|
|
|
|
|
|
|
Gemlik'te 5.2'lik deprem
Marmara bölgesinde İstanbul'da da hissedilen bir deprem meydana geldi. Kandilli rasathanesi Müdürü Gülay Altar, depremin 17:01'de olduğunu merkez üssünün Gemlik olduğunu belirtti. Boğaziçi Kandilli Rasathanesi depremin Gemlik Körfezinde ve 5.2 şiddetinde olduğunu doğrularken 14.3 km derinlikte olduğunu belirtti. Cuma günü de 5.2 büyüklüğünde merkez üssü manyas olan bir deprem meydana gelmiş. Marmara bölgesi genelinde hissedilmişti.
KOCAELİ VALİSİ: CİDDİ BİR DURUM YOK
Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Kocaeli'nde de hissedilen depremle ilgili olarak, ''Şu anda ilimizde bize ulaşan ciddi bir durum yok. Araştırıyoruz'' dedi.
YALOVA
VALİSİ : YALOVA'DA HERHANGİ BİR OLUMSUZLUK YOK
Yalova Valisi Yusuf Erbay, Bursa'nın Gemlik ilçesinde meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki depremin ardından Yalova'da herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığını bildirdi. Erbay, yaptığı açıklamada, kent merkezinde şu ana kadar herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadıklarını, tüm ilçe ve köylerden telefonla bilgi aldıklarını belirtti. Özellikle etkileneceğini düşündükleri Armutlu ilçesi ve köylerinde herhangi bir olumsuzluğun yaşanıp yaşanmadığını kontrol için jandarma ekiplerini görevlendirildiğini, tüm köylerin tek tek gezilip bilgi edinildiğini dile getiren Erbay, ''Yalova'da herhangi bir olumsuzluk yok'' dedi. Erbay, ''Yaralanan vatandaş ve yıkılan bina var mı?'' sorusuna ise ''Hayır yok. Hasarlı bina olduğu yönünde de bir bilgi ulaşmadı'' yanıtını verdi.
ÇOMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. TUTKUN: BÖLGENİN GENEL KARAKTERİSTİK ÖZELLİĞİ OLAN, OLAĞAN BİR DEPREM
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Zeki Tutkun, Gemlik Körfezi'nde meydana gelen ve kentte de hissedilen depremin, bölgenin genel karakteristik özelliğini taşıyan, olağan bir deprem olduğunu bildirdi. Prof. Dr. Tutkun, yaptığı açıklamada, meydana gelen son depremin, Balıkesir'deki depremle bir bağlantısı olmayıp, ayrı bir sarsıntı olduğunu söyledi. Söz konusu bölgede, bundan sonra da depremler olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Tutkun, ''Bu depremin artçıları da olacaktır. Ancak korkulacak bir durum söz konusu değil. Bu sarsıntı, Marmara Denizi'ndeki olası bir depremi öne çekmez yada geciktirmez. Bu, ayrı bir yer aktivitesidir'' dedi. Prof. Dr. Tutkun, ''sığ'' olarak nitelendirdiği depremin, bu nedenle şiddetli hissedildiğini kaydetti.
İTÜ MADEN FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ GÖRÜR: BU DEPREMLER, BEKLEMEKTE OLDUĞUMUZ BÜYÜK DEPREMİN AYAK SESLERİDİR
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Gemlik Körfezi'ndeki depreme ilişkin, ''Bu depremler, beklemekte olduğumuz büyük depremin ayak sesleridir, ama (Bu öncüdür, hemen arkasından büyük deprem gelir) şeklinde algılanmamalıdır'' dedi.
Görür, yaptığı açıklamada, Marmara Bölgesinin deprem açısından tehlikeli bir bölge olarak ilan edildiğini hatırlatarak, bilim adamlarının, yaptıkları araştırmalar sonucunda, Marmara Denizi'nin altındaki kabuğun yüklendiği ve 25 yıl içinde büyük bir deprem üreteceği sonucuna ulaştıklarını söyledi. Bölgenin değişik yerlerinde zaman, zaman küçük depremlerin meydana gelmesinin doğal olduğunu vurgulayan Görür, ''Büyük deprem birden bire gelmiyor. Zaman, zaman kabuk kırılırken ufak ufak çatlaklar, kırıklar meydana getiriyor ve oradan küçük miktarlarda enerjiyi boşaltıyor'' diye konuştu.
KUZEY ANADOLU FAYININ GÜNEY KOLU
Gemlik Körfezi ve Manyas'taki depremlerin Kuzey Anadolu Fayının güney kolunda oluştuğunu belirten Görür, şunları kaydetti:
''Şimdi buralardaki depremlerin de böyle sık olması çok doğal. Çünkü bizim yaptığımız araştırmalara göre, Marmara'da enerji birikimi veya deformasyon asimetrik bir şekilde oluyor. Güney, kuzeye nazaran 10 misli daha fazla deforme oluyor. Bu demektir ki olası deprem gerçekleştiği zaman Marmara'nın güneyi, kuzeye nazaran 10 misli daha fazla etkilenecektir. Bu depremler, beklemekte olduğumuz büyük depremin ayak sesleridir, ama (Bu öncüdür, hemen arkasından büyük deprem gelir) şeklinde de algılanmamalıdır.
Büyük depremin 25 yıl içinde herhangi bir zaman diliminde meydana gelmesi bekleniyor. Bunu da böyle söylüyorum ki yöneticiler, 'İşte canım, küçük bir deprem oldu bitti, maşallah'a' getirmesinler. Bunun sonu kötü. Eğer deprem güvenli evler, deprem güvenli yerleşim alanları oluşturulmazsa, çok ciddi bir şekilde zafiyet noktaları giderilmezse, bu işin sonucu çok acı olacak.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|