|
|
Zico'yu gönderdik ya sonrası?
Dokuz hafta geride kaldı. Ortada önemli bir gerçek var. Çok büyük paralarla kurulmuş F.Bahçe iyi futbol oynamıyor. Puan cetvelinde ikinci olsalar bile oynanan futbol hiç kimseyi tatmin etmiyor ve günah keçisi basın tarafından derhal ilan edildi: "Zico gitsin"." Zico gitsin" demek o kadar kolay ki. Verirsin tazminatını, koyarsın uçağa ve Zico gider. Peki sonra ne olacak? Kim gelecek? Belli değil. Yerli mi yabancı mı? O da belli değil. Bir takım isimler telaffuz ediliyor. Ersun Yanal, Rıdvan Dilmen, Lucescu diyorlar. İyi güzel de Lucescu, Shakthar Donetsk'in başında Şampiyonlar Ligi'nde mücadele ediyor. Yanal'da Vestel Manisa'nın başında tüm Türkiye'yi şaşırtıyor. Her ikisi de F.Bahçe'ye gelemeyecek gibi görünüyor. Rıdvan ne yapar? Gelir mi, Aziz başkan ister mi? O da muamma. Peki bunların dışında Türkiye'yi hiç tanımayan yeni bir yabancı gelirse atı alan Üsküdar'ı geçmiş olmaz mı? Diyelim ki tüm camiayı mutlu edebilecek bay X F.Bahçe'nin başına geldi. Maçlar devam ediyor, F.Bahçe yine keyif vermiyor. Puan kayıpları sürüyor. Ve devre bitti. Eğer 9 haftada başarısız olduğunu düşündüğümüz Zico'yu gönderme mantığınız doğruysa ilk devrenin sonunda da Zico gibi başarısız olan bay X'i de kovmak zorundasınız. Peki X gidince ne olacak. Bay Y gelecek. Bu bay Y başarılı olabilecek mi? O da belirsiz.
TRAJİKOMİK FİLM Daha önceki teknik adamın Brezilyalı ağırlıklı oyuncu lobisi, bay X ve bay Y'yi isteyecek mi? Çünkü sevdikleri Zico kovuldu. X ve Y onlar için artık üvey anne gibi. Olay yavaş yavaş Sindirella masalına dönüyor. Sarı lacivertli camiada kişiler " 100. yılda önemli başarılara imza atalım" derken korkum o ki 100. yılda trajikomik bir filmin yapımcısı oluverecekler.
|