|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yerde de sıktık
Beyinler dağılmıştı İnsanlar kanlar içinde yerde yatıyordu. Beyinleri dağılmıştı. Biri can çekişiyordu. Yine sıktık.
Kurbanın giysisi Mehmet öldürdüğü kişileri soyup elbiselerini giydi... Bakkalı bıçak, dipçik ve tüple öldürdü.
Bekçe: Biri yaralıydı Mehmet ona da sıktı
Ankara'da tutuklanan iki zanlıdan Yiğit Bekçe, "Ben adam öldürmek isteseydim babamı öldürenleri öldürürdüm" diyerek kendisini savundu.
Diğer katil Yiğit Bekçe de ifadesinde, yeni nişanlandığı sırada babasının Bursa'da vurulduğunu anlatarak, kendisini acındırmaya başladı. "Ben adam öldürmek isteseydim, babamı öldürenleri öldürürdüm" diyen Bekçe, Melih Süren'i aralarında husumet bulunduğu için av tüfeğiyle vurduğunu söyledi. Bekçe, Hendek'teki cinayeti de şöyle anlattı: "21 Ekim'de Hendek'te karayolu üzerinde bir petrol ofisine Aykut Okumuş ve Mehmet Karahasan ile birlikte geldik. Mehmet'le Aykut arabadan indi. 'Günahını almak istemiyorum, silah büyük ihtimalle Aykut'un elindeydi. Silah sesleri duydum. Koşarak, geldiler. Aykut sonra bizden ayrıldı. Mehmet'le Mersin'e gittik." BAKKAL
NASIL ÖLDÜRÜLDÜ: Bekçe Mersin'deki bakkalı nasıl öldürdüklerini, suç ortağından farklı anlattı: "Mehmet bakkaldan gecikince ardından gittim. Bakkal kanlar içinde yerde yatıyor, Mehmet'in elinde bıçak ve piknik tüpü vardı. Mehmet'in de eli kesilmişti." Arabaya binip, kaçtıklarını söyleyen Bekçe, Hatay'da arabayı yaktıkları için Adana'ya kadar otostopla geldiklerini belirtirken, diğer cinayette de arkadaşı Karahasan'ı suçladı: "Mehmet içinde çocuk bulunan bir arabayı durdurdu. Çocuğa zarar verir diye bırakmasını istedim. Şoför de bize inandığı, çocuğu dayısına bıraktık. Adam bizimle geldi. Sigara almak için gittiğim markette bir el silah sesi duydum. Geldiğimde adam yoktu. Mehmet 'Adama yol verdim, gitti' dedi. Ankara'ya doğru devam ettik.
BEYİNLERİ DAĞILMIŞ Gölbaşı'nda petrol ofisine girdik. Mehmet, araç kokusu ve bez istedi. Adamlar, 'elimizde yok' deyince, sinirlendi. 'Benimle kimse böyle konuşamaz' diye bağırıp, av tüfeğiyle en az 5 el ateş etti. İnsanlar kanlar içerisinde ve beyinleri dağılmış halde yatıyor, biri can çekişiyordu. Engel olmak için araya girdim. Mehmet bir daha sıktı. Barut sol gözümün içine girdi. Olay yerinden kaçtık. Bir benzin istasyonuna girdik. Olaylardan etkilendiğim için istifra ettim. Gözümü suyla yıkadım.
NASIL YAKALANDILAR Seri katiller ifadelerinde nasıl yakalandıklarını da çelişkili anlattılar: Mehmet Karahasan: İstanbul'a doğru giderken bir benzinlik önünde Jandarma durdurdu. Aracın ruhsatını istedi. Jandarma'nın yanına doğru giderken, kuru sıkı tabanca yere düştü. Yiğit, tabancayı alan askere 'Babacığım, hediye olsun. Bizi sal gidelim' dedi. Jandarma Yiğit'ten de kimlik istedi. Yiğit, 'Bas gaza yürü gidelim' dedi. Otobandan çıkarak köy yollarına saptım. Arabayı şarampole sürdüm. Rotları dağıldı, hareketsiz kaldı. Yiğit, parmak izi kalmasın diye bu arabayı da yaktı. Beraber yürüdük. Sabaha karşı çok üşümüştüm, Yiğit de yanımda uyuyorduk. Jandarma arabasını gördüm. Jandarma arabasını durdurup, teslim olduk."
SAVCIDAN UYUŞTURUCU İSTEDİ Yiğit Bekçe: Jandarma Mehmet'e 'ellerini kaldır, arabaya yaslan' dedi. Mehmet kuru sıkı tabanca çıkartarak, arabaya atmak istedi. Jandarma tabancayı aldı. İki asker yanımızda bekliyordu. Mehmet, üşüdüğünü belirterek, arabaya binmek istedi. Askerler de izin verdi. Arabaya binince, kaçtık. Ormana girip saklandık. Gün ağarırken, jandarma aracını gördüm. Araca koşarken, Mehmet el feneriyle arkamdan koştu. Jandarmayı görünce tüfeği attı. Jandarma da daha sonra tüfeği buldu." Katillerden Yiğit Bekçe, sorguda uyuşturucunun etkisinin geçtiğini belirterek sakinleşmek için Savcı Mustafa Çoşkun'dan uyuşturucu hap istedi. Savcı bunun üzerine sanığa sigara verdi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|