Şairin kederi, şiirin kaderi
Bu kadarını bilmiyordum, ülkemizde bugün 250 dolayında edebiyat dergisi yayınlanıyormuş, üstelik de bunların büyük çoğunluğu şiir dergisi.... Aziz Nesin'i bir kez daha hatırlamanın zamanı, demek ki Türkiye'de her üç kişiden dördü şair.... Her ne olursa olsun, bu görünüm hayli verimli ve zengin bir şiir ortamının göstergesi sayılamaz mı? Sevgili şair arkadaşım Ataol Behramoğlu, önce Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan yazısında bu 'sanal görüntü'nün yanlışlığının altını çizdikten sonra, Varlık dergisinin ekim sayısında da Enver Ercan'ın sorularına verdiği yanıtlarda gerekçelerini açıklıyor. Behramoğlu'nun Cumhuriyet'te yazısı şöyle özetlenebilir: "Şiir hiçbir zaman bu kadar yozlaşmamış, bu kadar ayağa düşmemiş, toplumdan da, en yalın anlamıyla insandan da bu kadar kopmamış, bu kadar soyutlanmamış, bu kadar şiir dışı bir şey durumuna gelmemişti."
KÜLTÜRSÜZLÜK DURUMU Behramoğlu'nun da belirttiği gibi, günümüz Türk şiiri kendi uzak ya da yakın geleneklerinden ve zenginliklerinden de, dünya şiirinden de habersizdir. Doğrudur, birçok genç insanın şiirini dergide basmak ya da kitabını yayınlamakla onlara kötülük yapıyorlar. Doğrudur, günümüz Türk şiir ortamı, gelmiş geçmiş en kötüsü, eh gamsızı, en kendini beğenmişidir. Doğrudur, elbette Ece Ayhan'ın iki dizesi, Edip Cansever'in Ahmet Abi'si, Türk şiirini özetlemeye yetmez. Okullarda verildiği sanılan 'edebiyat' eğitimini yanı sıra büyük gençlik kitlelerinin içinde bulunduğu amaçsızlık, umutsuzluk, geleceksizlik, kültürsüzlük durumunun ne kadar aşağı bir düzeyde olduğu da doğrudur. Bütün bu gözlem ve saptamalara katılmamak mümkün değil... Peki, bugün 'yozlaşmış' diye nitelenen şiir ortamı dün nasıldı? Gerçekten bir 'çöküntü' müdür bugün yaşananlar? Şiir dergilerinin çokluğu, kitapların az satması değil asıl sorun; şair çokluğu da değil ... Salah Birsel'in tanıklığıyla söylemek istiyorum. Rıfat Ilgaz'ın Yarenlik kitabı 1943'te 250 adet basılır. 1944'te Necati Cumalı'nın Kızılçullu Yolu ile Sabahattin Kudret Aksal'ın Şarkılı Kahvesi'nin, bir yıl sonra Ziya Osman Saba'nın Sebil ve Güvercinler'inin sayıları beş yüzdür. Salah Birsel'in ilk şiir kitabı Dünya İşleri, 1947'de 666 tane basılır, çünkü üç formalık kitap, iki top kağıtla o yıllarda ancak o kadar basılabilmektedir.
KAÇ ŞAİR VAR Bugün, şiir kitabı yayınlayan ciddi kaç yayınevimiz var? Yayınevleri, "Okuru yok," diyerek şiir kitabı basmama bahanesine sığınmasınlar. 'Manken'den, 'televizyoncu'dan yarattıkları kendinden menkul yazarları bilboordlara çıkaran anlı şanlı yayınevleri, bizzat kendisinin yayınladığı hangi şairin kitabı için 'el ilanı' verdi? Hani nerede gazetelerde sanat sayfaları, televizyonlarda şiir programları? Şiir, kitapçı raflarında ne zaman kendisine yer bulacak? Daha dün 'konsinye' olarak kitapçılara bırakılan şiir kitaplarından bugün kimin haberi var? Yakın geçmişin önemli dergilerine bakın, şiir hep ön sayfalardaydı; Memet Fuat'ın Yeni Dergi'sinde de, Cemal Süreya'nın Papirüs'ünde de... Bugün Enver Ercan'ın yönetiminde 20. sayısını aşan şiir dergisi Yasak Meyve'de bile şiir ön sayfalarda yer almamakta... Ayrıca edebiyat okullarda dün de bu durumdaydı, bugün de... Çünkü edebiyat, özellikle de şiir öğrenilen bir şey değil ve okullarda da bunun hiç mi hiç mümkünü yok... Önümüzdeki hafta TÜYAP Kitap Fuarı 25. kez açılacak. Gelen konuk yazarlar içinde yalnızca biri şair ve fuar boyunca kaç şiir etkinliği yapılacak, doğrusu merak ediyorum. Yayınevlerinin listelerinde kaç şairin adı yer almakta?
NASIL İLGİ ÇEKMELİ? Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde 'Sanat Cephesi' adı altında toplanan gençler kasım ayında bir edebiyat şenliği için uzun süredir hazırlık yapıyorlar, en büyük endişeleri de gençlerin etkinliğe katılımlarının nasıl sağlanacağı... Ne yapmalı da edebiyata, özellikle şiire uzak duran gençlerin ilgisini çekmeli? Gençler bu 'çürümüş' ortamın görünen yüzü yalnızca.... Kırk yıldır şiir yazmanın tanıklığıyla söyleyebilirim. Mesela 60'lı yılların Soyut dergisinde yazan gençlerden bugün kaçı şiiri sürdürebilmektedir? Hatta Yeni Dergi'den, Papirüs'ten kaç şair kaldı günümüzde? Şiir, her zaman çok kişi tarafından, 'mebzul' miktarda yazılmıştır; yazılacaktır da... Ama yarına 'makbul' olanı kalacaktır. Çünkü şairin kederi, şiirin kaderi bu...
|