Adalet istiyoruz
Kasvetli bir hava var dışarda. İstanbul'un sevimsiz mevsimi. Tükürür gibi yağıyor yine. Ege güneşinin alnında katamaran öğretmeni olmak isterdim hep... Ola ola, gazeteci olduk. Rüzgarda uçacağına, dert yüklen... Kafa işte. Paratoner kafası.
Çok ağır geliyor klavyenin tuşları bugün bana... Rakı yüklemesinden parmaklarım mı zayıfladı, yoksa bilgisayar mı bi ton, bilmiyorum. Beynim direniyor, sanırım. Havaya yoruyorum... Değil. Değil yazmak, düşünmek, hatırlamak bile istemediğim bir olayı kaleme almak zorundayım.
Çünkü sipariş veriyor okurlar... "Bebeğe tecavüz eden kansızları yaz." Yazayım. Yazayım da... Asıl, AB'ye yaltaklanmak için "idam cezasının kaldırılmasını savunanların" bir iki satır yazması gerekmiyor mu bu konuda?
"İnsan olmak için" idamın kaldırılması gerektiğini yazıyorlardı köşelerinden... "İnsanlığın" görüp görebileceği "en insanlık dışı" olayla karşı karşıyayız... Neden susuyorlar?
İddia ediyorum... PKK'lılar bile, "asın bu şerefsizi" demiştir, bebeğe tecavüz eden insan müsvettesini görünce... Evet, terör, bebekleri öldürdü bu ülkede. Ama bunu yapan olmamıştı henüz.
Meclis'i "tercüme bürosu" na çevirip, trafik suçu bile işlenmeyen ülkelerin yasalarını bire bir kopya edersen... Olacağı budur. Bakın gazetelerin haline... Bebeğe tecavüz edenlerin ismi bile yazılamıyor... M.D., A.A. diye kodlanıyor baş harfleri... Bebelerimizi koruyamıyoruz. Bebelerimize tecavüz edenlerin toplum içindeki "haysiyetlerini" koruyoruz! "Hay ben senin gibi basının haysiyetini" diyor ya millet... O durumdayız.
Ve milletvekillerimiz... "Kişiye özel" yasa için el kaldırdınız, idam kalktı... "Kişiye özel" yasanın, toplumu nasıl dinamitleyeceğini düşünmediniz bile. Biliyorum, çoğunuz pişman. "Elim kırılsaydı da, o yasa için el kaldırmasaydım" diyenleriniz var aranızda. Bazılarını tanıyorum. Ama iş işten geçti. Lütfen bari, "neden linç oluyor bu ülkede" diye sormayın hiç olmazsa... Adaleti bu hale siz getirdiniz. Başka çare bırakmadınız millete.
Uyarmadı demeyin... Polis muhabirliği yapmış, cezaevlerini bilen, 23 yıllık bir gazeteci olarak söylüyorum... "Mapushane adaleti" bekliyor o kansızları, "mapushane adaleti..." Suçlu diye içeri tıktığımız kader kurbanları, "adaleti yerine getirmek için" bekliyor onları... Aman tek kişilik hücreye koyun. İyi koruyun. Şişlerler mişlerler, gözüne girmeye çalıştığınız AB'ye rezil olmayın!
|