| |
|
|
İstanbul'un sahibini aramaya devam!..
Gazeteden çıktım. Her zamanki gibi hemen yandaki Hoşsohbet sokağa yürüyüp arabama bineceğim. Barbaros Bulvarı ile Gayrettepe arasındaki bu geçit yolu önemli ve kalabalık. Özellikle yayalar için tehlikeli diye uğraştık didindik, trafik lambası koydurmayı başardık. Başarmaz olaydık, çünkü şimdi daha tehlikeli oldu. Neden?. Yeşil körü hayvanlar var trafikte.. Lamba yokken etrafı kollardık dikkatle. Şimdi yayaya yeşil yanıyor diye kendimizi atıyoruz yola.. Ama direksiyondaki öküzün umurunda değil. Sürüyor arabasını üzerinize.. Aynen öyle oldu.. Elimle yeşili gösterdiğim halde gaza bastı hayvan.. (Bu öküz, hayvan deyişimin yasal dayanağı var. Karayolları Trafik Yasası'ndan aynen.. "Madde 3-Bu Kanunda kullanılan terimlerin tanımları aşağıda gösterilmiştir. Trafik: Yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleridir." Yani yasa koyucu, ta en başta hayvanların trafikte olacağını kabul etmiş.) "Yeşile bakar mısınız" dedim ayaklarımın nerdeyse üzerinden geçerken.. Eli kolu ile de tehdit ederek küfürü salladı bir de.. Plakasını almaya davranırken dondum kaldım.. Hemen yolun kenarında bir polis var. Genç, pırıl pırıl görünümlü bir delikanlı.. Trafik Polisi.. Bakıyor.. Sadece bakıyor.. Önünde olup bitenlere müdahale etmesi gerektiğinin dahi farkında değil.. "Sevgili kardeşim, hiç gelme buraya.. Ortada görünme ki, devletin gözü önünde suç işlemek serbest olmasın hiç değilse.. Devlet küçük düşmesin.. Görünme ortada.." Öyle baktı.. Gençti.. Deneyimsizdi. Hiçbir şey bilmiyordu. Hiçbir şey öğretmeden oraya göndermişlerdi.. Gence yazık etmişlerdi. Akmerkez'i geçip ışıklardan sola saptım. Tepecik Yolunun bu bölümü ile Alkent arası araba ile en fazla 3 dakikadır. On dakikada da yürürsünüz.. Tam 17 dakika sürdü gidişim.. Neden?.. Tepecik Yolu'nun sonu kilit.. Kavşak kilitlenmesi. Geriye doğru sarkıyor birikme, sokak boylu boyunca doluyor. Git gidebilirsen.. Niye kilit burası aylardır?.. Çünkü trafikte hayvanlar var ya.. Bu hayvanlar kavşaklarda etrafa bakmazlar.. "Yahu ben gidemiyorum, bari çapraz yolu kesmeyeyim, bir metre geride durayım" demezler. Hepsi sürer. Hepsi sürünce kilit olur.. Büyük kentlerde trafiği felç eden en büyük sorun bu kavşak kilitlenmeleridir. Bu yüzdendir ki, mesela Amerika'da kavşağı kilitleyene 1200 dolar ceza yazılır. Bizde kavşaklar Allaha emanet.. Etrafta polis göremezsiniz.. Olsa da fark etmez. Çünkü Türk Trafik polisi, çıkamayacağı kavşağa girip yolu kilitlemenin trafik suçu olduğunu bilmez. Öğretilmemiştir, eğitilmemiştir. Tepecik Yolu sonunda nerdeyse bir yıla varan ve her gece sille, tokat kavgalara meydan olan bu kavşağa polis koydurmayı başaramadım. Koydular adam kavşağa gelmedi, Armutlu Köprüsü üzerinde gezmeye başladı. Koydular, adamın kavşak kurallarından haberi yok. Varlığı durumu değiştirmedi. Ramazan başladı, durum daha da feci.. Çünkü iftar saatlerinde trafik polisi görmek mümkün değil, hiçbir yerde.. Gören varsa haber versin.. Sorun İstanbul'un sahipsizliği.. Kentin sahibi olsa, çözüm olur.. Bu acemi, bu işini bilmeyen, bu gözünün önünde suç işlenmesine seyirci kalan, bu gönderildiği kavşaklardan kaçıp içerlerde dolanan polislerle bu işin yürümeyeceğini İstanbul'un atanmış sahibi yani Vali biliyor mu?. Bilmez. Bilemez. Çünkü o yığınla eskortla, daha önceden haber verilip bomboş edilmiş yollarda dakikada gidiyor. Hatta ters yolu bile kesip valiye açtıklarını kaç kez gözlerimle gördüm. Vali sivil olarak trafiğe bir kez çıkmış mı?.. Rezaleti bir kez yaşamış mı?. Nişantaşı kavşağında adını taşıyan Konak'tan 20 metre ötede, Hıncal gibi arabasından inip bir kez kilidi çözmeye, ambulansa yol açmaya çalışmış mı?. Emirler vermiş, genelgeler yayınlamış, bu halka nasıl sahiplendiğini göstermiş mi?. Geçiniz.. Kendisinden evvelki durumu yakından izleyen valinin genelgelerinin uygulanmasını hiç değilse takip etmiş mi?. İstanbul Trafiğinin bu feci halinin en büyük sorumlusunun resmen, alenen, göstere göstere aciz "Devlet" olduğunu fark etmiş mi?.. Yani devleti temsil eden, ama hiçbir işe yaramayan acemi, deneyimsiz, üzerindeki üniformanın anlamının dahi farkında olmayan Trafik Polislerini gözleri ile görmüş mü?. Vali sadece İstanbul'a gelen devlet büyüklerinin rahatlatıcısı değil, bu kent insanının sahibi olduğunu hiç düşünmüş mü?.
|