| |
|
|
İstanbul'un sahibi var mı?..
PAZAR öğle üzeri.. Saat 13.30 falan.. Tam 25 dakikamı Atatürk Hava Limanı önündeki göbekte geçirdim. Arabanın içinde bekleyerek.. Çünkü göbek kilit olmuş, trafik kıpırdamıyor.. Niye kilit olmuş trafik peki?.. Hava limanının tam karşısındaki fuarda Oto Şov var.. Buraya yüzlerce araba geliyor.. Sabah gelenler içeriyi doldurmuş olmalı, yeni gelenler giremiyor.. Giremedikleri için bekliyorlar.. Nerede?.. Göbeğin içinde.. Öyle olunca trafik duruyor.. Nasıl duruyor?.. TEM'den ve E-5'ten gelen yüzlerce araba daha var, buraya gelmek isteyen.. Göbek durunca onlar da duruyorlar, geriye doğru bir kuyruk.. Nereye kadar?.. 25 dakika sonra kurtulunca gördük.. Basın Ekspres Yolu'nda kuyruk, Hürriyet gazetesinin önüne kadar uzamış.. Durup bekleyen, akmayan bu trafik içinde hava alanına gidecekler var yığınla.. Yurt içi ve dışı uçağa yetişecekler.. Mümkün değil.. Ve hava alanının başka yolu da yok, kaçacağınız.. Bu yol kilitli ise bittiniz.. Uçak gitti gider.. Peki bu kilit çözülmez mi?.. Önlem alınsa çözülür tabii.. Ama dedik ya.. İstanbul'un sahibi yok.. Göbekte bir, tek bir trafik polisi var.. Aciz.. Öyle bakıyor duruma, müdahale etmeden.. Ne yapacağını bilmiyor çünkü..Öğretmemişler.. Deneyimi yok.. Çaresiz, aciz bakıyor.. Oysa göbekten çıkan iki bomboş yol var.. E-5 ve TEM'e gidiş açık.. Sahile giden yol açık.. Göbek içinde durup trafiği kilitleyen arabaları bu iki yöne sevketse, belki 1015 araba istemediği yola gidecek ama, kilit çözülecek, yüzlerce, belki de binlerce araba yolda kalmayacak.. Ama bilmiyor.. Fuara girmek için bekleyen arabaların trafiği katletmesine seyirci kalıyor.. Tam 25 dakika hiçbir işe yaramayan polisi seyrederek ve milim milim ilerleyerek sıyrıldık ki, yolumuz bomboş.. Etiler çıkışına kadar, yol yarışı yaparsınız öyle boş.. Şimdi İstanbul'un sahibi olsa, böyle mi olur?.. O fuar hep orda.. O fuarda popüler bir şov olduğunda, trafik hep böyle.. Körler bile biliyor.. O zaman, trafik müdürü olacak efendi.. Onun patronu İstanbul Emniyet Müdürü.. En başta İstanbul'un atanmış sahibi Vali önlem alınmasını istemez mi?.. Oraya bir zavallı acizi göstermelik gönderme yerine, en az 10 ekip çıkarılmaz mı?. İşini bilen, deneyimli polisler işin başına konmaz mı?. Vali Güler'e çok basit bir sorum var.. O saatte Başbakan Recep Tayyip Bey, hava alanına geliyor, ya da gidiyor olsaydı, o göbek kilitlenir miydi?.. En az 50 trafik arabası, yüzlerce polis yollara dökülmez miydi?. Yol üzerindeki tüm arabalar çil yavrusu gibi dağıtılmaz mıydı?. Peki siz bu kentte sadece Başbakan için mi varsınız?.. Milyonlarca vatandaş kime emanet peki?.. "İstanbul'un sahibi yok mu" diye sorduğumda, bana yanıt vermek için zorlanan, vatandaşı ve İstanbul'un alt yapısını suçlayarak kendilerini "Sütten çıkmış ak kaşık" yapanlar boşuna gayret ediyorlar.. Ben onlardan, aylar yıllar sürecek, trilyonlara mal olacak çözümler beklemiyorum ki?.. Halkın eğitimini hele hiç ummuyorum.. Ben, günlük, acil, ellerindeki imkanları ciddi kullanarak çözecekleri, çözebilecekleri sorunlardan söz ediyorum.. İşte bugünkü gibi?.. O gün kimbilir kaç İstanbullu, İstanbul Trafik Müdürlüğü önceden düşünemediği, ya da düşünme gereği duymadığı için önlem almadığından uçaklarını kaçırdı. O göbek saatlerce kilitli kaldı.. Başbakan oraya geliyor olsa, anında açılacaktı göbek.. Yani istendiğinde çözüm bulunuyor.. Tamam mı?.. O zaman niye başbakana açılıyor da, İstanbul insanına açılmıyor, bunun yanıtını istiyorum, Trafik Müdüründen.. Emniyet Müdüründen.. Validen..
|