|
|
Paris'te soykırım diyalogları
- Abi, inanmıyorum. Bu Tankut var ya, çılgın... Chapms Elysees'nin göbeğindeyiz. Sen bu başla "Ermeni Soykırımı yoktur" diye bağırmaya, anlıyo musuuuun? Ama nasıl bağırıyo biliyo musun! Nasıl heyecan yaptık. İnkredıbıl yaneeee. Çok heyecanlııydııı! Çılgın Türkler tripleri yaneee... Paris yıkıldı, sen ne diyosooon oğluuum!
*** - Ben onu bunu anlamam Cavit, Paris'in göbeğinde iki kez Ermeni Soykırımı'nı reddettim. Bu ne demek? Tam 90 bin Avro kardayız demek. Yani ben mağazalara dalıp bu parayı çatır çatır eziyorum demek, bilesin. Hiç yüzünü ekşitme. Valla avazım çıktığı kadar, Fransızca olaraktan hem de, yetişiiiin, imdaat! "Bu adam Ermeni Soykırımı yoktur diyor" diye bağırırım, görürsün gününü.
*** - Bir de meseleye iyi tarafından bakalım. Şimdi bu herifler, Ermeni Soykırımı yoktur demeyi yasakladılar ya... - Evet? - İyi de bu Türkçe bir cümle. Elin Fransız'ı nasıl anlayacak benim Türkçe inkarımı? Bu da demek oluyor ki; bunu anlayabilmek için hepsi Türkçe öğrenmek zorunda kalacak. Aynı yasa 16 ülkede daha çıkarılmaya çalışıldığına göre; yaşasın! Türkçe dünya dili oluyor.
|