kapat
   
22 Ekim 2006 Pazar
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
SMS:
SO yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Durup düşünmek

Dünya da, Türkiye de bir anafora kapılmış gibi. Olayların akışı, mutlak diye tanımlanmış durumların hızla değişmesi insanın başını döndürüyor. İster istemez geçmişte olayları anlamlandırmaya yarayan kesinliklerden medet umuyor insan. Halbuki o kesinliklerin bugünün koşullarında hükmü yok. Ancak değişimin hızı, yönü ve ufuktaki tehlike içeren belirsizlikler karşısında da bilinene sığınmak en kolay, en sağlam çözüm gibi gelebiliyor.
Belki bayram sırasında gündelik hırgürün ötesinde hem bugünü anlamlandırmaya çalışmak, hem de yarının nasıl kurulabileceğiyle ilgili, hırslarla zehirlenmemiş bir düşünce çalışması yapmak mümkün olabilir. İçeride ve çevresinde pek çok belayla yaşamak zorunda olan Türkiye açısından böylesi bir durup, düşünme hayli de gerekli.
Bu ihtiyacın giderek yaygınlaşan şekilde hissedildiğini gösteren işaretler var ortalarda. Bunlardan biri Genelkurmay Başkanı ve komuta heyetinin çıkışlarının geçmişteki etkiyi yapmamış olmasıysa, bir diğeri de hiç kuşkusuz Mehmet Ağar'ın çıkışıydı. Kamuoyunun belli bir kesimi Ağar'ı kolayca içine sindiremez. Bir diğer bölümü ise onda muhtemelen dirayetli devlet adamı profili görüyordur. Ağar'ın sivilasker ilişkileri, terörle mücadelede siyasetin yeri ve toplumsal mutabakat gerekliliği hakkında söyledikleri bu nedenle her iki kesimi de şaşırttı.

Kapı
açıldı ama giren yok
Ağar'ın bu çıkışları ve sözünün arkasında durması, Türkiye iç siyasetinde son dönemlerde yapılmış en anlamlı çıkış ve açılımdı . Bir bakıma siyasetin en temel kurallarından biri sayılan "radikal adımları muhafazakarlar atabilir" beklentisine uygundu. Onun ötesinde Türkiye'yi kilitleyen en çetrefil meselede siyaset alanını ferahlattı, ciddi bir tartışmanın önünü açtı.
Bu çıkışın normal koşullarda iktidar partisini yüreklendirmesi, milliyetçi görüneceğim diye askıya aldığı reform hamlelerine yeniden başlamasını kolaylaştırması gerekirdi. Ancak öyle anlaşılıyor ki iktidar partisi Ağar'ın açtığı kapıyı görmektense kendini CHP'nin olumsuzluktan beslenen muhalefetine endekslemeyi yeğliyor. Böyle yapınca da iktidarın son yılında Türkiye'ye yeni cumhurbaşkanı (ve o seçime bağlı olası gerginlikler ) dışında ne verebileceği konusundaki endişeleri körüklüyor.

Tek
zorunluluk: değişim
Türkiye'nin yeni bir toplumsal mutabakata ve gelecek vizyonuna duyduğu ihtiyaç artık iyice belirgin. Bu, Türkiye'nin iç dengelerinin yeniden kurulması, kalkınma modeli arayışları ve dış politikasında konumunun zorunlu kıldığı rasyonallikte hareket edebilmesi için gerekli. AB süreci bu arayışın nispeten daha kolay yapılabilmesi için bir araç. Son dönemdeki gerginlikler sürecin bu niteliklerini zayıflattı gibi görünse de hedef önemini kaybetmiş değil. Bu nedenle hedefin peşini, bazı AB üyesi ülkelere rağmen bırakmamak Türkiye'nin geleceğini kurmak açısından önemli.
Bir dönem ülkenin hedefe kenetlenmesini sağlayan süreç Kıbrıs nedeniyle kesilse dahi Türkiye'nin yeni bir kurgu yapma, kendisine vizyon oluşturma gereksinimi ortadan kalkmayacak. Tersine o çıpanın eksikliğine rağmen Türkiye gene de demokrasisini geliştirmek, laiklik ilkesini çağın gerçeklerine göre yeniden tanımlamak, Kürt meselesini savaşa yol açmadan çözmek, dış politikasında hezeyanlardan kurtulmak zorunda kalacaktır. Yani değişme zorunluluğundan kurtulmak mümkün değildir.
İçerideki ve Türkiye'nin etrafındaki karmaşa ile başa çıkmada geçerli olmayacak bir tek çizgi varsa o da geleceği kurmayı, geçmişin yöntemleri ve takıntılarıyla başarmaya çalışmaktır.
Okurların bayramını kutlarım.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Girdap   / 19-10-2006
 Hüzün, haset ve biz   / 15-10-2006
 Sınav   / 12-10-2006
 Siyaset üretmek   / 08-10-2006
 Konuşmalar ve mesajlar   / 05-10-2006
 ABD gözlemleri   / 01-10-2006
 Ziyaretin ortamı   / 28-09-2006
 Geleceği düşünmek   / 24-09-2006
 Yeni nefes   / 21-09-2006
 İki kadın, bir erkek   / 17-09-2006
SOLİ ÖZEL
Durup düşünmek
Dünya da, Türkiye de bir anafora kapılmış...
Bayram şekerleri
Bayram şekerleri
Erciyes karşısında 45 dakika 10 kişi oynayan G.Saray'ı, kalecisi...
De Souza kardeşliği
De Souza kardeşliği
Fenerbahçe'de soyadları 'de Souza' olan Edu, Deivid ve Alex şu ana...
Anavatan'a yardım yok
Anavatan'a yardım yok
Anavatan'ın 1.5 yıllık hukuk mücadelesi sonunda aldığı 8.5 milyon...
'Bekârım artık kurcalamayın'
Satın aldığı balyozla gündeme gelen AKP'li Berdibek'e SABAH, Barbie...
Ameliyatı bırakıp oruç açmaya gitti
Doktor Ali İhsan Dokucu, 3.5 yaşındaki kız çocuğunu ameliyat ederken...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu