenin 1.sayfasýnýn bu kadar ucuz ve zahmetsiz haberlerle doldurulmasýna sasýrýyorum dogrusu.
dogru ve anlamlý haberlerde bulusmak dilegiyle
iyi çalýþmalar dilerim
Koray OZCAN

Recep Aras
27.04.2006 10:15
Merhabalar,
24 Nisan 2006 Pazartesi 09:13
Dün sabah yataktan kalkıp her zamanki gibi Sabah Gazetesi'ni elime aldığımda verdiğim ilk tepki ne oldu biliyor musunuz? Eşime seslendim ve hemen apartman görevlisine gazetemizi, yani yıllardır evimize giren Sabah Gazetesi'ni, köşe yazarlarını okumadan evden çıkarsam baba nasihatinden yoksun kalmış çocuk gibi bocaladığım gazetemiz Sabah'ı artık istemediğimizi bildirmesini istedim ondan.
Çok fanatik bir futbol taraftarı değilim ben. En azından Sabah'ın spor sayfası kadar fanatik değilim. Galatasaraylıyım. Çevremdeki hiçbir insanla seviyesiz spor sohbetlerine girmem. Çevremdeki hiçkimse de benimle bu tarz diyaloğa girmez, giremez. O kişi benim için o diyalog konusundan çok daha önemlidir.
Peki ben niçin, yıllardır sorgusuz sualsiz evime giren gazetem için bu kadar önemli değilim. Müşterisi olduğum gazetem niçin beni hiçe saydı? Niçin galip gelen, cumartesi günkü derbiyi müthiş bir oyunla kazanan Fenerbahçe'yi övmek dururken beni bu kahvehane kavgasına davet etmeyi tecih etti? Ben bu kavgaya giremem, zaten koca Sabah'a karşı gücüm de yetmez. Yapabileceğim tek şey ona kırılmak, küsmek ve evimin kapılarını kapamak.
Haklısınız... Herkes haddini bilecek....
Recep ARAS

Avis Turgutreis <avi
27.04.2006 10:07
Sayın Yetkili,
23 nisan pazar günü çıkan sayınızın spor sayfasını kınamak üzere bu yazıyı size yolluyorum. Bir Galatasaray tarftarı olarak öncelikle Fenerbahçeyi kutluyorum.Ancak spor sayfasına atılan manset düşmanca ve tarafsız haber yaptığını ilke edinen bir gazeteye hiç yakışmamış doğrusu.
"HERKES HADDİNİ BİLECEK" manseti bir köşe yazarı tarafından kullanılabilir, ancak manşet yapılmamalı. Gerçekten düşmanca ve holiganca atılmış ve Galatasaray lı okuyucularını kırıcı ,incitici bir başlık olmuş. Galatasaray ne yaptı da haddi bildirilecek. Böyle bir başlıkla ancak iki takım birbirine düşman yapılır ve okuyucu kaybedilir.
Saygılarımla.
Osman Mukan
Bodrum

Sinem Beltan
20.04.2006 13:34
"Bu yaz nasıl kokmalı" başlıklı yazıda; "Nina Ricci nin yeni parfümü L'Air du Temps......" denmiş ama bu parfüm 25-20 senedir piyasada satılıyor,kullanılıyor. Parfümün flakonuda aynı. Sadece ukalalık etmek için yazdım.
İyi çalışmalar
Sinem Beltan

Huseyin Ertac
20.04.2006 13:33
Merhabalar.
20 Nisan 2006 tarihli Sabah Gazetesi'nin spor sayfalarında ''Küfüre Protesto'' başlıklı bir haberiniz yayınlandı. Bu haberde Affan Keçeci'nin, Tuncay Şanlı'ya ve Aziz Yıldırım'a yönelik küfürlere dayanamayıp stadı terkettiği yazılıyor. Tuncay Şanlı'ya sadece ''Bir baba hindi'' tezahüratı yapılmıştır. Oysa Tuncay Şanlı aynı tezahüratı Ali Sami Yen Stadı'nda hem Galatasaray, hem de Beşiktaş camiasına yönelik olarak yaptı ve federasyon ihtarla geçiştirdi. ''Bir baba hindi'' tezahüratı küfür müdür? Küfür ise federasyon Tuncay'a neden ceza vermemiştir. Küfür değilse Sabah Gazetesi bu tezahüratı neden küfür olarak nitelendiriyor?
Saygılarımla.
Hüseyin Ertaç
Ankara

levent oral
18.04.2006 17:06
Sayın Yavuz Baydar, benim şikayetim Sabah gazetesi ila ilgili; senelerdir Sabah gazetesi okuyucusuyum çok dikkatimi çeken bir konu var, gazetenizin haftasonu yapılan baskılarını okuduktan sonra eğer üzerimizde açık renk kıyafetler varsa değiştirmek zorunda kalıyoruz ve ellerimizi iyi bir temizlememiz gerekiyor. Gazetenizin haftasonu baskıları daha kalitesiz mürekkeple mi basılıyor ? Haftasonu gazete keyfimiz her tarafımızın kirlenmesi ile eziyete dönüşüyor. Gazenizin kriz günlerinde bunları sadık bir Sabah okuru olarak sineye çekiyorduk ama artık gazeteniz krizi aşamadı mı ?yoksa tepkisiz olan biz okuyucular yüzünden bu kalitesiz haftasonu baskıları alışkanlık mı oldu ?
Teşekkürler....

Dilek Sahin
18.04.2006 17:05
Sn.Yavuz Bey,
Şikayetimi kısaca şöyle belirtmek istiyorum:
Kapak güzeli köşesindeki "çıplak hatunlar" SABAH'a ne kazandırıyor acaba? SABAH GAZETESİNE yakıştıramıyoruz doğrusu.
Çoluğumuz-çocuğumuz ile birlikte okuyoruz biz bu gazeteleri. İç çamaşırlı, bikinili, garip pozlar veren hanımlar yerine, uygun kıyafetli "kapak güzellerini" yayınlarsanız çok daha iyi olur düşüncesindeyim.
Geniş bir çevre, eş ve dost larımın da ortak fikri olarak, sözcü kimliğimle konuşmaktayım.
Gerici, yobaz, bağnaz olmamamıza rağmen, sabah yerine diğer gazeteyi istemeyerek de olsa, sadece bu yüzden tercih etmiyoruz. İnşallah daha giyinimli "kapak güzelleri"yle yayınlanır da biz de SABAH OKUMAYA DEVAM EDERİZ.
Teşekkürler...
Dilek ŞAHİN
Satış & Pazarlama
Proje Yöneticisi

Cem Ergun
18.04.2006 17:04
Milli oyuncumuz Serkan'ın oynadığı Tau Ceramica ile ilgili merak ettiğim guncel haberi aralarında buyuk tirajlı gazetelerimizin bulundugu grupta sadece Sabah'ta bulabildim.
Bunun için Sabah'a tesekkur ederim.Nedense bu basarılı sporcumuz ile ilgili haberlere diğer medya organlarımız pek itibar etmiyorlar.
Ucuncu macını deplasmanda oynayan takımında,formasını giydiği ilk sezonda gostermiş oldugu performans bizi gururlandırdı. Final Four'da Ibrahim'den sonra simdi de Turk basketbolcusu olarak kendisini zevk ve gururla izleyeceğiz.
Saygılarıma,

SICEA
18.04.2006 17:00
Sayin Editor,
Tel-Aviv'de vuku bulan patlamayla ilgili olarak gectiginiz haberde, Tel-
Aviv kentini Israil'in baskenti olarak gectiniz. Halbuki Israil'in baskenti, Israil'in kurulus yilindan (1947) beri Kudus'tur.
Bilginize sunarim.
Saygilarimla.