|
|
Bu pisliği ancak Cem Yılmaz arıtır!
HABER müthişti. Cem Yılmaz vidanjör ve cenaze arabası için kendi ismiyle marka hakkını tescil ettirmişti. Bence son derece doğru bir seçim. Zira bu ülkenin pislikleri, gizli fosseptik çukurlarından 100 yıldır mizah hortumuyla çekilip, arıtılmıyor mu? Eh, Cem Yılmaz Vidanjörü de "cuk" oturmuş yani... Ya cenaze arabası? Şahsen, cenazemin, arkasında CMYLMZ yazan bir arabayla taşınmasına hiç itiraz etmezdim. Onca gözü yaşlı insanın o dramatik anda bir saniyeliğine bile gülümsemesi fena mı olurdu? Ünlülerin marka tescili modası önümüzdeki günlerde de manşetleri süsler diye tahmin ediyorum. Peki kim, neye ismini verir sizce? İşte benim aklıma ilk gelenler: İbrahim Tatlıses: Sumak. Bülent Ersoy: Kirpik maskarası. Hülya Avşar: Tenis raketi. Kamer Genç: Otomatik çiçek sulama sistemleri. Recep Tayyip Erdoğan: Koşum takımı ve balyoz. Şebnem Schaefer: Kırmızı bekaret kurdelesi. Kuşum Aydın: Botoks iğnesi. Ajda Pekkan: Neşter. Hande Ataizi: Pencere sistemleri. Pınar Altuğ: Ana okulu ve çocuk bezi. Deniz Akkaya: Alkolmetre. Erman Toroğlu: Oynatıcı. Seray Sever: Megafon. Emrah: Kaş kaldırma sistemleri. Ebru Akel: Mikser ve kaynatıcı. Müslüm Gürses: Jilet. Gökhan Özen, Safiye Soyman ve Cübbeli Ahmet Hoca: Jetski. Gül Gölge: Sutyen. İpek Tuzcuoğlu: Sürme ve rastık. Mustafa Topaloğlu: Uzay mekiği. Kubilay Uygun: Fırıldak. Metin Akpınar: Kantar. Metin Şentürk: Dürbün. Asena: Paspas. Serap Ezgü: Kağıt mendil. Huysuz Virjin: Makas. Çağla Şikel: Tost makinesi. Uğur Dündar: Plastik eldiven, steril maske ve bone. Ben uzaktan kumanda aleti için başvurumu çoktan yaptım bile...
|